Türk Lirası'nın ABD Doları'na karşı son dönemde hızlı bir değer kaybına uğramasının Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkları artırabileceği yorumları yapılıyor.
Amerikan Doları, Türk Lirası'na karşı 4,66'nın üzerine çıkarak yeni bir zirveye ulaştı.
Böylelikle Türk Lirası'nın Amerikan Doları'na karşı yılın başından beri değer kaybı yüzde 20 oldu.
Türkiye, halihazırda yüksek cari açık ve dış finansman ihtiyacı dolayısıyla Kırılgan Beşli adı verilen grupta yer alıyor.
Kırılgan Beşli tanımı ilk defa ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley'nin 2013 yılının Ağustos ayında yayımladığı raporunda yer aldı.
Türkiye, Hindistan, Brezilya, Endonezya ve Güney Afrika'nın Kırılgan Beşli'de o dönemde yer almasının nedenleri, bu ülkelerin yüksek cari açık oranları, yüksek enflasyon oranları ve büyüme performanslarındaki düşüş gösteriliyordu.
Ekonomist Mahfi Eğilmez bu ülkelerin o dönem için bu gruba alınmasını internet sitesinde şu şekilde açıklıyor:
"Amerikan Merkez Bankası Fed'in 22 Mayıs 2013'te tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağını açıklamasının ardından yükselen piyasa ekonomilerine giren yabancı fonlarda azalma ortaya çıktı. Hatta kimi zaman bu piyasalardan sıcak paranın kaçtığı görüldü.Fed'in bu açıklamasının ardından paraları en çok değer kaybeden yükselen piyasa ekonomileri bu beş ülke oldu.Bu ülkelerin önümüzdeki dönemde dış finansman ihtiyaçlarında önemli artışlar olacağı ve Fed'in kolay para politikasını terk etmesi halinde bu ekonomilerin gerekli dış finansmanı bulmakta çok zorlanacakları tahmin ediliyordu."
Yeni Kırılgan Beşli
2017 yılının Kasım ayında ise Standard&Poor's (S&P) yeni bir Kırılgan Beşli listesi açıkladı.
Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'dan oluşan yeni listede eski Kırılgan Beşli'den bir tek Türkiye yerini korudu.
S&P, küresel para piyasalarında koşulların normalleşmesi karşısında en kırılgan olan ülkenin Türkiye olduğunu açıkladı.
Kurum, en büyük ticari dış borca sahip 20 ülkeyi değerlendirerek bu listeyi hazırladığını aktarıyor.
Türkiye ekonomisi büyüme açısından iyi bir performans gösterse de cari açık cephesinden bakıldığında rakamlar farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Cari açık ise Mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla 1,7 milyar dolar artarak beklentilerin üzerinde geldi.
Bu yılın ilk çeyreğinde ise cari açık neredeyse 16 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu da geçen yılın aynı döneminin iki katı demek.