Elazığ' da dört askerin kaza sonucu sehit olduğu haberinin seyri, komutanlarının bombayı ceza için pimi çekip verdiği iddiasıyla değişti."Uyursan ölürsün" sendromu gerçek bir faciaya yol açtı...17 Ağustos’taTürkiye Elazığ’da el bombasının patlamayla 4 Mehmetçiğin kaza sonucuşehit olduğu haberiyle sarsılmıştı. Ancak askerlerin kazayla ölmediğiortaya çıktı. Tim komutanı, nöbette uyuyan askere ceza olarak piminiçektiği el bombasını tutmasını emretti... Mandalı 45 dakika elindesıkan er, gücü tükenince bomba patladı... 4 askerimizin ölümüne nedenolan cezayı veren Teğmen Mehmet Tümer tutuklandı!Koçyiğitler Taburu’nda 10 gün öncemeydana gelen patlamanın kaza olmadığı belgelendi. Teğmen Mehmet Tümer,mevzide uyuyan İbrahim Öztürk’e çok kızmış. Ceza olarak da, piminiçektiği bombayı Er Öztürk’e vermiş. Elinde basılı tuttuğu bombayla 45dakika yardım isteyen er gücü tükenince patlama olmuş.Tarih, 17 Ağustos 2009. Haber ajansları, abonelerine, Elazığ’ınKarakoçan ilçesinde bir askerin elinde bulunan bombanın kazaylapatlaması sonucu dört askerin şehit düştüğünü geçiyordu. Haberlere göreEr İbrahim Öztürk’ün elindeki bombanın kazara patlaması nedeniylekendisi ve yanındaki arkadaşları İbrahim Yaman, Ali Osman Altın veMesut Bulut şehit olmuştu. Ancak ifade tutanakları,olayın, bir kaza sonucu değil, nöbette uyuyakalan Er İbrahim Öztürk’ün,komutanı Teğmen Mehmet Tümer tarafından cezalandırılmak istenmesinedeniyle yaşandığını gösterdi. Teğmen, pimini çektiği el bombasını ErÖztürk’e verdikten sonra, “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsanyaşarsın” dedi. Ama pimi almak için çok uğraşan Öztürk, saatler sonrabomba patlayınca üç arkadaşıyla birlikte hayatını kaybetti.Taraf’ın ulaştığı görgü tanıklarının ifadelerine göre, 17 Ağustos2009’da devriye görevi yapan Uzman Çavuş Şakir Akçan, 05:00-07:00devriyesini saat 06.00’da attı. Öztürk ve arkadaşı Ahmet Şensoy’unnöbet yerinde uyuduğunu gören Çavuş Akçan, askerlerden Öztürk’ünmevzideki el bombasını, Şensoy’un ise silahının alev gizleyenini aldı.Amacı askerlerin uyuduğunu kanıtlamasıydı.Sabahın erken saatlerinde de nöbetçi askerlerin uyuduğunu söyleyip,komutanı Teğmen Mehmet Tümer’e el bombası ve alev gizleyenini verdi.Pimi çekti bombayı verdiTeğmen Tümer vakit kaybetmeden, İbrahim Öztürk’ün nöbet tuttuğu mevziyegitti. Er Öztürk’e el bombasının nerede olduğunu sordu. Er Öztürk,mevziye bakmasına rağmen bombayı bulamadı. Teğmen Mehmet Tümer, “Akşamuyuduğun için alındı” diyerek elindeki el bombasını asker İbrahimÖztürk’e gösterdi. Ardından da pimini çekerek kendisine verdi. “Mandalıbırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” demeyi de ihmal etmeyerekmevziden ayrıldı.Komutan pimi geri vermediElinde pimi çekilmiş el bombası bulunan Er Öztürk, Teğmen Tümer’inbulunduğu mevziye giderek, “25 yaşına geldim. 75 gün askerliğim kaldı.Beni öldüreceksiniz” dedi ve pimi kendisinden istedi. Ama KomutanTümer, “Nöbet yerine git, ben gelip takacağım zamanı biliyorum”karşılığını verdi. Bunun üzerine Öztürk, çevredeki diğer mevzilere, pimaramaya arkadaşlarından yardım istemeye gitti. İkinci kez komutanınınyanına geldiğinde yine aynı cevapla karşılaştı.Tekrar mevziler arasında dolaşmaya başladı. Olayın üzerinden çokgeçmeden de arkadaşları Mesut Bulut, İbrahim Yaman ve Ali OsmanAltın’ın bulunduğu mevziye geldi. Bu sırada Öztürk’ün elleri terlediğiiçin bomba büyük bir gürültüyle patladı. Öztürk ve üç arkadaşı olayyerinde yaşamını kaybetti.Böyle bir eğitim yokBaşlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Teğmen Mehmet Tümer,fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çektiğini, mandalıbırakmadığı sürece bombanın patlamayacağını şehit Er İbrahim Öztürk’esöylediğini ileri sürdü. Ancak ifadesi alınan sekiz tanık, birlikiçinde pimi çekilmiş bir şekilde el bombası eğitimi verilmediğinivurguladı.Görgü tanığı erler olay anını anlattıPiyade Çavuş Yiğit Acar: Şakir Uzman çantasından alev gizleyen ve el bombası çıkarıp, uyuyanaskerlerden aldığını söyledi. El bombası ve alev gizleyeni MehmetTeğmen’e verdim. O da 15-20 dakika sonra İbrahim Öztürk’ün yanına gittive geri geldi. Kütüklüğünden bir el bombası pimi çıkardı. Elbombasından çıkarıldığını anlayan Soner Astsubayla Şakir Uzman, ‘neyaptınız diye sordu. Mehmet Teğmen ‘ona iyi bir ders olsun’ dedi.P. Uzman Çavuş Şakir Akçan: Devriyede İbrahim Öztürk’ün gözetleme yapması gerekirken uyuduğunutesbit ettim. Yanındaki el bombasını aldım. Amacım sonradan uyuduğunuinkâr etmesini önlemekti. Ayrıca Emrah Göz’ü de uyurken gördüm ve onunda silahının alev gizleyenini almıştım. Mehmet Teğmen saat 09:30’dauyandığında durumu kendisine bildirdik. Mehmet Teğmen, malzemeleri alıpyanımızdan ayrıldı. 15-20 dakika sonra Mehmet Teğmen ardından daİbrahim Öztürk mevziye geldi. Teğmen, İbrahim’in mevzidenayrılmamasını, birazdan gelip pimi takacağını söyledi. Bombanın pimininçıkartıldığını anladık. 15-20 dakika sonra da patlama oldu.Piyade Er Recep Koyuncu: Mehmet Teğmen, İbrahim’in mevzisine geldi. 10 dakika oturdular.Teğmenin elinde el bombası vardı, bombasının pimini çekip, İbrahim’everdi. “Mandalı bırakırsan ölürsün, bırakmazsan yaşarsın” dedi ve havanmevzisine gitti. İbrahim, teğmenden pimi vermesini istedi. “25yaşındayım. 75 günüm kaldı, beni öldüreceksiniz” dedi. Mehmet Teğmenmevzisine gitmesini, zamanı gelince pimi takacağını söyledi. İbrahimdaha sonra tekrar teğmenin yanına gitti. Pimi istedi. Teğmen yinevermedi. 5-10 dakika sonra da patlama oldu.Bombayı verdim bekle dedimDört askerin hayatını kaybettiği olayla ilgili 8. KolorduKomutanlığı tarafından soruşturma başlatıldı. Teğmen Mehmet Tümer’inifadesi şöyle: “17 Haziran 2009 tarihinde de taburun geçici olarak görevlendirildiğiElazığ-Karakoçan Nohuttepe Üs Bölgesi’ne katıldım. 16 Ağustos 2009tarihine kadar Tim Komutanı olarak görev yaptım. Tabur Elazığ İlJandarma Komutanlığı’nın harekât ve komutasına verilmişti.16 Ağustos 2009 tarihinde Nohuttepe Üs Bölgesi’nden timimle birliktesaat 20:30 civarı ayrıldım. Yaya intikalle Düztepe mevkiine gittik.Saat 23:00 civarı geçici üs bölgesi tesis ettik ve sabaha kadargözetleme yaptık. Saat 09:30’da uyandığımda Uzman Çavuş Şakir AkçanBixi mevziinde görevli İbrahim Öztürk ve Ahmet Şensoy’un uyuduğunutesbit ettiğini ve İbrahim Öztürk’ün el bombasını aldığını bildirdi.İbrahim’e bombasını sordumSaat 10:30 civarında İbrahim Öztürk’ü mevziinde ayakta gördüm, yanınagidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoyistirahat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzii içinde aradı,bulamadı.Halen el bombasının alınmış olduğundan haberdar değildi. Normaldemevziye yerleştiklerinde el bombalarını mevzi içinde ulaşabilecekleribir yerde muhafaza etmeleri gerekir. El bombasını bulamayıncaberaberimde götürdüğüm bombayı göstererek ‘burada, gece uyuduğun içinalındı’ dedim.Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek ‘mandalınıbırakmadığın sürece patlama’ deyip bombayı eline verdim. Bundanmaksadım, el bombasının önemini kavraması idi.Mevziinden ayrılmamasınıemrederek mevziime döndüm. İki mevzi arasında yaklaşık 15 metre kadarmesafe vardır.Mevzide iken İbrahim Öztürk’ün, kendi mevziinin batısındaki roketmevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzii arası takriben 20 metrekadardır. Uyarıp mevziisinde beklemesini emrettim. Yanıma geldi. Pimiistedi. Gelip takacağımı söyleyip mevziisine gitmesini istedim.Mevziine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğinifark ettim. Bu kez yanıma çağırdım, tekrar mevziine gidip oturmasını,pimi gelip takacağımı söyledim. Bu sırada ben kendi mevziimde idim.Döndüm ve patlama sesi duydumYanımda Yiğit Acer, 5 metre kadar yakınımda Soner Süvarı Astsubay ile Şakir Akçan Uzman Çavuş vardı, İbrahim mevziine döndü.Ben de Şakir Uzman ile Soner Astsubay’ın yanına gittim. Yaklaşık 15dakika kadar sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11:00-11:30 arası olabilir. Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki elbombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncümevzide patlama gerçekleşmiş. Patlama sesini duyunca koşarak sesingeldiği yere gittim. İbrahim’in mevziinin önünde şiarın üzerineyüzükoyun yığıldığını gördüm...”