Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, yıllık enflasyonun baz etkisi nedeniyle aralık ayından itibaren gerileyeceğini belirtti. Aktaş, faizlerin indirilmesinin ise kurlardaki yukarı yönlü artışın tek nedeni olmayacağını kaydederek şunları yazdı:
"Onun ötesinde normal gidişatla aralıkta yıllık oran aşağı gelecektir. Hani pek hesapta olmayan gelişmeler yaşandı ve kıl payı geçen yılın altına inilemiyor mu, onun da çaresi var!
Merkez Bankası’nın yerine enflasyonla mücadele görevini üstlenmiş olan TÜİK gereğini yapacaktır...
Söylenen, Merkez Bankası faizinin indirildiği, bunun da kurda tırmanışa yol açacağı.
Ama bunu söyleyenler kurdaki harekete hiç bakmıyor. Sürekli olarak “Döviz artacak” deniliyor, o kadar.
Hadi gelin kurdaki son dönemin hareketlerine birlikte bakalım:
Merkez Bankası faizi biri 18 Ağustos’ta, biri 22 Eylül’de olmak üzere son bir buçuk ayda iki kez indirildi. Toplamda iki puanlık indirim var. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan faizin önümüzdeki aylarda da indirileceğini ve bu yılın tek hanede kapatılacağını söyledi.
Yani eğer faiz indirimi kurları tırmandıracaksa bundan daha “elverişli”, bundan daha “iyi” bir ortam olamaz.
Peki kurlar nasıl gidiyor dersiniz...
18 Ağustos’tan bugüne son bir buçuk ayda dolar yüzde 3.2 arttı, euro yüzde 0.3 geriledi.
Ya 18 Ağustos’tan önceki bir buçuk ayda ne oldu? Faiz indiriminin olmadığı, faizin yıl sonunda tek haneye çekileceğinin dile getirilmediği önceki bir buçuk ayda? Dolar TL’ye karşı yüzde 7.3, euro ise yüzde 4.2 değer kazandı.
Faiz indirimi yok; kur daha fazla artmış!
Faiz indirimi var; kur daha az artmış! Anlaşılan kur artışında tek belirleyici faiz değilmiş!
Bu demek değil ki dövizde tırmanış yaşanmaz. Tabii ki olabilir, başka etkenler devreye girebilir; ama tutup yalnızca faiz indirimine dayalı bir tırmanış beklemek biraz yanlışmış!"
Yazının tamamı için tıklayınız