Dr. Yılmaz Argüden: Bir ay dünyayı durduralım,  devlet herkese eşit oranda temel ihtiyaçlarını karşılayacak parayı versin

Dr. Yılmaz Argüden: Bir ay dünyayı durduralım,  devlet herkese eşit oranda temel ihtiyaçlarını karşılayacak parayı versin

Rothschild Türkiye Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, yeni tip Koronavirüs salgınıyla mücadele edilen günlerde ulusal kararların BM'ye devredildiği küresel bir model önerdi. Argüden, “Bir ay dünyayı durduralım, herkes evinde otursun, zengin-fakir ayırmadan devlet herkese eşit oranda temel ihtiyaçlarını karşılayacak parayı versin" teklifinde bulundu. 

Sözcü gazetesinden Serpil Yılmaz, Argüden'in Koronavirüs'le mücadeledeki önerilerini bugünkü köşesine taşıdı. 

Argüden, “Covid-19 kısa sürede yerel bir sorundan küresel bir salgına dönüştü. Virüs dolaşmıyor ama insanlar dolaştıkça çok geniş kitlelere bulaşıyor. Virüs ile mücadelede hem sağlık hem de ekonomi açısından bütünsel etki yaratabilecek bir fikri tartışmaya açmak istiyorum: Dünyayı bir aylığına durdurmak ve adeta virüsün dünyadan inmesini sağlamak!” ifadesini kullandı. 

Argüden, “Bu bir ayda devletler, sadece Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki en temel fiziksel ihtiyaçları (yemek, içmek, barınma, hijyen ve sağlık) karşılasın. Bunların dışındaki tüm faaliyetler dursun” düşüncesini dile getirdi.

Argüden, Türkiye'de 17.5 milyona yakın kişi tüketici ve konut kredisi kullanıyor. 7 milyona yakın kiracı var. Hane halkı tüketim harcamalarının yüzde 28'i kira giderleri. Yaklaşık 6.5 milyar dolarlık bir maliyetle tüm vatandaşların bir aylık temel gıda harcamaları karşılanabilir. Buna su, elektrik, gaz ve sağlık masrafları da eklendiğinde aylık 10-12 milyar dolar civarında bir maliyet ile bu stratejinin uygulanması mümkün olabilir."  görüşünü savundu. 

Yılmaz yazısında şunları kaydetti: 

AB gibi adında birlik kelimesi olan bir kurumun bile çatırdamaya başladığını belirten Argüden, küresel bir sorun ile başa çıkabilmek için kararların da küresel olması gerektiğini ifade ediyor.

Argüden, devletlerin yetkilerini Birleşmiş Milletler'e devredeceği (dünya devleti mi desem) bir model öneriyor:

“Devlet liderleri ortalama 2-2.5 yıl görevde kalıyor.  Küresel şirketlerdeki CEO'ların ortalama görev süreleri 5 yılın altına indi. Kısa vadeli bakış açısı dünya kaynaklarına hükmeden yöneticilerin ufuklarını da sınırlandırıyor. Elbette küresel boyutta uygulanacak bir kararın önce uzlaşı ile alınabilmesi, ardından da gözetilmesi için devletlerin ortak söz sahibi oldukları bir kuruma ihtiyaç var. Her türlü zafiyetine rağmen BM'nin bu krizde böyle bir rol üstlenmesi ve veto hakkına sahip ülkelerin bu kriz süresince bu haklarından feragat etmesiyle, gerçek bir küresel uzlaşma platformuna dönüşmesi sağlanabilir mi?”

Yazının devamı için tıklayın