Mart 2019’daki yerel seçimlerde belediye başkanlıkları için dört partinin şimdiye kadar açıkladığı adaylar arasında kadın sayısı dikkatleri çekiyor. AKP, CHP, MHP ve İyi Parti’nin açıkladığı toplam 793 adaydan sadece 26’sı kadın. Erkek adayların egemen olduğu listelerde kadınların oranı ise sadece yüzde 3.4’te kalıyor.
Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'ın haberine göre kadın adayların listelerde daha çok yer almasını istediklerini söyleyen Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, “Türkiye’de siyaset yapmak isteyen kadınlar her zaman bu alandan uzak tutuldu. Siyasi partiler toplumsal cinsiyet eşitliğinde, kadın kotasını yerine getirmiyor. Değişen dünyada kadını yok sayarak görmezden gelen davranış modelleri artık başarıya ulaşamaz” dedi.
Türkiye’de 30’u büyükşehir olmak üzere 81 il var. Bu illere bağlı olarak toplam bin 398 belediye var. 30 büyükşehir belediyesinden 3’ü, 51 ilden 1’i, 921 ilçeden ise 33’ü kadın başkanlardan oluşuyor.
Türkiye İstatistikler Kurumu’nun verilerine göre, 2014 yerel seçimlerinde 1258 il genel meclisi üyesinden 61’i, 20 bin 538 belediye meclisi üyesinden ise sadece 2 bin 206’sı kadın. 1930 yılında çıkarılan bir dizi yasa ile kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı tanınırken, şimdiye kadar 31 bin erkek belediye başkanı seçildi. Kadın belediye başkanı sayısı ise sadece 119’da kaldı. Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde yine kadının adını unutuldu. AKP, CHP, MHP ve İyi Parti toplamda 793 ismi açıklarken, bunların sadece 26’sının kadın olması dikkat çekti.
AKP’nin açıkladığı aday listesinde sadece bir kadına yer verilirken, MHP 250 aday arasında 4 kadını, 464 adayını açıklayan CHP ise 21 kadını belediye başkan adayı gösterdi. İyi Parti ise paylaştığı adaylar içinde henüz kadın ismi açıklamadı.
Açıklanan aday sayısı içinde kadına yeteri kadar yer verilmemesini eleştiren TKDF Başkanı Canan Güllü, şöyle konuştu:
“Kadınlara siyaset alanında sistematik bir biçimde ambargo uygulanıyor. Değişen dünyada kadını yok sayarak görmezden gelen davranış modelleri artık başarıya ulaşamaz."
Partilerin kadın kotasını yerine getirmediğini anlatan Canan Güllü, “Siyasi partiler anayasanın 10. maddesi gereği pozitif ayrımcılık yapmalı. Bunun yanında parlementoya ya da belediyeye seçtiğimiz kadınların nitelikli ve birleştirici olmaları gerekiyor. Bu dönemde açıklanan tüm adayların yarısının da kadınlardan oluşması gerekirdi. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye-si’nde kalkınmanın diğer kanadı olan kadınların aday listelerinde gösterilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) Başkanı Nuray Karaoğlu da erkeklerin siyasetin toplumsal yaşam üzerindeki tayin edici özelliğini bildiğinden kadınları dışarıda tuttuğunu söyleyerek, “Bu nedenle, kadınları ısrarla özel yaşam alanında bırakıp apolitik bir dünyaya ait tanımlama isteği maalesef halen devam etmektedir. Biz buna bıyıklı siyaset diyoruz” dedi.
Kadının siyasette yer alması için kadınların ve kadın örgütlerinin ortak mücadele etmesi gerektiğini anlatan Karaoğlu, şunları kaydetti:
“Seçimlere hazırlık olarak bir stratejiyle giderek, çok önceden kadın havuzları oluşturup doğru bir çalışmayla siyasi partilere baskı grubu oluşturabileceklerine inanıyoruz. Unutmayın ki size oy vereceklerin yarısını biz kadınlar oluşturuyoruz. Bizi seçmiyorsanız, biz de sizi seçmiyoruz."