DYH: Herşey hayali

Doğan Yayın Holding (DYH) tarafından, Yeni Şafak Gazetesi’nde Ergenekon dosyasına dayandırılarak yayınlanan hayali bir telefon konuşması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Kahramanları ve içeriği gerçek olmayan konuşmanın, sırf grubumuzu yıpratmak amacıyla haber yapılmasını kınıyoruz" denildi. Asgari gazetecilik yeterdi Doğan Yayın Holding tarafından konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "13 Ağustos 2008 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’nde, Ergenekon dosyasına konan hayali bir telefon söyleşisi, manşetten haber olarak verilmiştir. Haberde, bu hayali konuşmayla; Doğan Grubu bir bankaya el konulması operasyonuna müdahil gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Asgari gazetecilik çabası gösterilseydi kolayca ortaya çıkabilecek gerçekleri,kamuoyu ile paylaşmak isteriz." Bu isimde personel yok Haberde telefonla görüşen iki kişiden birinin Doğan Medya Grubu’nda Yönetim Kurulu üyesi Veli Dural olduğu yazılmıştır. Doğan Grubu veya Doğan Yayın Holding’de Veli Dural isimli bir Yönetim Kurulu üyesi hiç bir zaman olmamıştır. Ticaret Sicili kayıtlarında bu açıkca görülebilir. Şirketlerimizde bu adı taşıyan personel bile yoktur. Akçakoca ve TMSF tanımıyor Aynı haberde, telefonda konuşan öteki kişinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Ali Vural olduğu yazılmıştır. Sorumuz üzerine BDDK yetkilileri, o tarihteki Başkan Engin Akçakoca’nın bu isimde bir yardımcısı olmadığını kesin bir dille belirtmişlerdir. Yani haberde adı geçen Ali Vural’ın Başkan Yardımcılığı da hayalidir. Aynı şekilde TMSF yetkilileri de Ali Vural isimli bir yöneticilerinin bulunmadığını belirtmektedirler. Yılmaz kesinlikle yalanlıyor Eski Başbakan Mesut Yılmaz haberde geçtiği iddia edilen telefon konuşmasını kesin dille yalanlıyor. Ayrıca partisi ANAP’ta "Cevdet" ön isimli bir başkan vekili veya yöneticisi olmadığını açıklıyor. Telefonlar gerçek değil Dosyada konuşma yapıldığı iddia edilen telefon numaralarının hiçbiri gerçek değildir. Yıpratmak için yapılmıştır Kahramanları ve içeriği gerçek olmayan konuşmanın, sırf grubumuzu yıpratmak amacıyla haber yapılmasını kınıyor ve bu durumu kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz." Yeni Şafak’ın yayınladığı hayali haber neydi Yeni Şafak Ergenekon dosyasındaki belgeye dayandırılarak dün "Pamukbank’ta şaibeli diyaloglar" başlığı ile bir haber yayınladı. "Ergenekon iddianamesinin delilleri arasında, Pamukbank operasyonu öncesinde dönemin BDDK Başkan Yardımcısı Ali Vural ile Doğan Medya Kurulu Yönetim Kurulu üyesi Veli Dural ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz arasında geçen telefon görüşmelerinin kayıtları da yeraldı" denilen gazetenin haberinde aktarılan ve tüm tarafların hayali dediği telefon konuşmalarının bazıları şöyle: Hayali Vural’ın görüşmesi Ergenekon iddianamesine dayandırılan belgelerdeki hayali telefon görüşmelerine göre, Ali Vural, Doğan Grubu’nun yapacağı haberlerle Pamukbank’a el koyma sürecine destek istemiş. Çukurova Grubu’nun sahibi Mehmet Emin Karamehmet’e ait Pamukbank’a el konulduğu 18 Haziran 2002 gecesinden 2 gün önce Ali Vural, 17.30’da Veli Dural’ı cepten arayarak, "Abi, ’O’ konuda işler yolunda mı?" diye sormuş. Veli Dural ise, "Endişe edecek bir durum yok" diye karşılık vermiş. Ali Vural da, "Tamam abi sana güveniyoruz. Aman abi sorun falan çıkarsa önce beni ara gözünü seveyim" diye konuşmuş. Ali Vural, Pamukbank’a el konulduğu tarih olan 18 Haziran 2002 sabahı Citibank Baş Danışman Yardımcısı Mr. Anderson’u (Citibank Türkiye yönetimi, bu isimde bir çalışanları olmadığını söyledi) da arayarak ondan da yardım istemiş. Görüşmede temsil ettiği işadamlarının Çukorova Grubu’ndan rahatsız olduğunu dile getiren Mr. Anderson, Kemal Derviş ve ekibiyle Türkiye’nin ayağa kalkacağını söylemiş. Burnunu sürtecekmiş Habere göre, Mesut Yılmaz’la Ali Vural arasında 18 Haziran 2002’de saat 08;52’de geçen konuşmada ise Yılmaz, BDDK Başkanı Engin Akçakoca’yı Pamukbank olayının ardından görevden alacağını anlatmış. Yılmaz, Ali Vural’a "Engin beni niye aramadı? Bu konuda niye aramıyor beni?" diye sormuş. Vural da "Bilemiyorum efendim" diye cevap verince, Yılmaz, "Doğru söyle Engin nerde, Engin de bitti. Değiştireceğim zaten onu, ye-rine seni düşünüyorum. Ne dersin" demiş. Ali Vural ise "Siz nasıl uygun görürseniz efendim. Benim sizi aramamı söyledi. Sizin sorularınızdan sıkılıyormuş" diye karşılık vermiş. Yılmaz ise "Demek öyle. Şehzadenin burnunu sürtmeli biraz. Şu işi bir bitirsin hele ben ona soracağım" demiş.