Piyasalar, 16 Nisan'daki referandumun olası sonuçlarını dört senaryoda değerlendirdi.
Türk halkı 16 Nisan'da, başbakanlık mevkiinin kaldırılması ve icra yetkilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilmesi yoluyla Türk demokrasisinin yeniden şekillenmesini sağlayacak teklife "evet" ya da "hayır" demek için sandık başına gidecek. Yatırımcılar her iki sonuçta da yukarı yönlü hareket görmekte zorlanıyor.
Bloomberg'ten Tuğçe Özsoy ve Constantine Courcoulas'ın haberine göre oylama, Türk Lirası'nın rekor seviyelere düştüğü, Merkez Bankası'nın piyasaları desteklemek için daha fazla ortodoks olmayan adımlar attığı ve hükümetin seçmenleri cezbetmek ve yavaşlayan ekonomiyi teşvik etmek için çaba sarfettiği oldukça zor bir yıl başlangıcının ardından gerçekleştirilecek. Paketin onaylanması halinde Türkiye siyasetine yönelik değişiklikler dönüşümsel nitelikte olurken, ülkenin ekonomik anlamda izleyeceği yolu nasıl değiştireceği çok açık değil. Seçim anketi düzenleyen kuruluşlar, sonucu doğru tahmin etmeyi zorlaştırıcı bir unsur olan çok sayıda kararsız seçmene dikkat çekiyor.
Zürih'te Julius Baer Group Ltd. analisti Heinz Ruettimann, "Başarılı bir oylamanın ardından, Erdoğan'ın ekonomik önceliklerinin ne olacağını bilmiyoruz," dedi ve "Kilit sorunlar devam ediyor ve 2017 daha zayıf bir ekonomik büyüme ile şekillenecek" değerlendirmesinde bulundu.
İşte yatırımcılarla yapılan mülakata göre, piyasaların olası sonuçlara verebileceği en olası tepkileri içeren 4 senaryo:
Olası Sonuç: Statükonun devam etmesi ve Erdoğan'ın rolünün resmi hale gelmesi ile birlikte Türk varlıklarında bir ferahlama rallisi görebiliriz. Yatırımcıların dikkati ekonomik temellere geri dönerken, siyasi cephede dikkatler yeni seçimlere çevrilecek.
Bu sonuç, geniş anlamda, Erdoğan'ın yerinin üst siyasi otorite olarak şüphe duyulmadığı, mevcut güç dengesinin devamı olarak görülmekte. Birçok fon yöneticisi, bu sonucun ilk başta bir ferahlama rallisi getirebileceğini söylerken, diğer bir çoğu ise bunun sürüp sürmeyeceğini de sorguluyor.
Londra'da Blackfriars Asset Management Ltd. fon yöneticisi Anastasia Levashova, "'Evet' sonucu geçici bir ferahlama getirecek, ancak hemen ardından Erdopan'ın yeni bir seçime ne zaman gideceği sorusunu ortaya çıkaracak," dedi ve "Bazı uzmanlar, bunun 2017 yazında olabileceğini, bu nedenle piyasada fazla istikrar olmayacağını kaydediyor" şeklinde görüş bildirdi.
Birçoğu, yatırımcı algısının muhtemelen orta vadede bozulacağı düşüncesinde.
İstanbul'da Marmara Capital fon yöneticisi Haydar Acun, "Türkiye'nin yönetişim sistemi, eğer anayasa değişikliği geçerse, Rusya'nınkine çok benzeyecek," dedi ve "Yeni riskler ışığında yeniden değerlendirmeye hazır olmak durumundasınız" şeklinde konuştu. Karşılaştırma için, Türkiye'nin gösterge hisse senedi endeksi gelecek 12 aydaki beklenen kar toplamının 8.6 katı seviyede seyredeken, Rusya'nın gösterge endeksi Micex 6 katı seviyede işlem görüyor.
Paris'te Credit Agricole SA kıdemli gelişen piyasalar stratejisti Guillaume Tresca, "Halen en iyi senaryo 'evet' olacak, zira fiilen mevcut sistem, iktidardaki Ak Parti'nin desteklediği bir başkanlık sistemi," dedi ve "Erdoğan halihazırda tüm güce sahip, bu yüzden piyasalar ve özellikle yabancılar için evet oyu değişiklik anlamına gelmeyecek" görüşünü savundu.
Stockholm'de SEB SA baş gelişen piyasalar stratejisti Per Hammarlund, "'Evet' çıkması durumunda, Türk yatırımcıların rahat bir nefes alacağını düşünüyorum," dedi ve "Erdoğan ve AKP temel hedeflerine ulaşacaak ve piyasalar bir sonraki genel seçimin ne zaman olacağı hakkında konuşmaya başlayacak. Bu da önemli bir volatilite kaynağı değil" dedi ve 10 yıl vadeli TL cinsinden tahvillerin faizinin 80 baz puan gerileyerek yüzde 10 civarına düşebileceği tahmininde bulundu. Hammarlund, yabancı yatırımcıların Erdoğan'ın ekonomi politikasının hazırlanmasına daha fazla müdahale edebileceğinden endişe duyacaklarını, ancak yüksek carry trade'den dolayı kalacaklarını sözlerine ekledi.
Olası Sonuç: Piyasa negatif. Erdoğan muhtemelen konuyu burada bırakmayacaktır ve bu da siyasi gerilim ve erken seçim ihtimalinde artış anlamına geliyor.
Para yöneticilerinin büyük kısmı "hayır" sonucunu piyasalar için daha fazla istikrarsızlık olarak görüyor. Bu durum, ana muhalefet partisi CHP'nin liderinin böyle bir sonucun temel oalrak mevcut sistemin devamı anlamına geleceğini söylemesi ve Erdoğan'ın meşruiyetinin tartışılmasına yol açmayacağı garantisi vermesine rağmen söz konusu. Eğer Erdoğan anayasa değişikliklerinin geçmesinde ısrarcı olursa, atacağı bir sonraki adım, milliyetçi MHP ya da Kürt seçmenlerin desteklediği HDP'yi Meclis dışında bırakmak ve bu yolla anayasa değişiklerini geçirmek için yeterli desteği bulmak amacıyla erken seçime gitmek olabilir.
Hammarlund, "'Hayır' çıkması durumunda, 6 ila 12 aylık dönemde aşağı yönlü riskler fazla olacak," dedi ve "Piyasalar, daha sonra ne olacağına ilişkin endişelerden dolayı satışa başlayacak. Erdoğan ve AKP'nin, HDP ya da MHP'yi ya da tercihan her ikisini birden Meclis dışına itmek için Türkiye'yi yeni seçimlere doğru yönelteceğini düşünüyorum" şeklinde görüş bildirdi.
Credit Agricole'den Tresca da benzer görüşleri savunuyor. Erdoğan'ın bırakmayacağını kaydeden Tresca, "Sonucu bypass etmenin bir yolunu bulacaktır. Ve bu nedenle belirsizlikler olabilir ve piyasalar belirsizliklerden nefret eder" dedi.
Hamburg'da Berenberg Bank ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland, "'Hayır' sonucunun ardından, Erdoğan ve destekçilerinin resmi olarak başkanlık sistemini sağlama alabilmek için artan baskıları ve genişleyen çabaları gelecektir," dedi ve "Bu durum muhtemelen toplum içinde gerginliği artıracak. Kürt vatandaşlar, Avrupa, basın ve genel olarak her türlü muhalefet ile. Erdoğan fiili iktidarını yasal çerçeveye alarak meşrulaştırmaya çalışacak. Bu da piyasaların diğer bir belirsizlik yükü ile karşılaşmasına neden olacak. Bu durum varlık fiyatlarında yansımasını bulacak" şeklinde konuştu.
Olası Sonuç: Siyasetçiler bu olasılığı gözardı ediyor, ancak gerçekleşmesi durumunda piyasalar için aşırı negatif.
Bloomberg'in altı farklı firmanın başkanı ile yaptığı mülakatlara göre, Türkiye'de anket şirketleri şimdiye dek referandum konusunda kamuoyu araştırmalarını yayınlamaktan büyük ölçüde kaçındı, zira normalden daha fazla sayıda kararsız seçmen olası sonuçlar hakkında bir kanıya varmayı zor hale getiriyor.
Blackfriars'tan Levashova, "Referandumun 16 Nisan'da yapılması garanti değil," dedi ve "Halen referandumun erteleneceğine ilişkin yüksek bir risk olduğunu düşünüyorum ve bu olursa, piyasa bunu sürpriz olarak değerlendirecek" şeklinde görüş bildirdi.
Bu olasılık hakkındaki spekülasyon, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un 22 Mart'ta devlete ait Anadolu Ajansı'na verdiği mülakattaki açıklamaları ile oldukça yoğundu.
Kurtulmuş,"Hiçbir güç referandumun iptal edilmesi konusunda başarılı olamaz. Hiçbir gücün buna gücü yetmez" dedi.
Olası sonuç: Negatif, ancak "evet" ya da"hayır" sonuçlarının herhangi birinin çıkması durumunda olabilir. Yatırımcılar Türkiye'deki siyasi kargaşadan dolayı yorgun ve ülkenin uzun zamandır sözü verilen ancak uzun zamandır beklemede tutulan ekonomik reformlar üzerinde odaklanmasını istiyor.
2014 yılından bu yana, Türkiye'de, ikisi genel seçimler olmak üzere dört kez seçime gidildi. Bu durum siyasi görünümü belirsizleştirirken, ekonomik politikaların öngörülmesini zorlaştırdı.
Bazıları, "hayır" sonucunun ya da referandumun iptal edilmesinin hükümeti, iktidar partisinin parlamentodaki pozisyonunu güçlendirmek için erken seçimlere yöneltebileceğini söylüyor. Aynı zamanda, "evet" çıkması durumunda, erken seçimler Erdoğan'a, geçiş için iki yıl beklemektense siyasi sistemi hemen dönüştürme imkanı sağlayabilir.
Londra'da Duet Asset Management fon yöneticisi Michel Danechi, "Günün sonunda, sonucun tekrar seçimlere yol açıp açmayacağı durumu ortaya çıkacak," dedi ve "Bu, yüksek seviyede belirsizliğe neden olan bir durum" şeklinde görüş bildirdi.