Dr. Mehmet Öz'ün kızı: Birkaç saniyeliğine dostlarımla takılıyorum, üstüne para veriyorlar

Dr. Mehmet Öz'ün kızı: Birkaç saniyeliğine dostlarımla takılıyorum, üstüne para veriyorlar

Prof. Dr. Mehmet Öz'ün kızı Philo Öz, ABD'de yayımlanan 'The Chew'deki görevini çok sevdiğini belirterek "The Chew’de  benim görevim,  en sevdiğim iş olan sağlıklı yemekler pişirmek. Yani birkaç saatliğine dostlarımla takılıyorum. Üstüne de para veriyorlar" dedi.

Hürriyet'ten Savaş Özbey'e söyleşi veren Öz'ün açıklamaları şöyle:

Mehmet Öz gibi ünlü bir doktorun kızı olarak doğmak zor herhalde. İnsan “Bugün hastayım” deyip ağız tadıyla okul bile kıramaz... 

Doktor çocuğu olunca en doğru tıbbi tavsiyeler ve anında bakıma birinci elden ulaşma imkânın oluyor. Ama babam hep en iyi ilacın temiz hava ve aktif yaşam olduğunu söylerdi. Yani umduğun bütün gün yatakta tembellik etmekse buna pek sempatiyle bakılmıyor. 

Bu kadar harekete rağmen kilolu bir genç kızmışsın. Şimdi iki çocuk annesi bir kadınken nasıl bu kadar fitsin?

Fazla kiloları üniversiteye başlayınca verdim. 18 kilo! Bu maceradan da ilk kitabım çıktı ortaya: ‘Öğrenci Yurdu Diyeti’.

Dile kolay, 18 kilo... ‘Aç-bilaç diyeti’ falan gibi bir şey mi?

Hiç değil. Kendime bir sağlıklı yaşam programı hazırlamıştım. Öyle bir programdı ki yemeğe olan tutkuma izin veriyordu. Yoksa benim gibi birisi aklını kaçırır.

Diyet kitabı yazıyorsun ama o sırada Princeton’da Yakındoğu Çalışmaları okuyorsun...

Aynen! Tezimi de Türkiye üzerine yazdım.  Dilin, sanatın, politikanın, toplumun bu kadar güzel ve zengin bir kültürde harmanlanmış olması hem bende saygı uyandırdı hem de çok hoşuma gitti.

İki çocuk, bir koca, kitaplar, bunların tanıtım turneleri, eğitim panelleri, televizyon şovu... Hepsine nasıl yetişiyorsun?

Gün 24 saat ve maalesef bir şeylerden hep fedakârlık etmek zorunda kalıyorsun. Mailkutum sürekli doludur benim. Yahut spora istediğim kadar vakit ayıramıyorum. Yemek yapmayı çok sevdiğim için çocuklarla mutfakta zaman geçiriyorum. Bence çocuğu oyalamanın en iyi yolu. Ver eline yumurtayı, unu; etraf biraz batıyor ama kendilerinden geçiyorlar. Şovumuz ‘The Chew’a gelince... Benim oradaki görevim, yine en sevdiğim iş: Sağlıklı yemekler pişirmek. Yani birkaç saatliğine dostlarımla takılıyorum. Üstüne de para veriyorlar!

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın