Ünlü piyanist İdil Biret, New York'ta Amerika Türk Kadınlar Birliği'nin 50. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir konser verdi. New York'un Times Meydanında ''The Times Center'' salonunda düzenlenen konserin gelirinin Türkevi'nde 1971 yılında ABD'de yaşayan Türk öğrencileri için kurulan Atatürk Okuluna bağışlanacağı açıklandı. Konserin açılış konuşmasını yapan Amerika Türk Kadınlar Birliği Başkanı Begüm Dinlenç, İdil Biret'in dünyanın ender piyanistlerinden biri olduğunu belirterek, Biret'in davetlerini kabul etmesinden dolayı kendisine müteşekkir olduklarını söyledi. İdil Biret'i sahneye davet eden merhum Arif Mardin'in eşi Latife Mardin ise gecenin hem New York'taki Türk toplumu hem de Atatürk Okulu için son derece mutlu bir gün olduğunu kaydetti. Konser sırasında ve konserin sonunda dakikalarca ayakta alkışlanan İdil Biret ise iki bölümlü konserinde Beethoven, Franz Liszt, Schubert ve Wagner'in eserlerini çaldı. Konserin ardından kuliste basının sorularını yanıtlayan Biret, New York'ta konser vermenin kendisi için büyük bir zevk olduğunu ve konseri çok sıcak ve dikkatli bir dinleyici grubunun izlediğini belirtti. ''Her zaman bu şehirde özel bir elektrik vardır. İnsan bunu çok iyi hissediyor ve bu elektrik insana çok enerji veriyor'' diye konuşan Biret, ABD'ye 1963 yılından bu yana konser vermek için pek çok kez geldiğini söyledi. İdil Biret, gönüllü konser vermesiyle ilgili olarak ise herkesin mümkün olduğu kadar gönüllü bir şeyler yapmasının önemli olduğunu belirtti. Müziğin dünyanın her tarafından anlaşılan bir dil olduğunu ifade eden Biret, şunları kaydetti: ''Müziğin anlatmak istediği şeyler kelimeler kadar sınırlı değil, müzik hem çok şey anlatıyor, hem de belirli bir şeyi de tam anlatmıyor. Müzik biraz her şeyin üzerine çıkıyor, o yüzden dünyanın her tarafında herkes tarafından anlaşılabiliyor.'' Dünyanın her yerinde iyi dinleyicinin aynı olduğunu da söyleyen Biret, '''Dikkatli, müzikten çok zevk alan insanlar Türkiye'de de, New York'ta da, Çin'de de aynı'' dedi. Biret bir soru üzerine, Türkiye'de 200 seneye yakın bir zamandır klasik müzik olduğunu, 1840'larda İstanbul'da opera olduğunu ve o zamanlar Verdi'nin yazdığı yeni eserlerin İstanbul'daki operalarda çalındığını hatırlattı. Aynı yıllarda İzmir'de operanın turne yaptığını kaydeden Biret, 20. yüzyılın başlarında belirli imkanları olan insanların evlerinde piyano çalındığını ve büyük bir müzik merakı olduğunu belirtti. 1847 yılında besteci Franz Liszt'in İstanbul'a gelip 4 konser verdiğini, saraydaki konserinde Padişah Abdülmecit'in Liszt'e sorduğu güzel sorular karşısında Liszt'in böylesine bilgili bir padişahla karşılaşmaktan hayrete düştüğünü anlatan Biret, aynı yıllarda İskoçya'ya giden Chopin'in Kraliçe Victoria'nın önünde çaldığını, ancak Kraliçe'nin bu konserle ilgili defterine sadece ''Bugün bir piyanist piyano çaldı'' yazdığını söyledi. Biret, evde küçük yaşlardan itibaren müzikle iç içe olduğunu, 2,5 yaşında annesinin piyano çalmasını taklit ederek piyanoya başladığını, ailesinin neredeyse tümünün bir müzik aleti çaldığını belirtti. Küçüklüğünde yakınlarının aralarında toplanıp oda müziği yaptıklarını söyleyen Biret, şimdi daha başka şeylerin cazip geldiğini, televizyona ve görselliğe daha fazla önem verildiğini ifade etti. Türkiye'de son derece yetenekli müzisyenlerin bulunduğunu da ifade eden Biret, ''Maalesef Türkiye'de bu gençler için yeteri kadar konser imkanı yok, oysa sahne tecrübesi çok önemli'' diye konuştu. Dünyada klasik müziğe ilginin azaldığını da belirten Biret, Batı'da eskisi kadar rağbet göremeyen klasik müziğin Uzak Doğu'da, özellikle Çin'de büyük yükselişte olduğunu da söyledi.