-DTK SONUÇ BİLDİRGESİ DİYARBAKIR (A.A) - 05.05.2011 - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) sonuç bildirgesinde, bölgedeki operasyonlarla seçim koşullarının fiilen ortadan kaldırıldığı savunularak, ''Kongremiz bu süreç devam ettiği taktirde seçime girmeme dahil birçok seçeneği gündemine almıştır'' denildi. Barış ve Demokrasi Partisi İl Başkanlığı Toplantı Salonu'nda yapılan ve yaklaşık sekiz saat süren DTK Kongresinin ardından hazırlanan sonuç bildirgesini Divan Kurulu Üyesi Tülay Özdemir okudu. Bildirgede, kongrenin Ortadoğu'da ve bölgede yaşanan son siyasal gelişmeleri değerlendirmek amacıyla olağanüstü gündemle bir araya geldiği belirtildi. Bu çerçevede öncelikli olarak Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin ele alındığı belirtilerek, ''Statükocu devletlerin ve iktidarların gelişen halk hareketleri ile devrildiği, demokratik halk hareketleri ile Ortadoğu'da bir özgürlük baharının yaşandığı fakat bu hareketlerin devrimci öncülükten yoksun olduğu ifade edilmiştir'' denildi. Bildirgede, Suriye'de yaşanan gelişmelerin bölge açısından önü alınamaz bir sürecin habercisi olduğu ifade edilerek, ''Kürtler hiçbir dönemde olmadığı kadar ulusal birliğe ihtiyaç duymakta ve bunun koşullarına sahip durumdadırlar'' görüşüne yer verildi. Kongrenin bölgede yaşanan gelişmelerin Irak'ın kuzeyini ve Türkiye'yi de doğrudan etkilediği tespiti yaptığı kaydedildi. AK Parti'nin kendi iktidarını sağlama almak için başvurmadığı yol ve yöntem bırakmadığı savunulan bildirgede, şöyle denildi: ''Her gün yapılan askeri ve siyasi operasyonlarla seçim koşulları fiilen ortadan kaldırılmıştır. Bu operasyonların derhal durdurulmaması durumunda seçim güvenliğinin de tehlikede olacağı ve seçim yapma koşullarının da ortadan kalkacağı görülmektedir. Bu da göstermektedir ki Türkiye denildiği gibi bir seçime gitmemekte Kürt halkının özgür iradesini tasfiye etme ve ortadan kaldırma planlamasının olduğu görülmektedir. Bu temelde kongremiz, bu süreç devam ettiği takdirde seçime girmeme dahil birçok seçeneği gündemine almıştır.'' Bildirgede, ''Kürt halkının mevcut statüsüzlüğü kabul etmeyip kendi statüsünü belirleyerek mücadelesinde yeni bir dönemin kapılarını araladığı'' ifade edildi.