DTP'li vekiller Roj TV'ye konuştu

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ndeki Aktütün Karakolu'na yönelik saldırıyı değerlendirirken, "Türkiye'de temel mesele siyasetin gerginlik ve çatışma üzerinden götürülmesinden kaynaklanıyor" dedi. Tuğluk, milliyetçi çatışmaların kazananı olmayacağını söyledi. PKK çizgisinde uydu aracılığıyla yayın yapan Roj TV'nin Brüksel'deki stüdyosunda DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ile kapatılan DEP'in eski milletvekili Mahmut Alınak konuk oldu. “DTP sürecin böyle gelişeceğini öngörmüştü” Tuğluk, Aktütün Karakolu'na yönelik yapılan hain saldırıya ilişkin görüşlerini açıklarken, DTP olarak bu yılın başından itibaren sürecin bu yönde gelişeceğine ilişkin öngörülerde ve çeşitli uyarılarda bulunduklarını söyledi. Tuğluk, "Maalesef gelinen noktada görüyoruz ki, ölümler, acılar yaşanmaya devam ediyor. Sonuç itibariyle toplumsal barışını sağlayamayan bir çatışmanın içerisindeyiz. 40 bin insanımızı kaybettik. Yaşanan her acı, her ölüm doğal olarak bizleri üzüyor. Türkiye'de temel mesele siyasetin gerginlik ve çatışma üzerinden götürülmesinden kaynaklanıyor" dedi. “İnisiyatif askerin elinde” Türkiye'de sorunlara çözüm bulması gereken siyasi iradenin ortaya çıkmadığını TBMM'de ele alınacak tezkere olayı ve diğer devir teslim törenlerinde inisiyatifin siyasi iradenin elinde olmadığını gördüklerini savunan DTP Milletvekili Tuğluk, "İnisiyatif tamamen militarist yapılara, orduya devredilmiş durumda. Mantalitede bir değişim yaşanmıyor Türkiye'de hala sorunun bir askeri yaklaşım, operasyonel sorun olduğuna dair mantık devam ettiriliyor. Bu yaşananların altında bunlar var. Sorumluluğu elbette bu sorunu bu mantalite ile devam ettirenlerdedir" diye devam etti. “Başbakan askeri yetkili gibi konuşuyor” Türkiye'deki Kürt ve Türk annelerinin çatışmaların bitmesini istediklerini, bu acıların devam ettiği sürece seslerini yükselteceklerini söyleyen Tuğluk, şunları söyledi: "Bizler belki geçmişte yaşananlardan bir kez daha ders çıkarmaya, yüzleşmeye gidip daha ciddi bir sorumluluk yüklenmek durumundayız. O nedenle bu süreçte başbakanın açıklamalarını da takip ettim. Bir ülkenin başbakanı, sorunlara çare bulması gereken bir başbakan askeri yetkili gibi konuşmaya başladığında elbette burada akli bir durum söz konusu değildir. O nedenle ben siyasilerin bu noktada sorumluluklarının farkına vararak gerçekten bu ölümleri durduracak bir çözüm sürecine eğriltecek bir iradeyi ortaya çıkarmaları gerekiyor. Milliyetçi, ırkçı söylemlerle gidilecek bir adım yolun kalmadığını hep beraber yaşadık ve gördük. İnanıyorum ki, umuyorum ki süreç bu konuda eğrilir, sorgulamaya yeni bir başlangıca eğrilir ve yeni acıların yaşanmayacağı bir süreci hep beraber başlatırız." “Ya hep beraber kazanacağız, ya hep beraber kaybedeceğiz” Aysel Tuğluk, milliyetçi yönelim ve çatışmaların çok büyük acı ve ölümlere yol açtığını, halkı bundan koruyacak önlemler alınması gerektiğini vurgularken, "Hiçbir şekilde milliyetçiliğin olumsu yoktur. Sonuçta zararlıdır milliyetçilik. Dolayısıyla bu kadar inkarcı yaklaşırken insanları bu kadar yok kabul edersen, 1 askere karşı 1 DTP'liyi öldürebilirsin demek, buna beraat kararı vermek çok ırkçı bir bakış açısı stratejidir. Bu milliyetçi çatışmalardan hepimiz çok şey kaybederiz, kazananı olmaz. Bu süreçlerde ya hep beraber kazanacağız ya da hep beraber kaybedeceğiz. Buna böyle bakmak gerek" diye devam etti. Eski milletvekili Alınak, Türkiye'de olaylara ilişkin hükümet, Genelkurmay ve medyanın tutumunu eleştirdi.