Döşediği mayınları temizleyerek ailesinin geçimini sağlıyor

Döşediği mayınları temizleyerek ailesinin geçimini sağlıyor

Bosna Savaşı sırasında Sırp ordusu saflarında ülke genelinde çeşitli bölgelere yaklaşık 3,5 yıl mayın döşeyen Dragan Rayeş, şimdi o dönemde döşediği mayınları temizleyerek ailesinin geçimini sağlıyor.

Bosna'daki savaşın bitiminin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen, savaşın neden olduğu tehlikeler hala devam ediyor. Savaş zamanında ülkenin birçok bölgesine ve özellikle sivillerin yaşadığı alanlara Sırp birliklerce döşenen mayınlar, insan hayatını tehdit ediyor.

Mayınların temizlenmesi için kurulan Bosna-Hersek Mayın Eylem Merkezi'nin (BH MAC) resmi verilerine göre, ülke genelinde hala 1340 kilometrekarelik alan mayınlarla kaplı.

Dünyanın en fazla kara mayınına sahip ülkesi konumundaki Bosna-Hersek'te halen 10 bin şüpheli bölgede 200 bin adet mayın ve benzeri patlayıcı madde bulunduğu tahmin ediliyor.

Yeterli bütçe ve ekipman olmaması nedeniyle mayın temizleme işleri yavaş ilerliyor. Ancak döşenen mayınlar, sivillerin canını almaya devam ediyor.

Savaşın ardından ülke genelinde resmi verilere göre, 1670 mayın patladı. Bu patlamalarda, aralarında çocukların da bulunduğu 600 kişi hayatını kaybetti, 1700 kişi yaralandı. Mayın temizleme sırasında ise 46 görevli yaşamını yitirdi, 37 kişi yaralandı.

BH MAC yetkilileri, halen 920 bin kişinin, mayınlı arazilerden dolayı her gün ölümle burun buruna yaşamaya devam ettiğini kaydetti. Yetkililer, ülke genelindeki tüm mayınlı arazilerin 2019 yılına kadar temizlenmesinin planlandığını, ancak bu iş için yaklaşık 300 milyon euro gerektiğini belirtti.

 

Döşediği mayınları şimdi kendi temizliyor

 

Savaş döneminde yaklaşık 3,5 yıl ülke genelinde çeşitli bölgelere mayın döşeyen dönemin Sırp ordusu saflarında yer alan eski asker Dragan Rayeş, şimdi hem duyduğu pişmanlık, hem de ailesinin geçimini sağlamak için döşediği mayınları tek tek ekibiyle birlikte temizliyor.

Rayeş, savaş döneminde 3,5 yıl boyunca, yaklaşık 1000 metrekarelik alana mayın döşediğini belirterek, şimdi bu döşediği mayınları temizlediğini söyledi.

Savaş bittikten sonra mayın temizleyicisi olarak çalışmaya başladığını anlatan Ranyeş, 16 yıldır Bosna-Hersek genelinde savaş zamanında döşenen mayınları etkisiz hale getirdiğini kaydetti.

Dragan Rayeş, kendisi için savaşın halen devam ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Her gün ölümle burun buruna geliyorum. Sabahları evden çıkmak hala çok zor geliyor, ancak bir süre sonra buna da alışıyorsunuz. Birçok kez kendi kendime 'Acaba bu evden son çıkışım mı?' ya da 'Bu, ailemle birlikte içtiğim son kahve mi?' diye soruyorum. Araziye girdiğim andan itibaren mayını etkisiz hale getirip bulunduğu yerden çıkarmak dışında hiçbir şey düşünmüyorum. Eğer bir an başka bir şeye odaklanırsanız ve dikkatinizi mayından ayırırsanız havaya uçabilirsiniz."

Ağır ekonomik koşullardan ve duyduğu vicdani rahatsızlıktan dolayı bu işi yapmayı tercih ettiğini anlatan Dragan Rayeş, 2 çocuk babası olduğunu ve çocuklarının 16 yıldır "Acaba babamız eve geri dönebilecek mi?" korkusuyla yaşadığını belirtti.

Şu ana kadar kaç mayını etkisiz hale getirdiklerini bilmediklerini söyleyen Rayeş, her mayının ilk mayınmış hissi verdiğini ifade etti.

Mayınlı arazileri temizleme ekibinde bulunan Rade Pavloviç, "Stop Mines" (Mayınları Durdurun) organizasyonu kapsamında çalışan her mayın temizleyicisinin günde yaklaşık 60 metrekarelik bir alanı temizlediğini belirterek, normal bir mayın temizleyicisinin günde yaklaşık 10 metrekarelik bir alanı temizleyebildiğini anlattı.

Pavloviç, kendilerinin daha çok çalışmak zorunda kaldıklarını, çünkü ücretlerinin temizledikleri metrekare üzerinden hesaplandığını belirterek, "Bir metrekarelik bir alanın temizlenmesi için ödenen miktar 1 ile 1,5 euro arasında değişiyor. Bu ücret elbette çok az, ancak başka bir alternatifimiz olmadığı için biz bu işi yapmak zorundayız. Evdeki çocuklarımız aç kalacağına bu işi yaparız daha iyi" diye konuştu.

Bu arada, mayınlı arazileri temizleyenler için imzalanan sözleşmeye göre, ölüm halinde ailelerine 100 bin euro, iş göremeyecek şekilde yaralanmaları halinde kendilerine 150 bin euro tazminat veriliyor.