'Dünyaya Çin tehdidi'

'Dünyaya Çin tehdidi'

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın açıkladığı son rakamlara göre Çin her yıl yüzde 3.7 oranında kömür üretimini arttıracak. Diğer taraftan Postdam İklim Araştırmaları Enstitüsü’nden  bilim adamları Çin’e çok kızgın. Geçen on yıl boyunca buzulların erime hızının iki hatta üç katına çıkmasında, Çin’de kömürle çalışan fabrika bacalarından çıkan dumanları sorumlu tutuyorlar.

Prof. Barbaros Çetin, Milliyet gazetesinde (29 Ocak 2013) yazdığı 'Dünyaya Çin tehdidi' adlı makalesinde 'Grönland’daki buzulları griye dönüştüren ve daha fazla ısınmasını sağlayan kurumlu parçacıkların  yüzde 20’si Çin’deki bu fabrikalar ve termik santrallerden Asya’daki  binek araçlarının verimsiz motorlarından geliyor.' ifadesini kullandı. Çetin'in makalesinden bölümler ise şu şekilde:

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2013’ün  Küresel Riskleri Raporu’na  göre, dünya ekonomik kırılganlık ve ülkelerin çevresel risklerle mücadele gücünün azalması nedeniyle daha tehlikeli bir duruma geldi. 2013 risk raporu, 1000 uzman ve sanayi sektörü liderinden 50 küresel riski değerlendirmeleri istenerek hazırlandı. Bu raporun en can alıcı noktalarından biri ise,  “Aşırı hava koşullarının sıklığının her geçen gün hızla artmasının temelinde atmosfere sızan sera gazlarındaki önlenemez artışın yatıyor olması ve getirmiş olduğu acı yükler...

...

Çin 54. sırada

Türkiye dahil 95 ülkenin katıldığı Aralık 2012 BM İklim Değişikliği Konferansı’nda “İklim Değişikliği Performans Endeks’inde” ÇİN, dünyanın en fazla salınım yapan ülkeleri arasındaki yerini ABD ile birlikte korudu. Dahası iklim değişikliğine karşı alınan tedbirlere göre gerçekleştirilen performans endeksinde de ABD 43. sırada, Çin ise 54. sırada yer alarak bu olumsuz performanslarını sürdürme konusunda kararlılıklarını ispatlamıştır. Uluslararası iklim görüşmelerine Çin gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu G77 grubunda yer alıyor. Çin’in nüfusu geçen yıl 669 milyon artarak 1.354 milyara ulaştı. Yaklaşık 250 milyon kişi günlük 1 doların altında bir parayla yaşamaya çalışıyor, 60 milyon insan ise paranın icat olduğundan bile habersiz! Dünya’nın 2. büyük ekonomisinin yakında ABD’yi geçeceğine inanılmasına rağmen gelişmekte olan ülke statüsünde kalarak gezegenimiz için yapması gerekenlerden sıyrılma çabası da dikkat çekici.

Bilim adamları kızgın

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın açıkladığı son rakamlara göre Çin her yıl yüzde 3.7 oranında kömür üretimini arttıracak. Diğer taraftan Postdam İklim Araştırmaları Enstitüsü’nden  bilim adamları Çin’e çok kızgın. Geçen on yıl boyunca buzulların erime hızının iki hatta üç katına çıkmasında, Çin’de kömürle çalışan fabrika bacalarından çıkan dumanları sorumlu tutuyorlar. Çünkü, Grönland’daki buzulları griye dönüştüren ve daha fazla ısınmasını sağlayan kurumlu parçacıkların  yüzde 20’si Çin’deki bu fabrikalar ve termik santrallerden Asya’daki  binek araçlarının verimsiz motorlarından geliyor. İklim krizinin üçüncü kaynağı olan kara karbon da denilen kurum’dur. Kurum küresel ısınmaya yol açan diğer kirleticilerden farklıdır. Dünya’dan uzaya yansıyan kızılötesi ısıyı tutan sera gazlarının tersine, kurum doğrudan güneş ışınları emer.

...

Dünya Bankası’nın 2012 yılı sonlarında yayınlamış olduğu rapora göre, sülfür içeren kömür, dizel, benzin yakıldığında ortaya çıkan hava kirleticisi olarak tanımlanan Sülfür dioksitte dünya’nın  havası en  sağlıksız 10 kentinin ilk sıralarını Çin’den Gulyang (1), Chongqinq (2), Zibo (4), Jinan (5), Anshan (8) ve Lanzhou (10) alıyor. 2008’de Çin’de yapılan Dünya Olimpiyat Oyunları, hava kirliliği konusunda yeni Delhi’den sonra dünyanın en kötü durumda olan 2. şehri Pekin’de planlanmıştı ve yapılamama tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Bu yılın Ocak ayının 2. haftasında başkent Pekin olmak üzere, Çin’in kuzey ve doğusundaki 30 şehirde yoğun hava kirliliği ve sis insan hayatı için tehlikeli noktaya ulaştı. Greenpeace Pekin’deki hava kirliliği seviyesinin normalin 45 katı çıktığını duyurdu. Bu düzey şimdiye kadar kaydedilmiş en yüksek seviyeydi. Sosyal medyada ise, Çin sokaklarına çıkan araç sayısının azaltılması ve kömürle çalışan elektrik santralarının kapatılması çağrıları öne çıkıyor.

...

Ozon tabakasına daha az zararı olduğu için klimalarda CFC gazlarının yerine kullanılmaya başlanılan HCFC’lerin atmosferdeki yoğunluğu son 20 yılda 2 kattan fazla artarak rekor bir düzeye ulaştı. Bu cihazlardaki en yaygın soğutma gazı ucuz olması nedeniyle HCFC-22’dir. Bu gazın sera etkisi karbondioksitin 1810 katı!  Yaygın olarak kullanılan diğer bir klima gazı HFC-410a’nın küresel ısınma potansiyeli karbondioksitin 2088 katı. Bu gazın tedricen kullanımdan kaldırılmasına Çin ve Hindistan kalkınmalarını yavaşlatacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor. Asya kökenli HCFC-22’nin pazara hızla girmesiyle HCFC gazının kullanımını azaltma çabaları boşa gitti.  Montreal antlaşmasıysa yalnızca ozona zarar veren gazları kapsadığı için, küresel ısınma açısından çok zararlı bu yeni gazların kullanımını önleyemiyor...

...

Dünya Bankası verilerine göre 1990 yılından beri insan ömrü en az artan ülke Çin olmuştur. Doğal felaketler, fakirlik ve savaş gibi unsurların pençesindeki Bangladeş, Pakistan ve Sudan gibi ülkelerde bile insan ömrü Çin’e göre daha fazla artmıştır.

Bazı akademisyenler ve ekonomistler Çin’in gümbür gümbür geldiğini vurguluyorlar. Oysa tablo açık, Çin gümbür gümbür batıyor ve batarken bizi de yanında götürüyor!