Dünya Sosyal Forumu'nun Tunus'taki ilk açıklamasında, “Teröristler son saldırılarıyla Tunus’un demokrasiye geçiş sürecine zarar vermek, ayrıca özgürlük ve demokrasi talebinde bulunan ve barışçıl yoldan demokrasiyi inşa etmek isteyen halk arasında korku yaratmak istiyorlardı” deniliyor. Forumu düzenleyenler arasında bulunan Tunuslu Muhiddin Şerbib, buna hiçbir biçimde izin verilmeyeceğini şu ifadelerle vurguluyor: “Tüm dünyadan destek gördük. Latin Amerika’dan, Afrika’dan, Avrupa’dan ya da Ortadoğu’dan örgütlere bağlı tüm heyetler bu platformun yapılması gerektiğinde hemfikirdiler. Bu, terörizme verilecek en doğru yanıttır.”
Dünya Sosyal Forumu etkinliklerine küreselleşme karşıtları da katılıyor
Hükümetlere bağlı olmayan 4 binden fazla kuruluş Dünya Sosyal Forumu’na katılacağını ilan etti. Forumu düzenleyenler, tüm dünyadan on binlerce küreselleşme karşıtını Tunus’a beklediklerini, hafta içinde başkentteki Tunus Üniversitesi kampüsünde göç, çevre sorunları, insan hakları ve de ekonomik konularda tartışma etkinlikleri düzenleneceğini bildirdiler.
'Terörizmle mücadele için elele, birlikte duruş sergilemeliyiz'
Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif olarak sahneye çıkan Dünya Sosyal Forumu 2013 yılında da Tunus’ta faaliyet göstermişti. Ancak bu yılki etkinliğin lojistik yüküne ayrıca bir de güvenlik sorunu eklendi. Tunus'ta azami güvenliğin garanti edilmesi için yetkililerle sürekli irtibat içinde olduklarını belirten forumun organizatörlerinden Muhiddin Şerbib, geçen haftaki terörist saldırı nedeniyle foruma katılacakların sayısında bir azalma olacağını beklemediğini de belirtti. Şerbib, “Terörizmle mücadele için elele, birlikte duruş sergilemeliyiz” diyor.
'Tunus’ta 2011 yılında neoliberalizmin yaşadığı krize karşı halkların isyanı başladı'
Fransız iktisat uzmanı ve forumun yardımcı organizatörlerinden Gustavo Massiah da 2015'de forum etkinliklerinin Tunus'ta yapılmasının bilinçli bir karar olduğuna işaret ederek, şunları söylüyor: “Tunus’ta 2011 yılında neoliberalizmin yaşadığı krize karşı halkların isyanı başladı. Bu, dünya çapındaki jeopolitik, ekonomik, kültürel ve ideolojik sistemin krizine karşı bir ayaklanıştı.”
Gustavo Massiah, Arap Dünyası’nda halk hareketlerine ve diğer bölgelere de etkileri olan Tunus'taki köklü siyasi değişimlerin dünya çapında sivil toplumlara örnek oluşturduğu ve Tunus’un bu açıdan fitili ateşlediği görüşünde.
'Tunus'un sivil toplumuna çok şey borçluyuz'
Tunus'ta örgütlenme özgürlüğünün oldukça kısıtlanmış olduğu eski Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin iktidarının ardından, 14 Ocak 2011 yılından bu yana 20 binden fazla hükümete bağlı olmayan kuruluş ortaya çıktı. Gustavo Massiah bu gelişmeye ilişkin olarak da şunları söylüyor: “Bu coğrafyanın başka yörelerinde insanların karşı karşıya kaldığı durumları biz yaşamak zorunda kalmadıysak, bunu Tunus'un sivil toplumuna borçluyuz. O nedenle burada öğreneceğimiz çok şey var ve o yüzden de buraya çok sayıda kuruluş geliyor.”
Dünya Sosyal Forumu Bardo Müzesi'ne bir yürüyüşle başlayacak
Dünya Sosyal Forumu katılımcıların yürüyüş yapacağı bir etkinlikle resmen açılacak. Yürüyüş güzergâhı spontane bir biçimde belirlendi ve katılımcıları geçen hafta terörist saldırının düzenlendiği ve çok sayıda insanın hayatını yitirdiği Bardo Müzesi'ne doğru yönlendirecek. Hafta sonuna kadar başkent Tunus'ta her gün yüzlerce workshop düzenlenecek.