DTK mitingi Hizbullah protestosuna mı dönecek?

T24- Demokratik Toplum Kongresi (DTK) bugün Diyarbakır’da “Demokratik Özerklik” mitingi düzenleyecek. KCK duruşmasının da bugün görülecek olması ve Abdullah Öcalan'ın Hizbullah üyelerinin tahliyesine ilişkin açıklamalaır sebebiyle DTK mitinginin sert geçmesi bekleniyor.

Güneydoğu, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) bugün Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenleyeceği “Demokratik Özerklik” mitingine kilitlenecek. Mitingin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Hizbullah tahliyelerine ilişkin sert açıklamasının ardından ve KCK davasının görüleceği güne denk gelmesi nedeniyle büyük önem taşıyor. Mitingin Hizbullah tahliyeleri protestosuna dönüşeceği belirtiliyor.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın geçen hafta Hizbullah tahliyelerine karşı “Diyarbakır’da herkes birbirini bilir, tanır, kimin nerede oturduğu bellidir. Bunların mutlaka bir adres listeleri vardır. Diyarbakırlılar bunları tek tek tesbit edip, onbinlerce kişiyle gidip evlerini kuşatmalı, nefes aldırmamalı” açıklamasını yapmıştı. DTK, “Dilimizi inkâr edenleri yargılayalım, Demokratik Özerklik’i kuralım” sloganı ile yapılacak miting için kentte seferberlik başlatıldı. Günlerdir gece gündüz yürütülen çalışmalarla mitinge katılım çağrıları yapıldı. Miting çalışması daha çok özellikle Hizbullah tabanının yoğun olduğu Sur İlçesi’nde gerçekleşti. 

Adliye binasına yürüyüş

Miting, İstasyon Meydanı’nda saat 12.00’de başlayacak. Mitingde DTK ile BDP Eşbaşkanları birer konuşma yapacak. Konuşmaların ardından Urfakapı’dan Dağkapı’daki Büyük Postane önünden Diyarbakır Adliyesi’ne kadar yürüyüş düzenlenecek. 

Emine Ayna: Dalgınlığımıza geldi yoksa...

Miting çalışmalarına katılan BDP Milletvekili Emine Ayna, “Her yerde Diyarbakır katilleri halaylarla karşıladı deniyor. Cesareti o halay görüntülerinden alıyorlar. Dalgınlığımıza geldi fark edemedik. Diyarbakır katilleri çok çabuk unutmaz. Biz perşembe günü bunu onlara göstereceğiz” dedi. Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi adına yapılan açıklamada da, Hizbullah üyelerinin tahliyesine dikkat çekilerek, “Binlerce yurtseverimizin kanında eli olan Hizbullah elemanlarının bu süreçte serbest bırakılmasını doğru okumalı ve devletin geliştirdiği oyunlar karşısında halkımız, örgütlülüğünü ve duyarlılığını çok daha güçlü ortaya koymalıdır” dendi.

 Mazlum-Der’den sağduyu çağrısı

Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Selahattin Çoban, bölgede yeniden bir çatışma çıkmaması için herkesin duyarlı olması gerektiğini söyledi. Medyanın konuyu gündemde tutarak her iki tarafı karşı karşıya getirmeye çalıştığını dile getiren avukat Çoban “Diyarbakır’da çatışma ortamı görmüyorum. Bunun süni olarak oluşturulduğunu düşünüyorum. Karşı karşıya getirecek bir durum yok. Medya konuyu işleye işleye bölgede Hizbullah ile PKK’yı birbirine kırdırmak istiyor. Provokatif eylemler belki olabilir ama ciddi bir saldırı olacağını düşünmüyorum” diye konuştu. 

Kürtçe savunmada ısrar edilecek

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Kürt siyasetçilerin yargılandığı KCK davasına bugün devam edilecek. Kürt siyasetçilerin “Kürtçe savunma”da diretmesi beklenirken, mahkemenin tavrı ise merak konusu.

Tüm gözler bir kez daha DTK eski Eşbaşkanı DEP’li Hatip Dicle, kapatılan DTP’nin Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay, İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, DTP Yerel Yönetimler Komisyon üyeleri, DTP Eşbaşkan Yardımcıları’nın bulunduğu 103’ü tutuklu 153 sanıklı KCK davasında olacak. Davanın ikinci bölümü bugün Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Kürt siyasetçilerin yargılandığı dava 18 Ekim 2010’da sanıkların “Amade me/ (Hazırım)” şeklinde Kürtçe konuşmasıyla başlamıştı. 11 Kasım 2010’a kadar süren davaya “Kürtçe savunma” damgasını vurmuştu.

Dava, mahkemenin günlerce süren iddianamenin okunması, Kürtçe’ye önce “bilinmeyen dil” denmesi ardından “Kürtçe konuştukları sanılan” diye değiştirilmesi kamuoyunda ciddi tartışmalara neden olmuştu. BDP’nin “iki dilli hayat” kararının ardından ilk defa görülecek olan davaya ilgi yine oldukça büyük. KCK avukatlarından Meral Danış Beştaş, Kürtçe savunma krizinin devam ettiğini söyledi. Müvekkilleriyle yaptıkları görüşmede kendilerinin Kürtçe savunma yapmaya devam edeceklerini söylediklerini hatırlatan Avukat Beştaş “Mahkemenin ne karar vereceğini bilmiyoruz. Ancak müvekkillerimiz kesinlikle taleplerini devam ettireceklerini ve geri adım atmayacaklarını söylüyorlar. Kürtçeye izin verilmediği taktirde konuşmayacaklar. Yani büyük bir tıkanıklık var. Yargılama faaliyeti yürüyemiyor. Savunma hakkı kullanılamıyor” dedi.