Dünyada küçülüyorlar Türkiye'de büyüyorlar

Dünyada küçülüyorlar Türkiye'de büyüyorlar

The Economist'e göre ING Group tarafından alınan küçülme kararı Benelüks ülkelerinin küresel krizden ne kadar çok etkilendiğini gösterirken, bu karar benzer durumdaki diğer büyük Avrupa bankaları için de tedirginlik yarattı.

The Economist'te yer alan bir analizde, eğer küresel finansal krizden en çok etkilenen ülkeler sıralamasında İzlanda ilk sıradaysa, bankacılık sektöründe yaşanan gelişmelerden sonra ikinci sırayı Benelüks ülkelerin alması gerektiği iddia edildi.

ABN AMRO'nun felaket boyutunda gerçekleşen satışının ardından, Fortis ve ING' tarafından alınan bazı birimlerini ayırma kararına vurgu yapılan "Breaking up" başlıklı analizde, yatırımcıların bu durumdan duyduğu kaygı ile ING'nin hisselerinin de büyük düşüş kaydettiği belirtildi.

ING 2013’e kadar küçülecek

En son Pazartesi günü Hollanda merkezli bankacılık ve sigorta grubu ING Group’un da birimlerini ayırma kararı almasıyla, grup sigortacılık birimini 2013 yılına kadar satarak küçülmeye gidecek.

ABD'deki internet bankacılığı birimini de elden çıkaracak olan ING, Hollanda Hükümeti'nden aldığı 10 milyar euro'nun yarısını erken ödemek için, hisse senedi ihracı yaparak, 7.5 milyar euroluk sermaye artırımına da gidecek.

ING'nin bu ayrışma kararı sonrasında, piyasa değerinin yaklaşık yüzde 30 altında seyreden hisselerinin de yükselmesi bekleniyor.

Avrupa Komisyonu'nun rolü

ING tarafından alınan kararda Avrupa Komisyonu'nun oynadığı rol, benzer şekilde devlet yardımı almış olan diğer bankaların yatırımcıları arasında da endişeye neden oldu. ING'nin, bu kararında kendine göre nedenleri olduğuna değinilen analizde, bankanın hisse ihracıyla hükümet yatırımlarından kurtulma yolunu seçmesinin Nisan ayında şirket CEO'su Jan Hommen tarafından açıklanan 'özüne dönme' planı ile de tutarlılık gösterdiği belirtildi.

Analizde, her ne kadar bu kararın ING'nin daha önceki planı ile uyumlu olduğunu gösterse de diğer taraftan Avrupa Komisyonu'nun devlet yardımı almış bankaların yeniden yapılandırılma sürecine aşırı müdahalede bulunduğunun da altı çizildi. Analizde buna örnek olarak, Komisyon'un, Hollanda hükümeti ile bir risk transferi planına katılmış olmasından dolayı bankaya yüklediği ek ceza gösterildi. ING hükümetten aldığı krediyi geciktirecek herhangi bir satın alma faaliyetinde bulunmayacağı taahhüdünde bulunmuştu.

Sıradaki kim?

Piyasalarda ise bu gelişmelerden sonra İngiltere'deki Lloyds Banking Group ve Royal Bank of Scotland ile Belçika merkezli KBC'nin de cezayı yeniden yapılandırma anlaşmaları yapmaya zorlanacağı endişesi hâkim oldu.

Komisyonun güçlü duruşu haricinde, ING’nin açıklamasını öne çıkaran iki büyük gelişme daha bulunuyor. Bunlardan ilki, bankacılık ve sigorta işlemlerini tek bir kurum altında toplandığı sigorta faaliyetlerinde bulunan bankalar modelinin şu anda başvurulacak bir modele benzemediği.

Analizde, bir sigorta şirketi olan Standard Life’ın,  bu sorunun altını çizmek için açıklamanın yapıldığı aynı gün bankacılık kolunu İngiltere’nin ünlü finansal kurumu Barclays’a sattığı hatırlatıldı. Bununla birlikte, yatırımcıların ve düzenleyici kurumların basitliği ve büyüklüklerine odaklanmalarının duruma getirilecek açıklamalardan biri olduğunun da altı çizildi.

Diğer açıklama ise, bankacılık ve sigortacılık işlemlerinin çeşitlendirilerek yapılmasıyla ortaya çıkacak kazancın daha anlaşılır olduğu.

Yazının son kısmında, ING’nin ayrışma kararının aynı zamanda birçok perakende bankacılığı  yapan kuruluş arasında, işlemlerini gerçekleştirdikleri temel piyasalara odaklanma eğilimi ortaya çıkardığı iddia edildi.

Bu alanda da bazı istisnaların varlığına değinilirken, İspanyol Santander Bankası’nın en çok dikkat çeken istisna olduğu vurgulandı. ING yeniden yapılanma sürecini tamamladığı zaman, ilham verici bir küresel oyuncudan, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde güçlü temellere sahip bir Avrupa bankasına dönüşeceği savunuldu.