ECONOMIST: ''BİRÇOK TÜRK MUHALEFETE GÖNÜLSÜZ'' LONDRA (A.A)

-ECONOMIST: ''BİRÇOK TÜRK MUHALEFETE GÖNÜLSÜZ'' LONDRA (A.A) - 06.05.2011 - İngiliz Economist dergisi ''Türkiye ekonomisi aşırı ısınıyor'' uyarısında bulunarak, enflasyonun ve cari açığın kaygı yarattığını yazdı. Gelecek ay yapılacak milletvekili genel seçimlerinden AK Partinin üçüncü kez birinci parti olarak çıkmasının beklendiğini yazan dergi, ekonomi yönetiminin, partiye yönelik desteğin nedenlerinden biri olduğunu kaydetti.  Makalede, ekonomideki son 10 yıllık başarının ardından, "birçok Türkün, geçmişteki krizlerle lekenmiş sicilleri olduğunu düşündükleri muhalefet partilerine ekonomiyi emanet etmekte gönülsüz oldukları" belirtildi. "Rakamlar etkileyici" diyen dergi, 2009'daki keskin daralmanın ardından Türk ekonomisinin G20 ülkeleri arasında en hızlı üçüncü büyüyen ekonomi olduğunu bildirdi.  Tek bir Türk bankasının bile finansal krizde batmadığının vurgulandığı makalede, "Güçlü lira nedeniyle de enflasyon kontrol altında. Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Erdem Başçı, 'ömrümde ilk kez Türkiye'deki enflasyonun İngiltere'yle aynı düzeyde olduğunu gördüm' diyor. Merkez Bankası Başkanı, 'gemi yani Türkiye ekonomisi dengede, ancak deniz dalgalı ve her an bir fırtına kopabilir' uyarısında da bulunuyor" denildi.  Bu kaygıların uzmanlar tarafından da paylaşıldığına dikkati çeken dergi, Goldman Sachs ekonomistlerinden Ahmet Akarlı'nın karamsar bir tabloya işaret eden dengesizliklerin ve ekonomideki zaafın artmakta olduğu uyarısını aktardı. Türk ekonomisinde "çift endişe" olduğunu kaydeden dergi bunları, enflasyon ve cari açık olarak sıraladı.Goldman Sachs'ın tahminlerine göre, enflasyonun yıl sonunda yüzde 7,5 olabileceğini kaydeden dergi, HSBC uzmanlarından Murat Ülgen'in de cari açığın Mart ayına kadar 12 aylık süre için gayrısafi yurtiçi hasılanın yüzde 8'ini bulabileceğini söylediğini bildirdi. Seçimden sonra ise, hükümetin mali politikasını sıkılaştırma, merkez bankasının da faiz oranlarını artırma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği kaydedildi. Dergi şu yorumu yaptı: "Gelecek ay yapılacak seçimler siyasi belirsizliğin tek kaynağı değil. Arap baharı, Türkiye'nin dev müteahhitlik şirketlerinin etkin olduğu önemli pazarlarda risk yaratıyor. Örneğin Libya'daki 14 milyar dolarlık ihaleler donmuş, Suriye ile anlaşmalar da ertelenmiş durumda. Daha derin siyasi gerekçelerle olduğu kadar, hasar görmeye müsait ekonomisini koruyabilmek için de yeni hükümetin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği'yle yıpranmış olan ilişkilerini onarması bir zorunluluk haline geliyor."