Stres, damarları sertleştirip sizi hasta eden kötü kolesterolün en yakın dostu. Prof. Dr. Mehmet Öz, Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında (26.04.09), kolesterolün en yakın dostu olan stresi anlatıyor. Öz’ün yazısı şöyle: “"Her işin başı sağlık" diyenlerdenseniz, en ufak bir olayda stres katsayınızı yükseltmeyin. Çünkü stres; damarlarınızı sertleştirip, sizi hasta eden kötü kolesterolün en yakın dostudur. Kötü (LDL) kolesterolünüzü nasıl düşük tutuyorsunuz? Eğer cevabınız, "Doğru besleniyor ve spor yapıyorum" ise, genel olarak doğru yapıyorsunuz. Ama aynı zamanda bir diğer önemli ayrıntıyı kaçırıyorsunuz demektir: Zihninizi! Stresin sizi ele geçirmesine izin vermeniz; LDL kolesterolünüzün yükselmesi anlamına gelir. Sıkıntıların nedenini arayın Bir araştırmada; insanlara stresli bir bilgisayar görevi verildiğinde, LDL kolesterol seviyelerinin geçici olarak yükseldiği görülmüş. Aynı araştırma sonucunda; sürekli stres altında olanların da üç yıl içinde yüksek düzeyde kötü kolesterole sahip olduğu ortayı çıkmış! Stresi kontrol altına almak için mutasyona uğramış iyi huylu bir çocuğa ya da cennetten gelmiş bir patrona sahip olmanız şart değil. Bunun için şu stratejileri deneyin: * Stresin kaynağını belirleyin: Bazı stres kaynaklarını bulmak kolaydır ama gerçekten canınızı sıkan bunlar mı? Örneğin çocuğunuzu azarladığınızda, belki gerçekten onun yaptığı bir şeye tepki göstermiyor da, işte canınızı sıkan bir şeyin acısını çıkartıyor olabilirsiniz. Yani stresle baş edebilmek için, gerçek kaynağını bulun. Ertelemeyin, çözmeye çalışın * Tersini yapın: Her duygu, bir davranışı kışkırtır. Korktuğumuzda ya da endişelendiğimizde, bazı şeyleri görmezden geliriz. Ama depresyona girdiğimizde ya da üzüldüğümüzde, kendimizi geri çekeriz. Bu da her şeyi kötüleştirir. Ama tersi reaksiyon gösterirseniz, her şey daha iyi olur. Bir şey hakkında endişeleniyor musunuz? Görmezden gelmek yerine çözmeye çalışın. Birine mi kızdınız? Empati kurun. Depresyonda mısınız? Kendinizi eve kapatmaktansa dışarı çıkın.”