Dünya Atletizm Şampiyonası'na Türkiye en kalabalık kafileyle katılıyor
2017 Dünya Atletizm Şampiyonası, Cuma günü Londra'nın kuzeydoğusunda bulunan 66 bin kişi kapasiteli London Stadium'da düzenlenecek törenle başlıyor.
Türkiye Milli Takımı, turnuvaya 27 kişilik bugüne kadarki en kalabalık sporcu kafilesiyle katılıyor. Türkiye'nin daha önce şampiyonaya 23 kişiyle katılacağı açıklanmış ancak turnuvayı düzenleyen Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) 4x400 metre bayrak yarışı için davet göndermesinin ardından kafileye dört sporcu daha eklenmişti.
Londra'da sorularını yanıtlayan Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, dokuz atletin final koşmasını beklediklerini ve bayrak yarışı takımlarından umutlu olduklarını söyledi.
Çintimar, "Londra'ya gelmeden önceki hedefimiz mümkün olduğunca yüksek sayıda sporcuyla buraya gelebilmekti. Şimdi buradaki hedefimiz en yüksek performansı gösterip, iyi sonuçlarla dönmek. Ancak ben sporcularımızın buraya gelerek görevlerini yaptıklarını düşünüyorum. Burada kazanacakları her başarı onların ödülü olacaktır" dedi.
Federasyon Başkanı ayrıca, yeni aldıkları karar gereğince doping kullandığı tespit edilen sporcuların antrenörleriyle bir daha milli takım forması giymelerinin önünü kapattıklarını da ifade etti.
2023 Avrupa Salon Şampiyonası'nı Türkiye'de düzenlemek için girişimlere başladıklarını belirten Çintimar, devletin yatırımlarına göre Londra'ya gelen sporcu sayısını yeterli görmediğini vurgularken, form grafiği düşüşte ve başka yarışmaları olan bazı sporcuları Londra'ya getirmediklerini de sözlerine ekledi.
Çintimar, milli takımdaki "devşirme sporcu" sayısının yüksekliğine ilişkin bir soru üzerine ise,"Federasyonumuzu bu konuda eleştirenler önce rakiplerimizdeki devşirme sporcu sayısına bakıp bizdeki sayıyla kıyaslasınlar, sonra gelip bizi eleştirsinler" yanıtını verdi.
Türkiye'de bir süredir, yabancı asıllı sporcuların Türkiye vatandaşlığına geçirilerek milli takım formasıyla yarışmalarını sağlayan bir yaklaşım benimseniyor. Atletizm yetkilileri, bu uygulamanın Türkiye'de spora ilgi duyan gençlere ilham vermeyi amaçladığını söylüyor.
Ancak, bu uygulamaya itiraz edenler de var. Bu uygulamaya karşı çıkanlar, "devşirme sporcuların" atletizme zarar verdiklerini ve "milli duygularla yarışmadıklarını" savunuyor.
Milli Takım'daki "devşirme sporcular"dan biri olan Küba doğumlu Yasmani Copello Escobar, 2013'te Türkiye vatandaşlığına geçti ve 2016 Rio Olimpiyat'larında bronz madalya kazandı.
Londra'da 400 metre engelli ve 4x400 metre bayrak yarışında koşacak olan 30 yaşındaki atlet, Türkiye Milli Takımı'nın madalya kazanma konusundaki en iddialı ismi.
Escobar, Rio'da kazandığı bronz madalyanın ardından Londra'daki ilk hedefinin final koşmak olduğunu belirterek, "Final yarışını koşabilirsem daha sonra tüm gücümü toplayıp daha iyisi için mücadele edeceğim" dedi.
Kendinin Türkiye'nin "bir parçası olarak" gördüğünü belirten Escobar, sporculuk kariyerinin ardından milli takımda antrenörlük yapmayı planladığını da sözlerine ekledi.
200 metrede yarışacak olan Bakü doğumlu 27 yaşındaki sprinter Ramil Guliyev de daha önce olimpiyat ve dünya şampiyonasında final koşmuş bir isim. Ayrıca, geçen yıl Avrupa ikincisi oldu.
Londra'daki hedefinin altın madalya olduğunu belirten Ramil Guliyev, "En kötü ihtimalle final koşmak istiyorum" dedi.
Kendisinin en önemli özelliğinin dayanıklılık olduğunu ve 10 saniyenin altında koşan üçüncü beyaz sporcu olduğunu hatırlatan Guliyev, "Daha önce 100 metrede üç kez final koştum. Hocamızla sezon öncesinde yaptığımız planlamada, antrenman raporlarına göre 200 metrede şansımın daha yüksek olduğunu gördük. Bu nedenle de böyle bir karar verdik" dedi.
Daha önce hem 100 hem de 200 metre rekorlarını elinde bulunduran Jamaikalı atlet Usain Bolt'la yarışmak istediğini belirten Guliyev, "Onunla yarışmak zevkli olurdu. Ama önce kendimle yarışmam gerekiyor" diye konuştu.
5 bin ve 10 bin metrede koşacak olan 1996 Kenya doğumlu Yasemin Can, Türkiye'ye geldikten sonra beş Avrupa Şampiyonluğu kazandı. 23 yaş altı Avrupa Şampiyonası'nda rekor kırdı.
Herkesin olduğu gibi kendisinin de madalya hedefiyle Londra'ya geldiğini belirten Can, "16 yaşındayken Türkiye'ye geldim. Ailemi özlediğim zamanlar oldu ama şu anda her şey yolunda. Türkiye için yarıştığım için mutluyum" dedi.