Dünya'yı daha yaşanılır kılmak için neler yapabilirsiniz?

Dünya'yı daha yaşanılır kılmak için neler yapabilirsiniz?

Büyük kentler yüzyıllardır hava kirliliğiyle mücadele ediyor.

1950'li yıllarda İngiltere'nin başkenti Londra'da hava kirliliği yüzünden binlerce kişi hayatını kaybetmişti.

O günden bugüne havanın daha temiz bir hale getirilmesi için pek çok girişimde bulunuldu. Ancak Londra hâlâ Avrupa'nın havası en kirli başkentleri arasında.

İngiltere hükümeti, hava kirliliğinin kamu sağlığı için ciddi bir sorun olmayı sürdürdüğünü söylüyor.

Haksız da değiller. İngiltere'de kanser, obezite ve kalp rahatsızlıklarının ardından en çok ölüme yol açan şey hava kirliliğine bağlı sağlık sorunları.

Türkiye'de ise durum daha da kötü. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre İstanbul'un havası Londra'dan iki kat daha kirli.

Peki yaşadığımız yerde hava kirliliğini azaltmak için bizler ne yapabiliriz? İşte size 7 öneri:

Özellikle işe gidip gelirken arabanızı kullanmaktansa toplu taşımayı tercih edebilirsiniz.

Böylece her gün en azından yaşadığınız kent bir egzoz borusu eksik soluyabilir.

Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, başkentlilere toplu taşımanın yanı sıra bisikletle seyahati ve mümkün olduğu noktalarda yürüyüşü öneriyor.

Aynı zamanda artık İngiltere'de başkentin şehir merkezine özel arabanızla girecekseniz bir 'Toksik vergisi' ödemeniz de gerekiyor. T-vergisi olarak adlandırılan vergi 2006 model ve öncesi dizel ve benzinli araçları kapsıyor.

Yeni bir araba alacaksanız ya da aracınızı muayeneye götürecekseniz aracınızın havayı ne kadar kirlettiğini inceleyebilirsiniz.

Aracın emisyon değerleri ne kadar düşükse havayı o kadar az kirletiyor demektir.

Dizel araçlar hava kirliliğini daha çok artırdıkları için birçok ülkede artık daha az tercih ediliyor.

İngiltere'de dizel araç satışları 2017'de yüzde 40 azaldı. Hükümet 2040 yılından itibaren dizel araç satışlarının tamamen yasaklamayı hedefliyor.

Türkiye'de ise dizel motorlu araç kullanımı dünyadaki trendin tersine artıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2017 sonu verilerine göre trafikteki tüm otomobiller içerisinde dizel motorlu araçların payı yüzde 33,6'dan yüzde 35,4'e yükseldi.

Türkiye'de toplam 4,25 milyon dizel motorlu otomobil var.

Henüz emekleme safhasında olsa da elektrikli otomobiller sektörün geleceği olarak görülüyor.

Türkiye dahil pek çok ülkede hükümetler elektrikli araç üretimine teşvik veriyor.

İngiltere 2040'tan itibaren sadece benzinle çalışan yeni araçların satışına izin vermeyecek.

Elektrikli araç konusunda dünyaya öncülük eden yer ise ABD'nin California eyaleti. Tüm ABD'deki tüm elektrikli otomobillerin neredeyse yarısı Golden State kentinde.

California 2025 yılında trafikte sıfır emisyon üreten ilk eyalet olmayı hedefliyor.

Türkiye'de de elektrikli otomobil için girişimler mevcut.

Kısaca yerli otomobil projesi olarak adlandırılan ve Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu tarafından yürütülen proje kapsamında üç ayrı elektrikli otomobil modelinin geliştirileceği ifade ediliyor.

Dünyanın pek çok yerinde artık hava kirliliğine katkınızı azaltmak istiyorsanız, işe giderken araba paylaşmak mümkün.

Teknoloji firmaları araç paylaşmak isteyenlere hizmet veren cep telefonu uygulamaları geliştiriyor.

Türkiye'de de bu uygulamalar mevcut.

Bu yöntemin hem ucuz hem de temiz bir çözüm olarak öne çıktığı ifade ediliyor.

ABD'de araç paylaşımı yapanlara özel trafik şeritleri dahi oluşturulmaya başlandı. Amaç bu yöntemi kullananların trafikte takılmasını önlemek ve araç paylaşımını teşvik etmek.

California'da yeni evler çatılarında güneş enerjisi panelleriyle inşa ediliyor. Aynı zamanda her eve bir de elektrikli otomobil şarj ünitesi yerleştiriliyor.

Türkiye gibi gelişen ülkeler sınıfında yer alan Brezilya'da da güneş enerjisi yatırımlarına ağırlık verilmiş durumda.

Evlerin çatılarına kurulan güneş enerjisi panelleriyle hanelerin enerji ihtiyacı kısmen karşılanabiliyor. Brezilya bu yöntemle hem hava kirliliği sorununu çözmeyi, hem de yüksek elektrik faturaları problemini aşmayı hedefliyor.

Dünya genelinde evlerde tüketilen enerjinin miktarı giderek artıyor.

İngiltere'de ortalama bir elektrik faturası, 10 yıl öncesine göre iki kat daha yüksek.

Ancak küçük değişikliklerle hem ev bütçesini biraz olsun rahatlatabilir hem de hava kirliliğine katkınızı azaltabilirsiniz.

İzolasyonun yenilenmesi ileriye dönük enerji tasarrufu için iyi bir yatırım olarak kabul ediliyor.

Evde kullandığınız cihazların bekleme (standby) konumundayken de az da olsa elektrik tükettiğini unutmamalısınız. Bu cihazların kullanılmadıkları dönemlerde tamamen kapatılmaması ABD'de bir aileye yılda ortalama 30 dolara mâl oluyor.