'Düşük petrol fiyatları bir-iki yıl daha sürebilir'

'Düşük petrol fiyatları bir-iki yıl daha sürebilir'

Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, düşük petrol fiyatları bir-iki yıl daha sürebilir. Böyle olursa, ithalat için ödediği her 100 doların yaklaşık 20’sini enerji ürünlerine harcayan Türkiye, bir süreliğine de olsa rahat nefes alacak.

Hürriyet'ten Merve Erdil'in haberine göre, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA), Dünya Enerji Görünümü 2014 raporunda “Kısa vadedeki iyi arz edilen petrolpiyasası görüntüsü, gelecekte bizi bekleyen zorlukları gizlememeli” uyarısı yapılarak, “Petrolde nispeten az sayıdaki üreticilere olan bağımlılık giderek artıyor. OECD ülkelerinde artık kullanılmayan her bir varil petrole karşılık, OECD dışı ülkelerde iki varil daha fazla petrol tüketiliyor” deniliyor. IEA Baş Ekonomisti Fatih Birol ise Haziran’da 107 dolar olan petrol fiyatının kasım ayında 76 dolara kadar gerilemesi konusunda, “Petrol fiyatlarında en geç 1-2 yıl içinde yukarı doğru baskı olabilir. Ancak bu zaman içinde Türkiye gibi petrol ve gaz ithal eden ülkeler için kısa bir nefes alma molası var” şeklinde konuşuyor.

 

Petrol fiyatları ne olacak?

 

IEA, gelecekteki enerji trendlerine yönelik önemli ipuçları veren “Dünya Enerji Görünümü (WEO)” raporunun 2014 yılı baskısını bugün Londra’da açıklayacak. Raporun yönetici özetinde, ulaşım ve petrokimyada artacak petrol kullanımının, talebi yukarı iteceği ve 2013 yılında günlük 90 milyon varil olan petrol talebinin 2040 yılına doğru 104 milyon varile çıkacağı öngörülüyor. Diğer yandan, yüksek fiyatlar ve alınacak yeni önlemlerin tüketimdeki büyüme hızını sınırlayacağı da vurgulanıyor. Raporla ilgili görüştüğümüz IEA Baş Ekonomisti Birol, 80 doların altını gören petrol fiyatlarıyla ilgili, “Şu an 80 dolar olan petrol fiyatları, ABD ve Kanada’daki kaya petrolü yatırımlarını negatif etkileyecek. Petrol fiyatlarındaki nıspi düşüşün petrol talebini artıracağını ve bu ikisinin bir araya gelmesi sonucu petrol fiyatlarında 1-2 yıl içinde tekrar yukarı doğru baskı olacağını düşünüyorum” diyor.

 

ABD'den kötü haber

 

Birol, petrol üretimindeki artışın en ciddi bölümünün ABD’den geldiğini vurgulayarak, şöyle konuşuyor: “Fiyatlar bu seviyede kalırsa, 2015 yılında ABD’deki petrol yatırımlarında 2014’e göre yüzde 10’luk düşüş olacak. Birçok petrol şirketinin son bir hafta içinde yaptığı açıklamalar da bu tahminimizi doğrular nitelikte. Bizi esas endişelendiren konu, orta-uzun vadedeki gelişmeler. ABD’de kısıtlı rezerve sahip kaya petrolü üretiminde 2020’lere kadar bir yavaşlama göreceğiz. Petrol talebi dünyada büyümeye devam ederken, 2020’lerden itibaren bunu karşılayabilecek tek bir adres var; o da Ortadoğu. Fakat Ortadoğu, özellikle Irak’ta üretim artışı için şimdiden yatırım yapılması gerekiyor. Detaylı araştırma yaptık, şu an baktığımızda hem ulusal, hem uluslararası şirketlerin güvenlik ve öngörülebilirlik kaygılarından dolayı yatırım yapma istekleri sıfıra yakın. Ortadoğu’da, Irak’ta jeopolitik durum böyle devam eder, yatırımlar da gelmemeye devam ederse, orta dönemde ciddi sıkıntılar çekebiliriz. 4-5 yıl sonra gerekli üretim artışının olmama ihtimali çok yüksek.”

 

Düşük fiyatta üç neden

 

2009 yılında, varil fiyatı 112 dolara çıkan petrolün değeri 2014 yılına kadar yaklaşık 100 dolar seviyesindeydi. Ancak haziran ayından bu yana, fiyatlarda düşüş yaşanıyor. Birol’a göre, petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü baskının üç nedeni var:

Kanada ve ABD’deki petrol üretimi beklenmeyen ölçüde artış gösterdi,

Dünya ekonomisi, özellikle Avrupa’daki ekonomik zayıflamadan dolayı talepte bir daralma oldu,

Doların diğer para birimlerine göre değer kazanması fiyatlarda baskı oluşturdu.

 

Her iki santral'dan biri yenilenebilir

 

WEO raporuna göre, önümüzdeki 25 yılda dünyada her iki yeni elektrik santralinden biri yenilenebilir olacak. Yani 2040 yılına kadar eklenen yeni elektrik üretim kapasitesinin yarısı yenilenebilir enerjiden gelecek. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi özellikle Çin, Hindistan, Latin Amerika ve Afrika’da artış gösterirken, en büyük artış rüzgar, hidro ve güneş enerjisinde yaşanacak.  Yenilenebilir enerjinin ekonomik olarak giderek daha fazla rüştünü ispat etmeye başladığını kaydeden Birol, “Petrol ve kömüre verilen teşvikler olmasa, yenilenebilirin önündeki darboğaz kalkacak” diyor. Rapora göre, 2013 yılında fosil yakıtlara dünya çapında 550 milyar dolar sübvansiyon verildi. Bu rakam, yenilenebilir enerjiye sağlanan sübvansiyonların dört katından fazla.