Eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu geçen yıl saldırı sonucu kaybeden sunucu Ece Erken, "Şafak ile her şeyin daha çok başındayken onu kaybettim. Yaşanabilecek en büyük acılardan biri. Beni Şafak gibi sevecek birini bulmam zor" dedi. Ölümünün ardından abisi başta olmak üzere akrabalarının miras peşine düştüğünü söyleyen Erken, "İyi bir iş adamıydı ama çok varlıklı değildi. Biz tüm masrafları bölüşüyorduk. Benim evimde oturuyorduk zaten. Hatta eski eşinin iş kurması için ona ben para yollamıştım" diye konuştu.
Sabah’tan Tuba Kalçık’a konuşan Ece Erken, eşi Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürülmesinin ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Sosyal medya hesabıma da benzer mesajlar geliyor. Benimle aynı kaderi paylaşanlar bana destek mesajları gönderiyor. Bu beni daha da güçlü kıldı. Eşim öldüğü zaman kendimi sosyal medyadan da çekmedim. Şafak'ın katillerinin daha hızlı yakalanmasında sosyal medyanın oluşturduğu bu sinerji de etkili oldu. Şafak'la yaşadığım ilişki boyunca da bir sürü olumsuz şeyler yaşadım. O zaman da dik durdum. Allah'ım bu benim başıma niye geldi demedim hiç. Tevekkül ediyorum. Şafak ile her şeyin daha çok başındayken onu kaybettim. Yaşanabilecek en büyük acılardan biri. Cenaze sırasında evim doldu, taştı. Ama sonrasında gördüm ki bazıları programlarına malzeme toplamak için yani farklı amaçlardan dolayı gelmiş. Kullanıldığımı geç anladım. Artık kötü niyetlileri hayatımdan çıkardım.”
“Şafak ölmeden bir-iki hafta önce tehditler alıyordu ama korkmuyordu” diyen Erken, cinayetin ardından gündeme gelen para mevzularıyla ilgili şunları kaydetti:
“Benim maddi olarak ondan hiçbir zaman beklentim olmamıştı. Olmadığını da onu kaybettikten sonra kamuoyu gördü. Ama acı olan şu ki, öldüğünün birinci haftası mirasçılar tarafından Şafak'ın evleri talan edildi. Tüm evlerinde beyaz eşyaya kadar almışlar. Evleri kiraya verdiler. Mirasçısı olduğum için bana para teklifinde bile bulundular. Asla bunu kabul etmedim. Bu teklif üzerine mirası reddetmeye karar verdim. Çok acı.”
Eşinin arabasının camını kırma hadisesine de değinen Erken, “Şafak ile çok büyük bir aşk yaşadım ama çok da acı çektim. Aslında başından beri bu ilişkide kandırılan taraf, mağdur olan taraf bendim. Ayna kırma görüntülerini de sonrasında öğrendiğim kadarıyla Şafak eski eşinin babasına vermiş. Eski eşinin de bunu kamuoyuyla paylaşmasından sonra ondan ayrıldım” diye konuştu.
Eşinin cenazesinin kendisine sorulmadan Rize’ye defnedildiğini söyleyen Erken, devamında şöyle konuştu:
“Rize'de olduğu için ancak 14 Şubat'ta gittim. Bana zaten o süreçte hiçbir şey sorulmadı ki. Şafak'ın özel eşyaları diye bana sadece kanlı kıyafetleri verildi. Şafak'ın alyansı kısa bir süre sonra abisinin kasasından çıktı. Abisi çok enteresan bir karakter zaten. Şafak ölmeden bir hafta önce abisine kendi arabasını verdi, kullansın diye. Abisi ise onu satmaya çalıştı. Şafak'ı yanımda aradı, 'Bir milyon TL veriyorlar ne yapayım?' diye... Şafak'ın yakındakiler de o gittikten sonra öyle şeyler yaptı ki... Rober Güler mesela. Şafak'ı katillerle tanıştıran kişidir. Güler'in Şafak'a borcu vardı. Ben şahidim. Ama eşim öldükten sonra bana 22 milyonluk haciz yolladı. Reddi miras yaptıktan sonra da o haczi geri çekti. Şafak öldükten sonra abisi Celal ve mirasçıları mallarının üzerine oturdu. Rober ise mevcut borcunu ödemiyor. Çok üzücü şeylerle karşılaştım yani... Allah kimseyi böyle insanlarla karşılaştırmasın.”