Dumanlı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla mahkemede

Dumanlı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla mahkemede

Gülen cemaatine yönelik medya organlarını kapsayan 14 Aralık Operasyonu’dan gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı "Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. Dumanlı savcıya verdiği ifadede Gülen’den haberler konusunda talimat almadığını söyledi.

Medya ve polise yapılan operasyonda gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, diğer 11 şüpheliyle birlikte tutuklama talebiyle mahkemede. Al Jazeera'nin ulaştığı bilgilere göre Dumanlı'ya yöneltilen suçlamalar; "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "tehdit ve hile yoluyla kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmak" ve "iftira".

Selahattin Günday’ın Al Jazeera’deki haberine göre, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 12 kişi arasında Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski Hakkâri Emniyet Müdürü Tufan Ergüder ile eski İstanbul Asayiş Şubesi Müdürü Ertan Erçıktı da var. 4 şüpheli ise, "adli kontrol" talebiyle mahkemeye çıkarılacak. Şüpheliler nöbetçi sulh ceza hâkimliğinde sorgulanacak. Polis nöbetçi hâkimliğin olduğu bölümde geniş güvenlik önlemi aldı.

Dumanlı'nın savcıya 22 sayfa ifade verdi. İfade İstanbul Emniyeti'nde Savcı Fuzuli Aydoğdu tarafından alındı.

 

‘Gülen’in Tahşiyeciler sohbetinden haberim yok’

 

Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen’i tanıdığını belirten Dumanlı, Gülen’in 2009 yılı içinde Tahşiyecilerden bahsettiği konuşmasını hatırlamadığını ifade etti. Dumanlı, Zaman Gazetesi'ndeki görevi süresince Gülen’den herhangi bir talimat almadığını söyledi.

Dumanlı’ya Tahşiye ve Rahle’nin kelime anlamı da soruldu. Dumanlı, ‘Tahşiye kelimesinin anlamını bilmiyorum. Tahşiye'yi ilk defa duydum” dedi. Tahşiye ve Rahle yayınevlerinin olduğunu da bilmediğini vurguladı.

Gülen’in Tahşiyecilerle ilgili konuşmasını hatırlamadığını belirten Dumanlı, “Gülen’in sohbetinde geçtiği söylenen ‘karanlık karar kurulları'ndan ne kastettiğini bilemem” dedi.

Televizyon seyretmediğini belirten Dumanlı haberleri internet üzerinden takip ettiğini ifade etti.

 

‘Zaman gazetesi Gülen’in talimatı ile şekillenmez’

 

Gülen’in Zaman Gazetesi ile ilgili yönetici olarak bir vasfı olmadığına dikkat çeken Dumanlı, "Sadece Gülen’in haftada bir cuma günleri olmak üzere yazılarının yayımlandığı kürsü başlıklı köşesi vardır” diye konuştu.

Fethullah Gülen’in Zaman gazetesinin yayın politikasına müdahalesinin söz konusu olmadığını söyleyen Dumanlı, “Onun talimatları ile şekillenmez" dedi.

Gazeteye günlük 5 bin ile 8 bin arasında haber geldiğini, bu haberlerden eleme yapıldığını belirten Ekrem Dumanlı, “Bu kadar çok haberin, fotoğrafın, Gülen’e gönderilerek onun onayından geçmesi mümkün değildir. Burası ile Amerika arasındaki zaman dilimi de farklıdır. Fiziken de mümkün değildir" dedi.

Dumanlı’ya, Tahşiyeciler ile ilgili gazetedeki haberler de soruldu. Dumanlı, “Hocaefendi'nin konuşmasını o haberi yapan arkadaş önemli bulmuş olacak ki haber olarak gazeteye almış, haber 3. sayfada çıkmış. Haberi çok önemsemiş olsaydım 1. sayfaya alabilirdim” diye konuştu. Dumanlı, Gülen’in aynı konuşmasının Hürriyet  ve Vatan gazetelerinde de haber konusu olduğunu söyledi.

 

‘Gülerce ve Şahin’e yazı yazılması talimatı verilmedi’

 

Tahşiyeciler konusunda Zaman gazetesi yazarları Hüseyin Gülerce ve Ahmet Şahin’in  yazı yazdığını ancak kendilerine yazmaları konusunda talimat verilmediğini ifade etti. Bütün yazılara onay vermesinin söz konusu olmadığına dikkat çeken Dumanlı, bu iki yazının da kendisi tarafından okunmadığına dikkat çekti.

Ekrem Dumanlı, Samanyolu TV’de yayınlanan dizilerdeki Tahşiyeciler konusunun işlenmesine ilişkin sorular üzerine de televizyon seyretmediğini, dizide işlenen konuları bilmediğini söyledi. Ancak Dumanlı, "Dizi ve filmlerdeki hikâyelerden sonra, bir kısım olayların gerçekleşmesi ile irtibatlandırılmasını doğru bulmuyorum” dedi.

Dumanlı’ya CNN TÜRK’te Cüneyt Özdemir ile katıldığı programa ilişkin de sorular soruldu. Programdaki, "İnsanlar Hocaefendi’ye kanaatlerini, düşüncelerini aktarıyor" sözleri hatırlatılan Dumanlı’ya, "Sizin de Gülen’in onayına sunduğunuz konular hangileridir?" diye soruldu.

Dumanlı bu soruya, "İnsanlar Hocaefendi’yi arayıp izlenimlerini paylaşıyor. Hoca da bunları dinliyor. Hocaefendi’nin hiçbir talimatını görmedim. Sadece 'Siz bilirsiniz, iyi olur' gibi sözler söylüyor" diye yanıt verdi.

Fethullah Gülen ile Hidayet Karaca arasında internete düşen ses kaydındaki konuşmaların sorulması üzerine Dumanlı, konuşma kayıtlarının hukuka aykırı elde edildiğini ve delil olamayacağını söyledi.

 

‘Dershanelerle ilgili Gülen’le konuşmadım’

 

Dumanlı, Gülen ile dershaneler hakkında bir konuşma yapmadığına da savunmasında yer verdi.

Dershaneler konusunun Zaman gazetesinde Ekim-Kasım 2013 tarihlerinde sistematik bir şekilde işlenmesinin nedeni sorulan Dumanlı, “Ben üniversiteyi bitirdikten sonra birkaç yıl dershanecilik yaptım. Öğrencilerin dershaneye giderek üniversiteyi kazanacaklarına ve dershanelerin Milli Eğitim’de bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Bu nedenle gazetede dershane konusunu samimiyetle işledik. Bu konuyu o dönemin Başbakanı'na ve Milli Eğitim bakanlarına da yüz yüze anlattım. Bu konuyu işlerken kimseden talimat almadım” dedi.

 

'Ömer Köse ve Yurt Atayün operasyonunu neden günlerce yayımladınız?'

 

Dumanlı’ya, “22 Temmuz operasyonunda tutuklanan Ömer Köse, Yurt Atayün ve diğer kişilerin haberlerinin Zaman gazetesinde günlerce yayımlanmasının sebebi nedir? Gözaltına alınan ve tutuklanan bu kişilerle herhangi bir akrabalık bağınız var mı? Diğer basın kuruluşlarına göre daha uzun süre ve adil yargılamayı etkileyecek şekilde çarpıtarak yayınlanmasının sebebi nedir?” diye soruldu. Dumanlı bunların haber değeri olduğu için yayımlandığını söyledi.

Dumanlı ayrıca ifadesinde, “Herhangi bir algı oluşturularak Tahşiye isimli bir terör örgütü grubunun aleyhine soruşturma açılmasına sebep olma iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir oluşumdan haberim ve bağlantım yoktur” dedi.

 

‘Ülkem adına üzüntü verici olaydır’

 

Dumanlı ifadesini şöyle tamamladı:

"Hakkımda ne gibi ithamlar olacağını merak ediyordum. Ancak bana sorulan sorulardan ve gösterilen belgelerden gözaltına alınmamam gerektiği kanaatine vardım. Bu ülkem adına üzüntü verici olaydır. 20 yıllık gazeteciyim. Hayatını toplumun önünde geçiren bir insanım. İki yazı ve bir haber için bu kadar zahmet verilmesini üzüntü verici buldum. Hiçbir suç işlemedim. Hiçbir örgüte bağlı değilim."