Haftalık Economist dergisi son sayısında başyazılarından birini kendi ifadesi ile "Türkiye'nin Kürtlerle savaşına" ayırdı. Dergi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtleri ezmeye çalışmaktan vazgeçmesi" ve bunun yerine "barış görüşmelerini yeniden başlatması" gerektiğini yazdı.
BBC Türkçe'nin çevirisine göre Economist'in başyazısı, "Nafile baskı" başlığını taşıyor.
Yazı, Türkiye'nin yıllarca Kürtlerin varlığını inkar ettiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise asla böyle fantazilere yanaşmadığı tespiti ile başlıyor.
AK Parti hükümetinin, PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'la barış müzakereleri yürüttüğü hatırlatılıyor.
Economist'teki yazı şu satırlarla sürüyor:
"Ne yazık ki dünya son aylarda Irak ve Suriye'deki trajediye odaklanmışken, Sayın Erdoğan tüm bu başarıları bir kenara bıraktı, Türkiye'nin Kürt militanlara yönelik savaşını, yeni ve ölümcül bir gaddarlıkla yeniden başlattı.
"Aralarında birçok sivilin de olduğu yüzlerce kişi öldü. Yaklaşık 200 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Zaten milyonlarca Suriyeli mülteciyi ağırlayan Türkiye'nin yükü arttı.
"Güneydoğu'da sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgeler var. Ordu, patlayıcı dolu barikatlar kazan PKK'yla bağlantılı genç militanlara karşı tanklar ve ağır silahlar kullanıyor. Türkiye'nin güneydoğusunda en büyük Kürt kenti olan Diyarbakır'ın bazı bölümleri, Suriye'de enkaz yığınına dönüşmüş Halep gibi şehirlerini andırıyor."
Economist gelişmelerden büyük oranda PKK'nın sorumlu olduğunu da yazıyor.
Örgütün geçen yaz, "Türkiye'nin IŞİD'le danışıklı dövüş içinde olmasına" misilleme olarak Türk askerlerini ve polislerini öldürmeye başladığını belirtiyor.
Kobani'de yaşananlar, Suruç'taki saldırı, PKK'nın ateşkesi bozması hatırlatılıyor yazıda.
Economist'e göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan da PKK'nın tavrından da yararlanarak barış görüşmelerine son verdi, Türk milliyetçiliğine oynadı ve zor durumdaki AK Parti'yi 1 Kasım'da yeniden zafere taşıdı.
"Ancak Türkiye için bunun sonuçları vahim" diyor Economist ve ekliyor:
"Türkiye'nin demokrasisi saldırı altında. Ilımlı Kürt siyasetçiler dahil, savaşı eleştiren herkese zulmediliyor. Bağımsız medyanın kalanmı da susturuluyor. İstikrar kalesi Türkiye, Orta Doğu'nun giderek genişleyen savaş bölgesine çekiliyor."
Economist'deki başyazı şu satırlarla noktalanıyor:
"Sayın Erdoğan hiçbir zaman 'Kürtlerin varolmadıkları' şeklindeki bir fantaziye yönelmemiş olabilir. Ancak başka bir fantaziye yenik düştü: Kürt milliyetçiliğine, güç kullanarak son verebileceğini düşünüyor. Oysa Türkiye onlarca yılı, bunu yapmaya çalışarak boşa harcadı.
"Kürtler büyük bir azınlık. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde kontrol ettikleri bölgeler var. Baskıya dönüş nafile. Sayın Erdoğan bunu yaparak benzer bir kısırdöngüye çekilecek. Zira direnişçileri ezme çabası, ılımlı Kürtleri soğutuyor ve direnişçilerin sayısını artırıyor.
"PKK da fantaziler içinde. Türkiye, Kürtlerinin ayrılmasına ya da PKK'nın savaşçılarının 1990'larda denedikleri bazı bölgeleri kontrol altına almasına asla izin vermeyecek. Amerika da Kürtlere, Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı en çok güvendiği güç olarak baksa da, Kürtlerin hayati önemde bir NATO müttefiki olan Türkiye'yi istikrarsızlaştırmalarına katkıda bulunmayacak. Amerika ve Avrupa'nın, mülteci akışını durdurmak ve barış getirmek için Türkiye'ye her zamankinden çok ihtiyacı var.
"Türkiye'deki Kürtler için daha fazla özerklik temelinde barış görüşmelerine dönüş, ki Sayın Öcalan bunu zaten kabul etti, tek çözüm. Batı, Türklere ve Kürtlere, birbirleriyle değil IŞİD'le savaşmaları çağrısında bulunmalıdır. Eğer Sayın Erdoğan Türkiye'de kendi savaşında ısrar ederse, Suriye'deki iç savaşa son vermek de mümkün olmayacaktır."