Döviz kuru kırtasiye malzemelerinin fiyatlarını artırdı; veliler okul alışverişini hala yapamadı

Döviz kuru kırtasiye malzemelerinin fiyatlarını artırdı; veliler okul alışverişini hala yapamadı

Döviz kurunun yükselmesiyle kırtasiye ürünlerine gelen zamdan dolayı aileler, okul alışverişlerine hala yapamadıklarını söylerken kimisi de servis ücretlerinin yüksekliğinden dolayı okula yürüyerek gitmek zorunda kalacaklarını belirtti.

Ervensel'de yer alan habere göre, ilköğretime yeni başlayan bir öğrencinin başlangıç masrafı, geçen sene 1000 lira iken bu yıl 1600 lirayı buluyor. Okul kayıtlarında ise bağış adı altında okulların ihtiyaçları velilerden karşılanmak isteniyor.

Neredeyse her okulda velilerden ‘kayıt parası’ isteniyor. Avcılar Yeşilkent Mahallesi’nde konuştuğumuz 2 çocuk velisi, kayıt sırasında kendilerinden 30 lira ve 2 top A4 kağıdı istendiğini belirterek bu istenenlerin bile kendilerini zorladığını söyledi. Eşinin asgari ücrete çalıştığını, evin kira olduğunu anlatan veli ‘Henüz çocukların okul ihtiyaçlarını karşılayamadım’ dedi.

‘Okula yürüyerek gideceğiz’

3 çocuğu olan bir başka veli ise servis fiyatlarına dikkat çekiyor; “Fiyatlar çok pahalı, en düşük servis parası 215 lira. Evde tek eşim çalışıyor, asgari ücret alıyor, ev kira bütçem yetmediği için çocukları servise veremiyorum yürüyerek okula götüreceğim. Sadece 1 oğlumu servise vereceğim çünkü o akşamcı olduğu için geç çıkıyor. Diğer 2 çocuğumla beraber her gün yarım saat yürüyerek okula gideceğiz.”

Öğrenci velileri kadar kırtasiye sahipleri de durumdan şikayetçi. İsmini vermek istemeyen bir kırtasiye sahibi, velilerle yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Geçen sene kağıt 11 lira iken bu sene benim alışım 16-17 lira. Satışım 18 lira buna bile tepki gösteriyorlar. A dan Z’ye her şeye zam geldi. Veliler geliyor ihtiyaçlarını karşılamadan gidiyorlar. Poşete dolduruyorsun sonra şok oluyor. Bırakıp gidiyor ‘Sonra alırım’ diyor ama bir daha gelmiyor.” Okul yöneticilerinin, okulun bütün ihtiyaçlarını veliler üzerinden çözmeye çalıştığını belirten kırtasiyeci şöyle diyor “İdare bize liste veriyor toner, zımba, kalem, A4 kağıdı... Veliden önce bağış adı altında 70 lira isteniyor eğer vermezse o tutarın karşılığı olan malzemeleri almasını talep ediyorlar.”

Kırtasiyeci Servet Terekeme ise işlerin bu kadar kötü olduğu başka bir dönem hatırlamadığını söyleyerek “Okullar birkaç güne açılacak olmasına rağmen dükkan boş” diyerek ekeonomik durumun kötülüğüne dikkat çekti.

‘Kamusal eğitime aykırı’

Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ise hukuki olarak velilerden herhangi bir ad altında ücret alınmasının hem yasak hem de kamusal eğitimin özüne aykırı olduğunu belirtti. Kamusal eğitimin en temel özelliğinin ücretsiz, ulaşılabilir ve eşit olması olduğunu belirten Bozdoğan “Ama ailelerden, çocuklarının temiz sınıflarda okuması, daha donanımlı sınıflarda okuması adı altında, katkı sağlanmak isteniyor. Bu kesinlikle hem eğitimin içeriğine hem de eğitimin kamusal özelliğine aykırı” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı ya da siyasal iktidarın bütçeyi oluştururken politik tercihlerini de ortaya koyduğunu ifade eden Bozdoğan “Türkiye’de siyasal iktidarlar kamusal hizmetlere kaynak ayırmayarak bu hizmetlerin yurttaşlar tarafından karşılanmasını istiyor. Her yurttaşın en temel hakkı olan eğitim, sağlık gibi hakları ticarileşmeye başlıyor. Ticarileşmeye başlayınca da hizmetin özelliği ortadan kalkıyor” diye konuştu.