Dünyanın yeni gözdesi yenilenebilir kaynaklar

Dünyanın yeni gözdesi yenilenebilir kaynaklar

T24- Her geçen gün enerji ihtiyacının artması, yenilenebilir enerji ve teknolojilerini, dünyanın yeni gözdesi haline getirdi. Fosil yakıtlardaki maliyet artışları ve çevreye verdiği zararlar, yenilenebilir enerjiyi stratejik sektör konumuna taşıdı.

Günümüzde tüm yenilenebilir ve alternatif enerji kaynakları, enerji talebinin yüzde 2,5’lik bölümünü karşılarken, Uluslararası Enerji Ajansı 2015 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarının, toplam talebin yüzde 3,3’ünü karşılamasını öngörüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın projeksiyonuna göre, 2001-2030 yılları arasındaki dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarına 10 trilyon dolarlık yatırım gerçekleşecek. OECD ülkeleri arasında da yenilenebilir kaynakların enerji üretimindeki payının yüzde 25’e ulaşması hedefleniyor.

A.A muhabirinin İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi’nin konuya ilişkin raporundan derlediği bilgilere göre, güneş, rüzgar, jeotermal, hidrolik güç, dalga ve biyokütle enerjisi üretim teknolojilerini, ekipmanlarını ve kurulum hizmetlerini kapsayan yenilenebilir sektörü, küresel ısınmanın ve çevre sorunlarının gündemin çok önemli bir parçasının oluşturduğu günümüzde, çevre teknolojileri ve hizmetleri, sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın temel dinamiği haline geldi.

Karbondioksit oranlarının düşürülmesi gerekliliği, fosil yakıtlara bağımlı ülkelerde enerji arzı güvenliğinin sağlanması ve yenilebilir enerji kaynaklarının orta ve uzun vadede geleneksel enerjilere göre maliyet avantajı da elde edeceği beklentileri, yenilebilir enerji konusunda önemli yatırımların ve desteklerin oluşmasına neden oldu.

AB Komisyonu da özellikle rüzgar, güneş, biyokütle ve hidrolik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini enerji politikalarının merkezine yerleştirdi. AB’de yüzde 6 seviyelerinde olan yenilenebilir enerji kaynaklı enerji tüketimini bu yıl itibariyle, iki katına çıkarmayı hedefledi. AB ülkeleri de bu politika çerçevesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması yönünde çalışmalar yapıyor.

TÜRKİYE’DE DURUM

Türkiye’de hem AB aday ülkesi olması, hem de fosil yakıt ithaline olan aşırı bağımlılığı nedeniyle, bu alanlarda hızlı bir şekilde gerekli olan etkin politikaları hazırlıyor ve uygulamaya çalışıyor.

2005 yılında çıkan ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesini amaçlayan Yenilenebilir Enerjiler Kanunu, sektörün gelişmesi yönünde temel çerçeveyi çizdi.

Bu bağlamda, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de başta rüzgar ve güneş enerjileri olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına ve yenilenebilir enerji kaynaklı enerji üretiminde kullanılacak ekipmanlara yatırımların hızla artacağı ve EPDK’ya yapılan lisans başvurularının yüksekliğinin de bunu gösterdiği ifade ediliyor.

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ YETİŞTİRİLMELİ

Raporda, yatırımların artmasına paralel olarak yenilenebilir enerji alanında istihdam edilebilecek nitelikli iş gücünün de yetiştirilmesi gerekliliğine dikkat çekiliyor ve sermaye gücü ne olursa olsun nitelikli insan gücünün azlığının, sektörün büyümesi önünde engel teşkil edeceği belirtiliyor.

Enerjinin Türkiye için çok önemli olduğu hatırlatılırken, bu anlamda geleceğin enerji üretim teknolojilerinin (tekstil-hazır giyim gibi devredilen bir sektör olmadan) bir an önce üretimini ve kullanımını sağlamak gerektiği kaydediliyor.

Böylece hem kullanımında hem de katma değer yaratabilmede önemli bir noktaya gelebilmenin yolunun açılacağı ifade edilerek, özellikle de rüzgar enerjisi sistemlerinde ortaya çıkan arz talep dengesizliğinin, rüzgar türbin malzemelerinin üretimini cazip hale getireceği vurgulanıyor.

AVRUPA, TÜRK ÜRETİCİLERİ İÇİN ÖNEMLİ PAZAR İMKANI

Avrupa’nın büyük pazarlarının Türk üreticileri için önemli pazar imkanları sağlayacağı belirtilerek, Türkiye’nin özellikle rüzgar ve güneş kaynaklı yenilenebilir enerjilere uygun olan doğası, bu alanda hem sanayiyi geliştirecek üretimin yapılmasını hem de enerjinin kullanımını kolaylaştıracak.

Raporda, "yenilenebilir enerji kaynaklı ürün ve teknolojilere yatırım yapmak ülkemiz firmaları için üretim ve ürün teknolojilerinde söz sahibi olunmasını, batılı üreticilerle rekabet edebilecek önemli bir ihracat alanı elde edebilmesini ve temel sorunlarımızın en başında gelen enerji bağımlılığımızın azaltılmasını sağlayacak" denildi.