Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, AKP'nin açıkladığı anayasa değişikliği paketinin yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesini dikkate almadığını, "yargıyı ele geçirme çabasının ürünü olduğunu" öne sürdü. Özbek, HSYK'nın yapısı ve çalışma esaslarının belirlenmesinde "kuvvetler ayrılığı" ilkesinin ihlal edilmesinin, Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. maddesine aykırılık teşkil edeceğini söyledi. "Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelere aykırılığın" tespit edilmesinin, paketi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil açısından inceleme yetkisi bulunan Anayasa Mahkemesi'nin denetim alanına sokacağı bildirildi.HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek, Anayasa değişikliği paketiyle ilgili eleştirilerini basın toplantısıyla açıkladı. Özbek'in açıklamalarından satır başları şöyle:- Anayasa’ya göre Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, adalet anlayışı içinde, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik laik sosyal bir hukuk devletdir.
- Anayasa’mızdaki bu ikinci madde değiştirilemeyeceği gibi, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
- HSYK Anayasa’nın yargı bölümünde, yüksek maddelerden hemen sonra 159. maddede belirlenmektedir. Dolayısıyla HSYK’nın yapısı ve çalışma esaslarının anayasa’da yer aldığı, kuvvetler ayrılığı ilkesi göz önünde bulundurularak düzenlenmesi gerekmektedir.
- Aksine davranışlar Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini belirleyen ikinci maddesine engel olacağı gibi, Anayasa’nın 6 ve 9. maddeleriyle çelişki yaratmaktadır.
- Taslak metninde HSYK’ya yönelik olarak yapılan düzenleme bu çerçevede incelendiğinde şu hususlar öne çıkmaktadır.
- Yargı bağımsızlığının sağlanması, yargının en önemli sorunlardan olup, yargı reformu öncelikle bu sorunu ve iş yüküyle ilgili konuları çözümlemek durumundadır. Mahkemelerimiz, yargıtayımız ve danıştayımız aşırı iş sayısıyla boğulmuştur.
- Geciken adaletin adalet olmadığı gerçeği ortadan kaldırılmalıdır
- HSYK’nın görevlerinin tamamı yargıyla ilgilidir. Adalet bakanı ve müsteşarın kurumdaki varlığı, yargının bağımsızlığını engelleyen en büyük unsurdur
- Yüksek yargıda seçilecek üye sayısıyla, yerel mahkemelerden seilecek üye sayısı arasındaki fark, yargısal bütünlüğün engellenmesidir.- Müsteşar kurulda görev yapan, kurulda Anayasa’dan kaynaklanan kendilerinde bir takım hakkı olan bir arkadaşımızdır. Kimsenin kurul toplantısını yapılamama haline getirme söz konusu olamaz. Her türlü öneri değerlendirme yapılır. Tartışılır görüşülür, kendisi beklediği gibi bir şey olursa karşı oy yazar.
- Gaz lambalarının altından buralara geldik. Yani statükonun korunması meselesi, bizi Bakanlar kurulu atamadı buraya. Atananlar ve seçilenler deniyor. Hakim ve savcı sınavı girip sınavı kazandıktna itibaren, her kararnamede seçilerekb uraya gelecektir.
- Biz çalışmalarımızı yaparken, neleri gözettiğimizi, hangi ölçüleri esas almaya çalıştığımızı, kendimizi nasıl sıktığımızı bilseniz bunları söylemek imkanı olmazdı.GÖREVİMİZ BİTİYOR
- Zaten üç ay sonra görevimiz bitiyor. Benim görevim yıl sonuna doğru sona erecek. Biz burayı bırakıp gideceğiz, emekliliğime üç yıl kaldı. Ben bunun dışında ne bekleyebilirim? Ama bu noktaya gelebildiğim bu noktada yer aldığım süreye kadar olan mesleki geçmişime karşı borçluyum. Bundan sonra da benden sonra gelecek genç arkadaşlarıma karşı borçluyum. Bundan daha önemlisi Türk milletine karşı borçluyum.
- Bizim yerimizi muhafaza etmek gibi bir amacımız endişemiz söz konusu olamaz. Bu haksızlıktır. Şu noktaya gelene kadar belki 6/7 kez seçime girdik biliyor musunuz?
- HSYK’nın seçimle gelen üyeleri olarak bizimde düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak amacıyla konuşmaktayım.