Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davaya, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın sorgusu ile devam edildi. Sarı savunmasında, "Savcılık makamı beyanlarıyla mağdur edildim. Örgüt üyeliği şahsıma büyük bir hakarettir, kabul etmiyorum. Kamu görevlisiyim ve mevcut kanunlar gereği görevimi yerine getirdim. Cinayetin azmettiricileri jandarma bölgesinde yer almaktadır. Jandarmanın cinayetin keşfinde bilgi sahibi olduklarını Engin Dinç de söyledi " diyerek beraatini talep etti.
Evrensel'den Cansu Pişkin’in haberine göre; Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Ercan Demir, Muhittin Zenit ve Hasan Durmuşoğlu ile Erhan Tuncel de duruşma salonunda yer aldı. Duruşmaya, Yasin Hayal, Hamdi Egbatan, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç SEGBİS aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak katıldı.
Reşat Altay'ın isteğiyle Engin Dinç yerine Eylül 2006'da Trabzon İstihbarat Müdürlüğüne atanan Faruk Sarı, "Göreve geldiğimde İl Emniyet Müdürü Reşat Altay'a brifing verme donanımında değildim" dedi. Sarı, Erhan Tuncel'in yardımcı istihbarat elemanlığından ilişiğinin kesilmesine yönelik kendine yönlendiren suçlamalara değindi. Sarı, kusuru ve ihmali olmadığını savunarak, "Şahıslar yakalandığında önleme dinlemesinin amacı son bulmuştu. Bu ses kayıtlarının imha edilmemesi gerekiyordu. Cinayetin aydınlatılması için imha edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Cinayetin ortaya çıkarılması adına Trabzon'daki kamu görevlileri ciddi hassasiyet göstermiştir" diye konuştu.
Sarı savunmasının devamında, "Ben görevdeyken Erhan Tuncel bize bir bilgi iletmedi. Jandarmayla daha çok görüştüğü tesbit edilmişti. Yalan söylüyordu" dedi.
Sarı, "Ramazan Akyürek'in dediği gibi Ahmet İlhan Güler'le 'Bu iş İstanbul'a kalır' gibi bir görüşmemiz olmamıştır. O dönem Ali Fuat Yılmazer'le görüştüm. Yönerge ile Erhan Tuncel'in isminin deşifre edilmemesi gerektiği yönünde görüşmem olmuştur. Bunu da Ahmet İlhan Güler'e ilettim" dedi. İddianamede kendine yöneltilen suçlamalarla ilgili ise Sarı, "Bu ithamlardan uzağım. Savcılık makamı beyanlarıyla mağdur edildim. Örgüt üyeliği şahsıma büyük bir hakarettir, kabul etmiyorum. Kamu görevlisiyim ve mevcut kanunlar gereği görevimi yerine getirdim. Cinayetin azmettiricileri jandarma bölgesinde yer almaktadır. Jandarmanın cinayetin keşfinde bilgi sahibi olduklarını Engin Dinç de söyledi" ifadelerini kullandı.
Çapraz sorgusu sırasında ise, hakim Sarı'ya "Erhan Tuncel'le ilişik kesildikten sonra neden para ödemeye devam edildi" diye sordu. Sarı da, "Bozuk bir saat bile günde 2 kez doğruyu gösterir. Belki düzelir diye görüştük. Süreç içinde 10 tane rapor vermiş bize. Bu nedenle görüşmemiz devam etmiştir" dedi. Hakimin "Erhan Tuncel'in durumu ile ilgili Reşat Altay'a bilgi verildi mi" sorusu üzerine Sarı, "Bizim de bilgimiz yoktu. Farklı bilgi elde etseydik müdürümüze haber verirdik" dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Sarı, beraatini talep etti.
Sarı, cinayetten önce Trabzon'a Engin Dinç'in yerine atanmıştı ve cinayet gününde halen Trabzon'da Şube Müdürü olarak görevliydi.
Sarı, Dink cinayeti için hazırlık yapan Yasin Hayal ve arkadaşlarından bilgi getiren yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel'in ilişkisinin kesilmesi için yazılan yazıda imzası var. Tuncel kentteki cinayet hazırlığı hakkında Emniyet’e bilgi getiren tek isim. Soruşturma aşamasında Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan incelemelerde daha önce soruşturma makamlarına hiç iletilmeyen istihbarat raporları bulundu. Bu raporların altında da Faruk Sarı'nın imzası var.