'Dünya Kız Çocukları Günü'nde İzmir Barosu'ndan açıklama

Mehmet CANDAN/İZMİR, (DHA)- İZMİR Barosu 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilme ve cinsel istismar sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, kız çocuklarının hak ve özgürlüklerinin korunmasına daha çok önem verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.Türkiye, Peru ve Kanada’nın ortaklaşa hazırladığı tasarının BM Genel Kurulu\'nda kabul edilmesi üzerine 2012 yılından beri \'11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü\' olarak kutlanmasıyla ilgili İzmir Barosu açıklama yaptı. Kız çocuklarının hayata daha etkin katılmasını için politikalar üretilmesinin zorunluluğuna dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi. \"Kız çocukları, yaşlarının her döneminde güvenli ve sağlıklı bir şekilde yaşama ve eğitim alma hakkına sahiptir. Ancak 11 Ekim yalnızca yasalarda kalmakta, sahip oldukları bu büyük potansiyele ve eşit muamele görme haklarına rağmen, kız çocuklarına çoğu zaman kendilerini geri plana atmaları öğretilmekte, bu da onların özgüvenlerini zedelemektedir. Kız çocuklarının eğitimlerinin iyileştirilmesine yönelik Kızların Eğitimi isimli MEB projesi kapsamında yapılan araştırmalara göre kız çocuklarının okullaşma ve devam oranlarının düşük olmasının en temel nedenleri sosyo-kültürel faktörlerdir. Bu faktörleri okullarla ilgili nedenler, ailelerin algıları, ekonomik nedenler, şahsi nedenler ve siyasi nedenler takip etmektedir. Kız çocuklarının her türlü hizmete etkin bir şekilde ulaşmalarına engel olan bu nedenlerin aşılmasını sağlayacak; ayrımcılığı, nesilden nesile aktarılan yoksulluk ve şiddeti önleyecek olan istikrarlı tedbir ve kalkınma politikaları Türkiye’de halen tam olarak hayata geçirilebilmiş değildir.\"\'KADINLARIN YÜZDE 22\'Sİ 18 YAŞINA GELMEDEN EVLENMİŞTİR\'Çocuk yaşta evlilik ve cinsel istismar oranının arttığına vurgu yapılan açıklamada, şöyle dendi:\"Çocuk yaşta evlilik, Türkiye’deki temel sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. 2013 tarihli Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre 25- 49 yaş arasındaki kadınların yüzde 22’si 18 yaşına gelmeden evlenmiştir. 18 yaşından daha küçük yaşta evlenmiş kızların cinsel ilişki de dahil olmak üzere şiddet görme ve istismara uğrama ihtimalleri artmaktadır. Çocuk yaşta evlenen kızlar, iş olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle, daha büyük yoksulluk riskleriyle karşılaşmakta, hukuki destek kanallarına erişimleri de kısıtlanmakta, ekonomik bağımsızlık elde edememeleri nedeniyle eşe bağımlı kalmakta ve kendilerini geliştirememektedirler. Resmi kurumlar halen kadınların doğurganlık yaşını 15-49 olarak esas almakta ve istatistik düzenlemeler bu esas üzerinden gerçekleştirilmekte, yasalarımızda ve taraf olunan tüm uluslararası sözleşmelerde düzenleme alanı bulan evlenme yaşı dahil tüm çocuk mevzuatı hiçe sayılmaktadır. Hamilelik ve doğumun yol açtığı sorunlar 15-19 yaş arası genç kızlarda birinci ölüm nedenidir. UNICEF’ in, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü üyesi 41 ülkede çocuklar arasındaki fırsat eşitsizliğini incelediği raporda Türkiye, İsrail’le birlikte son sırada yer almaktadır. UNICEF gibi köklü kuruluşların 2030 yılına kadar dünyada erken yaşta kız çocuklarının evliliğini sıfıra indirme hedefi var iken Türkiye’de halen projeler yerel veya pilot bölge metodu ile uygulanmakta ve bunlarında sürekliliği sağlanamamaktadır. Sürekli ve kararlı bir devlet politikası ile kız çocuklarına yönelik ayrımcılık, ihmal ve istismarın ortadan kaldırılması için etkin mücadele yöntemleri oluşturulmalı, kız çocuklarının eğitim haklarını ve sosyal hayata aktif katılımlarını destekleyerek toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır. İşte o zaman, biz de 11 Ekim’i mücadele günü olarak anmayı bırakıp, bayram günü olarak kutlamaya başlayacağız. İzmir Barosu bu süreçte; Çocuk Hakları Merkezi aracılığı ile hukuksal ve toplumsal alanda cinsiyet ayrımcılığına yol açan düzenleme ve uygulamalara karşı mücadele ederek kız çocuklarının hak ve özgürlüklerin teminatı olmaya devam edecektir.\"