Dünyanın en büyük 4. şirketi Türkiye'ye geliyor

Dünyanın en büyük 4. şirketi Türkiye'ye geliyor

6 milyar dolar cirosuyla dünyanın 4'üncü büyük endüstriyel otomasyon şirketi ABD'li Rockwell Automation, sanayinin beyni olarak tanımlanan sistemlerin üretimi için Türkiye'de yatırıma hazırlanıyor. Rockwell Automation Genel Müdürü Cenk Ceylan'ın verdiği bilgiye göre, Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Rockwell Automation Dünya Başkanı Keith Nosbuch'un görüşmesinin ardından Teşvik Sistemi kapsamında Türkiye'ye yatırım planı çıktı.

Habertürk'ün haberine göre; Ceylan, Bakan Ergün'ün Nosbuch'a Türkiye'ye yüksek teknolojili yatırım çekme projelerinden bahsettiğini anlatarak, Nosbuch'un Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldığını kaydediyor. Sonbaharda yönetim kurulundan çıkacak kararla yatırımda ilk adımın atılacağını dile getiren Ceylan, yatırım yeriyle ilgili çalışmaların ise sürdüğünü ifade ediyor.

1 ve 2'nci bölgede olmamasını istiyoruz

Ceylan, endüstriyel otomasyonun Teşvik Sistemi'ndeki stratejik sektörler arasında olduğunu vurgulayarak 5'inci bölge teşviklerinden yararlanacaklarını, ancak niyetlerinin 1 veya 2'nci bölgede yatırım yapmak olmadığını söylüyor. Ceylan, “İskenderun Limanı çok kritik, oraya yakın olabilir” diyor. Ceylan, Türkiye'de 750 milyon dolar büyüklüğe sahip endüstriyel otomasyon sektöründe yerli firma olmadığını ve sistemlerin ithal edildiğini dile getirerek, “Yatırımla Türkiye'de üretim olunca ithalatın da bir ölçüde önü kesilecek” diye konuşuyor.

'En güvensiz alan su arıtma sistemleri'

İnsani hata payını minimuma indiren otomasyon sistemlerini Türkiye'de en iyi takip eden ve uygulayan sektörlerin enerji, otomotiv ve lastik sektörleri olduğunu dile getiren Ceylan, en güvensiz olan sektörün ise su arıtma tesisleri olduğunu kaydediyor.

Son dönemde damacana sularda yaşanan krizle ilgili tartışmalar üzerine İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın “Şehir suyu damacana suyundan daha sağlıklı” dediği hatırlatılınca Ceylan, şunları söylüyor: “Birebir ona cevap vermek istemem, ama şunu söyleyebilirim, biz Milano, Brüksel gibi pekçok metropolün sistemini kuruyoruz. Oralarda suyun değerlerine ve kontrollerine ilişkin tüm verileri vatandaş gidip görebilir, hata olduğunda hatlar otomatik kapanır. Bizde ise şehir sularında otomasyon sistemleri ya yok ya çok zayıf. Ben sektörden bir kişi olarak Türkiye'de şehir sularının da sağlıklı ve güvenli olduğunu söyleyemem.”

Ustalar 1 haftada sistemi altüst etti

Ceylan, yüksek teknolojili üretimlerde insan kaynağının eğitimine dikkat çekerek, Türkiye'de bu konuda çekilen sıkıntıları şu örnekle anlatıyor:

“Daha önce bir enerji santralı işletirken işinin ehli olan ustalar getirttik. Çok değerli ustalar, ama 35 sene önceki kazan teknolojisini biliyor. Otomasyon konusunda çok zayıf. Çok iyi bir sistem kurulmuştu, yani neredeyse bir nükleer santral kontrol edebilecek kadar büyük ölçekte bir kontrol sistemi vardı. Normalde start düğmesine bassanız yeter, o derece. Ama ustalar 1 haftada sistemi altüst etti. Otomasyona kendi bildiğine göre, süresine, ısısına müdahale etmiş. Yani yeni bilgilere ve sistemlere de vakıf olan çalışanların olması şart.”