Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, köşesinde sanayi üretiminin yüzde 40.3 arttığını dolayısıyla Türk ekonomisinin ikinci çeyrekte yüzde 25 büyüyebileceğini ancak bunun baz etkisinden kaynakladığını yazdı. Aktaş "Sanayi üretimi böylesine yüksek seyrederken ve GSYH'nin de rekor düzeyde artması beklenirken bu olumlu gelişmeler piyasaya pek yansımıyor, en başta da işsizlik azalmıyor. İşsizlikte TÜİK'e göre çok belirgin bir gerileme var ama o gerileme çarşıda, pazarda, sokakta karşılık bulmuyor" dedi.
Dünyada hiçbir ekonominin normalde yüzde 25 büyüyemeyeceğini, bizdeki bu durumun çöküşün ardından yaşanan toparlanmadan kaynaklandığını ifade eden Aktaş şöyle yazdı:
"Her ne kadar üretimdeki bu artış istihdama yansımış görünüyorsa da bu yansıma ne yazık ki kağıt üstünde, TÜİK’in verilerinde kalıyor. Türkiye, istihdamda pandeminin tüm olumsuz etkisinden kurtuldu ve pandemi öncesine dönüverdik. İstatistikler bunu söylüyor.
Ama bir de sokağa bakıyorsunuz, çevrenize bakıyorsunuz iş arayanlarda bir eksilme yok.
TÜİK dün ücretle çalışanların sayısını açıkladı; haziranda bir yıl önceye göre tam 1.6 milyon kişilik bir artış olmuş. Bu sayılar istatistiklerde güzel görünüyor görünmesine ama vatandaş bunu niye hissedemiyor dersiniz. Uygulanan metodoloji mi, veri derleme yöntemi mi nedir bilinmiyor; ama açıklanan istihdamla ilgili veriler sokağın gerçeğini yansıtmıyor.
Dolayısıyla ekonomi yüzde 25 değil, 40 ya da 50 büyüse ne olur! Büyüme insana dokunmadıktan, refah getirmedikten sonra!"