Economist dergisi, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kürt politikasını inceledi. Yazıda, "Acaba 2013 Türkiye'ye kalıcı barışın geldiği yıl olabilir mi" diye soruldu.
Economist'e göre Erdoğan açıkça siyasi geleceğini Türkiye'nin en çetrefil sorununa endekslemiş durumda. Öcalan ile yapılan görüşmeleri kamuya açıklayarak Erdoğan'ın hem taraftarlarını hem de muhaliflerini şaşırttığını kaydeden dergi, yakın zamana değin katı tutumlu milliyetçi bir söylemi ağzından düşürmeyen Başbakan'ın şimdi PKK konusunda çok farklı bir görünüm sergilemesinin kafaları karıştırdığını kaydediyor.
Muhaliflerinin bir varsayıma göre, diye yazıyor Economist, Erdoğan başkanlık girişiminde şiddet olaylarının engeline takılmak istemiyor, ama bir kez Çankaya'ya seçilsin, tekrar eski şahin günlerine geri dönecek.
Fakat Economist, şu noktanın altını çiziyor: "Erdoğan, Kürt politikasındaki bu U dönüşü ile bir risk alıyor."
Derginin Paris'teki suikastlerden önce baskıya girdiği anlaşılıyor, zira Fransa'daki saldırılara değinilmiyor yazıda.
Ama Economist, barış görüşmelerinin yeniden canlanan şiddet ve provokasyon olaylarıyla raydan çıkartılmaya çalışılabileceği endişesinin bizzat Erdoğan tarafından dile getirildiğini bildiriyor.
Dergi, Türkiye'nin Kürt sorununda daha önce hiç olmadığı kadar riskli bir aşamaya geldiğini düşünüyor.
"Başbakan Erdoğan, eğer yakın zamanda PKK ile bir anlaşmaya varmazsa, Kürt sorununun Türkiye'nin etki gücü dışına taşabileceğinin farkında" diye ekliyor Economist.
Suriye'deki gelişmelere dikkat çeken dergi, Beşşar Esed'in geçen Haziran ayında ükenin kuzeyinde bir dizi kentin kontrolünü PKK'nın Suriye'deki müttefiki PYD'ye devrettiğini yazıyor. Economist, bu gelişmenin ardından PYD'nin silahlarını Türkiye'ye çevireceği yönünde -dergiye göre biraz abartılı- korkuların uyandığını belirtiyor.
Türkiye'nin Öcalan'la pazarlığının bir parçasının Suriye'deki Kürt gruplarını Esed muhaliflerinin saflarına katmak olduğunu yazan Economist, bunun yanısıra PKK kuvvetlerinin Kuzey Irak'a geri çekilmesinin ve militanların silah bırakmasını sağlamanın hedeflendiğini kaydediyor.
Türkiye hükümetinin iddiasına göre Öcalan'ın bölgesel özerklik ve kendi milis kuvvetine sahip olma taleplerinden vazgeçtiğini yazan Economist, bunun karşılığında Ankara'nın binlerce Kürt tutuklunun serbest kalmasını sağlayacak yasal reformlar, şiddete bulaşmamış PKK militanlarına af, yerel yönetimin güçlendirilmesi ve Kürtçe eğitim önündeki anayasa maddelerinin kaldırılması önerilerinde bulunduğunu belirtiyor.
Ankara'nın bir tavizinin de Öcalan'ın mahkumiyet koşullarının iyileştirilmesi olacağını yazan dergi, tarafların Mayıs'tan önce anlaşmaya varma konusunda mutabık olduklarının bildirildiğini not düşüyor.
Ancak Economist, henüz yanıtlanmamış büyük bir soru olduğu inancında: PKK'nın bölgede nüfuzunu artırdığı bir dönemde, Abdullah Öcalan örgütün diğer liderlerini yanına katmayı başarabilir mi?
Economist, yazının sonunda, Türkiye hükümetinin Öcalan'ın barışı sağlayabileceğine inandığını, ama bu girişimin başarıyla sonuçlanıp sonuçlanmayacağının henüz kesin olmaktan çok uzak durduğunu vurguluyor.