Döviz sıkışıklığı Türkiye'yi de etkiliyor

Döviz sıkışıklığı Türkiye'yi de etkiliyor
T24 - Global piyasalarda derinleşen krizin etkisiyle dolar likiditesindeki sıkışıklığın Türkiye'ye de yansıdığını belirten bankacılar, riskten kaçış eğilimi nedeniyle yabancı yatırımcıların swap piyasasında döviz alıp, TL vermeleri ve buna  karşılık döviz borçlanmaları nedeniyle döviz likiditesindeki azalmanın TL swap faizleri üzerinde aşağı yönlü baskı yarattığını ve döviz açığını karşılamak isteyen bankaların sendikasyon ve yurtdışı tahvil ihraçlarını hızlandırabileceğini söylüyorlar.   Merkez Bankası'nın 26 Nisan'da yabancı para karşılık oranlarını 0.5 puan artırarak yüzde 9.5'e çıkarmasıyla piyasadan yaklaşık  700 milyon dolarlık döviz likiditesi çekmesi de döviz likiditesindeki sıkışıklığın artmasında etkili oldu.   Bir bankanın Hazine müdürü, "Piyasada döviz likiditesi sıkışık. Lokal bankalar kısa vadeli cross currency swap ve FX swaplarda  satış yaparak, döviz likiditesi yaratmaya çalışıyorlar. Bu da TL swap faizlerini aşağı yönlü baskılayarak, swaplar ile bono faizleri  arasındaki spreadin açılmasına neden oluyor. Şu anda değil ama global piyasalardaki kriz derinleşir ve libor oranları artmaya devam  ederse Merkez Bankası dövize uyguladığı disponibilite oranını tekrar düşürmek zorunda kalabilir" dedi.   Reuters verilerine göre, 1718 itibariyle 1 yıl vadeli TL/dolar swaplarında faiz yüzde 7.12-7.32, 2 yıllıklar ise yüzde  8.19-8.39 seviyesinde bulunurken, gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi yüzde 9.07 seviyesinde bulunuyor.   Yunanistan'ın borç krizinin tüm euro bölgesi ülkelerine yayılabileceği endişesi, global piyasalarda para ve sermaye piyasalarından  hızlı ve yüksek miktarlı çıkışlara neden olunca, euro/dolar paritesindeki kayba bağlı olarak, dolar/TL de yükseldi ve son bir yılın en  yüksek seviyesi olan 1.60 TL'nin üzerine çıktı.   Yurtiçi yerleşiklerin kurdaki bu artışı satış fırsatı olarak görüp, DTH'ları bozmaları da döviz likiditesinin daha fazla sıkışmasına  neden oldu. BDDK verilerine göre, 30 Nisan'da 111 milyar dolar olan yurtiçi yerleşiklere ait döviz mevduat hesaplarındaki tutar 14  Mayıs itibariyle 106 milyar dolara geriledi.   Sistemden yaşanan döviz çıkışı, döviz tarafında finansman anlamında maliyetleri de yukarı yönlü etkiledi. Bankalar buna paralel  yüksek miktardaki DTH'larda faizleri yukarı çektiler.   Üst düzey bir bankacı, "DTH'larda son dönemde görülen 6-7 milyar dolarlık döviz çıkışını bankaların yerine koyması gerekiyor, bu  nedenle bazı bankalar yüksek miktarlı DTH hesaplarına verdikleri faizi artırdılar" dedi.   Merkez Bankası'nın aracılık ettiği döviz depo piyasasında <CBTJ> dolar cinsi işlemlerde 1 ay vadede ortalama faiz 16 Nisan'da  yüzde 0.75 seviyesindeyken, bugün yüzde 2.5'ten işlem gerçekleşti. Öte yandan sektör yetkililerinin verdiği bilgiye göre bankaların  yüksek miktarlı DTH'lara uyguladıkları faiz oranları da aynı dönemde artış gösterdi. Bankacılar, DTH faizlerinin, banka bazında  önemli farklılıklar göstermekle birlikte, DTH'lardaki bozulma ve küresel piyasalardaki endişeler 75 ile 100 baz puanlık yükseliş  olduğunu belirttiler.   Mayıs başında sektörde yüzde 3.5-4.00 seviyelerinde seyreden yüksek DTH'lar için uygulanan faiz 3.75-4.50 seviyesine yükseldi.   Üst düzey bir bankacı, "Likidite sıkışıklığı bence kalıcı olmaz ama bu durumu önemsemek gerekir. Döviz depo piyasalarına  bakarsanız faizler son 2 haftada yüzde 0.75'ten yüzde 2 seviyesine geldi. Bu gelişme, bazı bankaların da planlanan döviz cinsi tahvil  ihraçlarını da öne çekmesine neden olmuş olabilir diye düşünüyoruz" dedi.   Akbank, bu hafta yurtdışında 5 yıl vadeli 1 milyar dolara kadar tahvil ihracı için SPK'ya başvurdu. Öte yandan, Mart başından bu  yana, Akbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Alternatifbank, Garanti Bankası, Vakıfbank sendikasyon kredileri imzalarken, Halkbank  sendikasyon için piyasada bulunuyor.   Aynı bankacı, "Bankacılık sistemi açısından riski düşünürsek kalıcı bir döviz likiditesi riski ile karşı karşıya mıyız dersek henüz değil.  Ancak kısa vadede likidite sıkışık ve ancak dış kaynaklı döviz girişi bu sorunu çözebilir. Uzun vadede ise izlenmesi gereken bir risk  olarak bakmakla birlikte henüz büyük bir risk demeye gerek görmüyoruz. Yine de çıkan dövizin bir şekilde geri gelmesi gerekir" dedi.