Dünyada çocukların yarısından fazlası tehdit altında

Dünyada çocukların yarısından fazlası tehdit altında

Dünya çapında 1 milyar 200 milyon çocuk yoksulluk, çatışma veya cinsel ayrımcılık tehditi altında yaşıyor. 153 milyon çocuk ise her üç tehditi günlük yaşantılarında hissediyor. Bu veriler çocuklara yardım eden kuruluş Save the Children'ın son raporuna dayanıyor.

Yardım kuruluşunun CEO'su Helle Thorning-Schmidt, "Dünyadaki çocukların yarısı kız çocuğu oldukları, yoksul oldukları veya bir çatışma bölgesinde yetiştikleri için yaşamlarına dezavantajlı başlıyorlar" dedi.

"Çocukluğun Sonu İndeksi" adıyla yayınlanan rapor, çocuk işçiliğini, eğitim hakkından yoksun bırakılmayı, yetersiz beslenme, erken yaşta evlilik ile erken yaşta hamileliği çocukların çocukluklarını yaşamalarına en büyük engeller olarak sıraladı. Rapor, özellikle çatışmaların çocukları sağlık, eğitim, korunma ve korkusuz yaşama gibi haklarından mahrum bıraktığını ve bu nedenle çocukların çocukluklarının bir anda sonlandığını belirtti.

175 ülkenin sıralandığı rapora göre dünya üzerinde çocukların en fazla tehdit altında yaşadığı ülkeler orta ve batı Afrika'da yer alıyor. Listenin en son sırasında Nijer yer alırken, Mali ile Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijer'in hemen üstünde bulunuyor.

95 ülkede gelişme var

Sıralamanın en başında ise iki ülke yer alıyor. Singapur ile Slovenya çocukların en az tehdit altında yaşadıkları ülkeler olurken, sırasıyla Norveç, İsveç ve Finlandiya listenin ilk beşini teşkil etti. İlk ondaki ülkelerin sekizi Batı Avrupa ülkelerinden oluştu. Listede Almanya 12'nci sırada yer alırken, ABD 36'ncı, Rusya da 37'nci sırada yer buldu. Türkiye ise raporda 64'üncü sırada bulunuyor.

175 ülkenin 95'inde yoksulluk, çatışma veya cinsel ayrımcılık konularından en az birinde ilerleme sağlandığı tespit edilirken, dünya üzerindeki 20 ülkede çocukların her üç konuda da tehdit altında olduğu ifade edildi.

Rapora göre 240 milyon çocuk çatışma ve kırılgan bir ortamda yaşarken, 175 ülkenin yüzde 30'unda kız çocuklarının ayrımcılığa maruz kalıyor. Raporda "Bu, şaşırtıcı derecede fazla kız çocuğunun birçok konuda dışlanma yaşadığı anlamına geliyor" denildi ve 15 ile 19 yaş arasındaki kız çocuklarının ölümlerinin ana sebebinin hamilelik ve çocuk yaşta doğum dolduğu aktarıldı.

Yardım kuruluşunun CEO'su Thorning-Schmidt, çocukların önündeki bu sorunların aşılması ve çocukların hayatlarına daha iyi koşullarda başlayabilmeleri için hükümetlerin daha fazla girişimde bulunması gerektiğini belirtti. Thorning-Schmidt, "Benzer seviyelerde gelire sahip ülkelerin çocuklar açısından çok farklı sonuçlar ortaya çıkarması politika, kaynak yaratma ve siyasi bağlılık konularının kritik derecede bir farklılık yarattığını ortaya koyuyor" dedi.

DW,dpa,AFP/DÇÜ,ÖA

© Deutsche Welle Türkçe