Donald Trump, 1900'lerin başından bu yana görevdeyken yeniden yarışan ancak ikinci dönem seçimi kazanamayan altıncı ABD Başkanı oldu.
Daha önce dört Cumhuriyetçi Başkan ve bir Demokrat Başkan, ikinci dönem için yarışmış ancak kazanamamıştı.
William Howard Taft (1909-1913, Cumhuriyetçi Parti)
1908'de seçimi kazanan Cumhuriyetçi Başkan William Howard Taft, 1912'deki seçimde bir kez daha yarıştı ancak koltuğu Demokrat aday Woodrow Wilson'a büyük bir farkla kaptırdı. Seçimde Wilson 435 delege kazanırken Taft sadece iki eyaleti kazanarak 8 delege aldı. Taft'la ayrı düşerek Cumhuriyetçilerden ayrılan ve ayrı bir parti kurarak seçime giren Theodore Roosevelt de 88 delege kazandı.
Böylece 1. Dünya Savaşı'na gidilen ve sonrasında Avrupa'nın sınırlarının belirlendiği dönemde Wilson ABD Başkanı olarak görev yapmış oldu.
Herbert Hoover (1929-1933, Cumhuriyetçi Parti)
Ardından 1928 başkanlık seçimlerini kazanan Cumhuriyetçi Herbert Hoover, 1929'da göreve geldiği sırada "Büyük Buhran" olarak bilinen küresel ekonomik kriz baş gösterdi.
1932'deki seçimde seçmen, ekonomik kriz karşısında gösterdiği performansı beğenmediği Hoover'a desteğini büyük oranda çekti. Bir önceki seçimde yüzde 58 olan oy oranı yüzde 39'a düştü ve sadece altı eyaletten kazandığı 59 delege alabildi.
Bu sırada Demokrat Parti'ye katılan Roosevelt ise 472 delegeyle seçimi kazandı.
Gerald Ford (1974-1977, Cumhuriyetçi Parti)
ABD'nin istifa eden tek başkanı Richard Nixon'ın yardımcısı olan Gerald Ford, 1974'teki istifanın ardından başkanlık koltuğuna oturdu.
Nixon istifa ettiğinde 2. döneminin bitmesine iki yıl daha vardı. Cumhuriyetçi Parti'nin başkan yardımcısı olan Ford, iki yıl süren başkanlığın ardından 1976'da başkanlık seçimleri için yarıştı.
Ancak Demokratların adayı Jimmy Carter'a karşı yarıştığı seçimi 297'ye 240 delegeyle kaybetti. Ford, oyların yüzde 48'ini almıştı.
Jimmy Carter (1977-1981, Demokrat Parti)
Ford'u yenerek ABD başkanı olan Jimmy Carter, 20. ve 21. yüzyıl boyunca görevdeyken ikinci dönem için girdiği seçimi kaybeden tek Demokrat ABD Başkanı oldu.
Carter, dört yıl boyunca görevde kaldığı halde Yüksek Mahkeme'ye aday göndermeyen tek ABD Başkanı oldu.
Soğuk Savaş'ın gerilimli dönemlerinde barışçıl adımlar atmayı tercih eden Carter, Panama Kanalı'nın Panama'nın kontrolüne geri verilmesine önayak oldu, 1978'de Mısır ve İsrail arasında anlaşma imzalanmasıyla sonuçlanan Camp David görüşmelerine öncülük etti ve Sovyetler Birliği'yle nükleer silahların kullanılmasını kısıtlayacak ve kontrol altına alacak bir anlaşma imzaladı.
Ancak son yılında İran'daki ABD Büyükelçiliğinde 444 gün süren rehine krizi başladı. 52 Amerikan diplomatı ve vatandaşı, 1980 seçimi sırasında hâlâ rehine olarak tutuluyordu.
1980'deki seçimde Carter, Sovyet Rusya'ya karşı çok sert bir tutum takınma sözü veren Cumhuriyetçi aday Ronald Reagan'a kaybetti.
George H.W. Bush (1989-1993, Cumhuriyetçi Parti)
Donald Trump'a kadar ikinci dönem için yarışırken koltuğunu kaybeden son bakan da George Bush (Baba Bush) oldu.
Cumhuriyetçi Başkan, Ronald Reagan'ın iki dönem süren sert politikalarının ardından 1988 seçiminde üçüncü kez Cumhuriyetçilerin kazanmasını sağladı.
Ancak ülke 1990'ların başında yeni bir ekonomik krizle karşılaştı ve Bush, vergileri artıran yeni bir kanun geçirdi. İşsizlik seviyeleri de yükseldi. Bu durum bazı Cumhuriyetçileri de kızdırdı.
Seçimde Teksas'tan ünlü bir iş insanı olan Ross Perot da katıldı ve ülkedeki ekonomik krizi iki partinin de çözemeyeceğini savunduğu bir kampanya yürüttü. Seçimde Bush yüzde 37 oyla 168 delege kazanırken, rakibi Demokrat aday Bill Clinton yüzde 43 oyla 370 delegeye ulaştı.
Bush, başarısızlığı için oyların yüzde 19'unu alan Perot'u suçladı. Ancak yapılan anketler, ABD tarihinde Cumhuriyetçi ya da Demokrat olmadan yarışan ve en yüksek oyu alan aday olan Perot'un iki partiden de eşit oranda seçmenin desteğini aldığını ortaya çıkardı.
2016'da Demokratların adayı, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'dan ulusal çapta yaklaşık 3 milyon, yani yüzde 2 oranında daha az oy almış olsa da, daha fazla delegeye sahip eyaletlerde seçimi kazanarak 304 delege aldı.
Böylece 2017'de Beyaz Saray'a girdi.
Başkanlığı döneminde işsizlik oranları düşse de 2020'nin başından itibaren tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınını iyi yönetemediği konusunda eleştirildi.
Son yılında siyah vatandaşların polis tarafından öldürülmesine ve polisin cezası kalmasına karşı, ırkçılık ve polis şiddeti karşıtı protesto gösterileri ülke genelinde yayıldı. Trump, gösterileri bastırmak için orduyu kullanmak istediğinde gerilim arttı ve tepki çekti.
Göçmen karşıtı politikaları, Meksika sınırına duvar örülmesi için bütçeden pay istemesi, Yeşil Kart sahiplerinin ülkeye girişini engellemesi gibi adımları, ülkede "kutuplaştırıcı etki yaptığı" gerekçesiyle eleştirildi.
Dört yıllık döneminde ekonomideki gelişmelere rağmen seçimi kaybetti.
ABD'de bir kişi iki kez başkanlık yapabiliyor. Dolayısıyla Trump'ın 2024 seçiminde bir kez daha yarışma hakkı var.
ABD tarihinde ilk dönemin sonunda kaoltuğunu kaybeden ve bir sonraki seçimde yeniden aday olup kazanan, böylece aralıklı olarak iki dönem başkanlık yapan tek bir isim var: Gover Cleveland.
Demokrat Cleveland, 1885-1889 yılları arasında bir dönem başkanlık yaptıktan sonra 1888 seçimini kaybettiği için koltuğu bırakmıştı.
1892'de Cumrhuiyetçi Başkan Benjamin Harrison'a karşı bir kez daha yarıştı ve bu sefer kazanarak dört yıl sonra yeniden Beyaz Saray'a döndü.
Harrison da, 1900'lerin öncesinde yani Taft'tan önce görevdeyken seçimi kazanamayan son ABD Başkanı oldu.
Başkanların iki dönem üst üste seçilmesi geleneği, 1900'lerin sonrasında Amerikan siyasi hayatında daha sık görülmeye başladı.
*2020 seçimlerinin sonuçları henüz resmen açıklanmadı. Yoların tamamına yakını sayıldığında ortaya çıkan sonuca göre Demokrat aday Joe Biden seçimi kazandı. Yasal süreçlerin ardından 20 Ocak 2021'e kadar kazananın resmen ilan edilmesi bekleniyor.