Dünyanın en büyük adliyesi olduğu belirtilen Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen Gülsuyu olayları davasında yeterli büyüklükte duruşma salon bulunamadığı ve güvenlik gerekçesiyle 3. kez başlamadan ertelendi. Mahkeme heyeti davanın başka yere alınmasını talep etti. Mahkeme davanın başka Maltepe Gülsuyu'nda geçen yılın eylül ayında Hasan Ferit Gedik'in hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin da yaralanmasıyla sonuçlanan olaylara ilişkin Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda bulunan 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Gedik ve taraf avukatları katıldı.
Radikal'de yer alan habere göre, tutuklu sanıklar ise duruşma salonuna alınmadı. Duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, Mehmet Ayvalıtaş'ın ağabeyi Volkan Ayvalıtaş da izledi.
Tarafların kimlik tespitinin ardından konuşan Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, "Adliyemiz geçen yıl faaliyete geçti, ağır ceza mahkemelerine tahsis edilen yer burası. Bir kısım tarafları aldık ama gördüğünüz gibi yer kalmadı" dedi. Duruşma salonunun fiziki şartlarının yetersiz olduğu yönündeki tespit ve görüşlerinin ara karara geçildiğini belirten mahkeme, yargılama yapmaya devam etme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle geçtiğimiz celse duruşmanın tatil edildiğini bildirdi. Yeni bir duruşma salonunun tahsisi konusunda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazıldığını söyleyen mahkeme heyeti, Başsavcılığın mahkemeye verdiği cevap yazısını duruşmada okudu. Mahkeme Başkanı, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın adliyede büyük salon olmadığı, büyük bir salon yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı tarafından adliyeye ödenek verilmesi durumunda büyük bir salon yapılabileceğini belirttiğini kaydetti. Öte yandan Adalet Bakanlığı'nın duruşmanın diğer celselerinin Silivri Adliyesi'nde randevu alınmak suretiyle yapılabileceğini, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdiği, Başsavcılığın da bir yazı ile mahkemeye bu hususu ilettiği anlatıldı.
Öte yandan Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, "Mahkememiz duruşmanın yürütülüp yürütülemeyeceği konusunda Başsavcılığa ve İstanbul Valiliği'ne müzekkere yazıp görüşlerini sordu" dedi.
İstanbul Valiliği'nin henüz cevap vermediğini belirten Mahkeme Başkanı, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın davanın nakli konusunda, "Tarafların çokluğu, taraflar arasındaki hususiyetin ciddiyeti, yargılamanın gerçekleştirilemediği, davanın nakliyle daha sağlıklı duruşma yapılabilir" şeklinde görüş bildirdiğini kaydetti.
Gedik Ailesi avukatlarından Selçuk Kozağaçlı davanın başka bir yargı alanına nakledilme durumunun yanlış olacağını ifade ederek, "Dünyanın en büyük adliyesini yapacaksınız ses sistemi yok, havalandırma sistemi yok, bir kapkaç davası bile görülemez eğer aileler gelecekse. Böyle adliye binası ve yargılama salonu olamaz. Bu adliyede mi kamu güvenliği sağlanamaz? Güvenlik sağlanamıyorsa bir büyük acizlik de buradadır. Davayı nakletseniz iyi olur demişler, topu size atmışlar. Bunlar utançtır, ayıptır. Bir mahkeme, yargı çevresi alanı dışında çalışmaya zorlanamaz. Davanın naklini aklınızdan geçirmeyiniz" dedi.
Duruşmada söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, duruşma salonunun yetersiz olduğunu belirterek, "Salonda hava 40 derecedir. Bu salon yargılama yapılmaya elverişli değildir. Sizin de sağlıklı yargılama yapma imkanınız yoktur. Davanın Silivri'ye bir cezaevinin içerisindeki uluslararası belgelere göre yargılama yapılması mümkün olmayan bir yere taşınması da adalete erişmeye imkan vermeyecek. Öte yandan bu ilin polis gücü kamu güvenliğini sağlamaya yeterlidir. Başka bir ile nakli de CMK'ya göre hem yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre şartları oluşmamıştır" diye konuştu.
Mahkeme, 2'nci celsenin fiziki şartlar nedeniyle yargılamaya devam edilemeyerek son verildiğini, duruşmanın geniş bir salonda yapılması konusunda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan görüş alındığını fakat duruşma için tahsis edilen salonun tarafların sayısı ve yargılamanın süresi dikkate alındığında duruşma salonun sağlıklı yargılama yapmaya yetersiz olduğunu belirtti.
Kamu güvenliği nedeniyle davanın nakli konusunda talep ile birlikte dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine ve Yargıtay'ın bu konuda vereceği kararın beklenmesine hükmederek duruşmayı 19 Kasım 2014 günü saat 10.00'a erteledi. Karara müşteki avukatları, "Böyle bir acizlik olamaz" diyerek tepki gösterdi.
Davanın 14 Ağustos'ta görülecek ilk celsesi 'Güvenliğin sağlanamadığı' gerekçesiyle başlamadan ertelenirken, 4 Eylül tarihinde görülecek olan 2. celse ise 'Duruşma salonunun fiziki şartlarının yetersiz olduğu' nedeniyle 20. günlük süre zarfında 2. kez ertelenmişti. Her iki duruşma sonrası da adliyede olaylar yaşanmıştı.
311 sayfalık iddianamede "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak 22'si tutuklu 35 sanık bulunuyor.