Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal, “Araştırmalar sigara içen 2 kişiden birisinin sigaranın neden olduğu bir sağlık sorunu yüzünden hayatını kaybettiğini gösteriyor. Sigara kullanımı pek çok kronik akciğer hastalığı ve akciğer kanserinin birincil nedenidir” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal, ‘31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü’ nedeniyle yaptığı açıklamada, tütün kullanımının dünyada en önemli önlenebilir hastalık nedeni olduğunu söyledi. Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımının pek çok ölümcül sağlık sorununa yol açtığını belirten Uzm. Dr. Mine Önal, “Araştırmalar sigara içen 2 kişiden birinin sigaranın neden olduğu bir sağlık sorunu yüzünden hayatını kaybettiğini gösteriyor. Sigara kullanımı pek çok kronik akciğer hastalığı ve akciğer kanserinin birincil nedenidir. Uzun süreli öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetlerine yol açan kronik bronşit ve amfizem; Kronik Obstriktif Akciğer Hastalıkları (KOAH) olarak tanımlanmaktadır. Genellikle 40 yaş üzerinde ortaya çıkan ve erkeklerde daha sık görülen KOAH sigara içme süresi ve günlük içilen sigara miktarı ile yakın ilişkilidir. KOAH oluşma riski sigara içenlerde yüzde 38, sigarayı bırakanlarda yüzde 14, sigara içmeyenlerde ise yüzde 2'dir. KOAH tedavisinde en etkili yöntem sigaranın bırakılmasıdır” diye konuştu.
Sigara tüketiminin astım riskini de 4 kat artırdığını kaydeden Uzm. Dr. Önal, “Sigara içen astımlılarda şikayetler daha ciddi seyreder, atak sıklığı artar ve tedavi yanıtı azalır. Akciğer kanseri gelişme riski sigara içenlerde 20 kat fazladır. KOAH’da olduğu gibi sigara içme süresi, içilen sigara miktarı ve sigaraya başlama yaşı önemlidir. Sigaranın bırakılması ile akciğer kanseri riski önemli oranda azalmaktadır. İç ortam hava kirliliğinin en önemli nedeni sigara dumanıdır. Pasif sigara maruziyeti, sigara içmeyen bireylerde de akciğer kanseri ve kronik akciğer hastalığı riskini artırmaktadır. Gebelik sırasında annenin sigara içmesi ve çocukluk döneminde maruz kalınan sigara dumanı, akciğer gelişimini olumsuz etkilemektedir” dedi.
Uzm. Dr. Önal, sigarayı bırakmada bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerin uygulanması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Hekim hasta görüşmesi sırasında sigara öyküsü (sigaraya başlama yaşı, içilen sigara miktarı ve süresi) mutlaka sorgulanmalı ve hastanın sigara bırakma konusundaki motivasyonu değerlendirilmeli, sigaranın sağlığa zararları hakkında bilgi verilmelidir. Tütün bağımlılığında davranışsal boyut en az farmakolojik boyut kadar önemlidir. Bırakmaya istekli ve kararlı olan hastalar desteklenmeli, bırakma yöntemleri konusunda bilgilendirilmelidir. Sigara bırakmada etkili faktörler motivasyon ve bağımlılık derecesi ve daha önceki bırakma girişimlerine ait tecrübelerdir. Genellikle nüks yani geri dönüşleri önceden birkaç kez yaşamış bireyler daha başarılı olabilmektedir. Sigara bırakmada kullanılan farmakolojik tedaviler, nikotin bandı ya da sakızı gibi nikotin yerine koyma ajanları ve sigarayı bırakmada yardımcı olan ilaçlardır. Bireyin klinik durumu ve bağımlılık derecesine göre bu tedaviler tek başına ya da bir arada kullanılabilir.”
Sigara bırakmada ilk 6 aylık dönemin nükslerin (bıraktıktan sonar tekrar başlama) en sık yaşandığı dönem olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Önal, “Nüks yüzde 50 oranında ilk 2-3 haftada görülmekte sonraki 2-3 ay içinde giderek azalmaktadır. Bu nedenle hastanın başlangıç döneminde yakın takibi, gerek davranışsal gerekse de farmakolojik olarak desteklenmesi çok önemlidir” diye konuştu. (DHA)