Uluslararası araştırma ve danışmanlık şirketi Economist Intelligence Unit’in Türkiye uzmanı Matthias Karabaczek, Koronavirüs salgını sonrasında ekonomide yaşananlar ve kuruluşun beklentilerine ilişkin T24’ün sorularını yanıtladı...
Koronavirüs salgını sonrasında Türkiye ekonomisinde hangi riskleri görüyorsunuz? En riskli sektörler hangileri?Türkiye son 2 yılda ikinci durgunluk ile yüz yüze. Bu yıl ekonominin yüzde 3.5 daralmasını bekliyoruz. Ama daralmanın daha fazla olma riski de var. Daha endişe verici olan, yılbaşında 6 lira olan doların 6.95’e yükselmesinin, yatırımcıların güveninin ne kadar az olduğunu göstermesi. Merkez Bankası’nın döviz piyasasına müdahalelerinin sürmesi sonucunda rezervler sert şekilde düşerek Nisan’da 56 milyar dolara geriledi. Üstelik müdahalelerin kurda pek bir etkisi de olmadı. 56 milyar dolarlık rezerve karşın Türkiye’nin bu yıl 170 milyar dolarlık dış finansman yükümlülüğü var. Bu kontrast, Türkiye’nin bu yıl dış borcunu ödeyip ödeyemeyeceği konusunda soru işareti oluşturuyor.İhracat gelişmelerden negatif etkilenecek ve dünyayla iş yapan sektörlerin gelirleri muhtemelen bu yıl çökecek. Özellikle gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 12’sini oluşturan turizm, sert inişe hazırlanıyor. Yurtiçindeki karantina önlemleri kaldırılsa bile uluslararası turizmin düzelmesi uzun zaman alacak. Ayrıca Avrupa devletlerinin, virüsü kontrol altında tutmaya yönelik önlemleri ve ulusal çapta testi uygulamakta yavaş kalan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sınırlarını erkenden açmak konusunda isteksiz olacağını düşünüyoruz.
Türkiye’nin COVID-19’un ekonomik etkisiyle ile IMF desteği olmadan başa çıkabileceğini düşünüyor musunuz? Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Nisan’da yaptığı açıklamada IMF desteğini reddetti. IMF ile geçmişteki tecrübeler çetindi, kuruluşun halk nezdinde negatif bir imajı var. Bununla birlikte IMF’den olmasa da, Türkiye’nin döviz girişine ihtiyacı var. Yatırımcılar bu konuda kuşkucu. Türkiye Amerika ile Swap hattı açılması için görüşüyor ama Amerikan Merkez Bankası (FED) normalde bunun için karşı taraftaki risklere, dolar gereksinimine ve merkez bankasının bağımsız olup olmadığına bakar. Son koşul, merkez bankasının bağımsızlığının son yıllarda aşınması nedeniyle Türkiye için sorun olabilir. Ayrıca Türkiye her ne kadar NATO üyesi olsa da Amerika ile ilişkiler, Rus yapımı S-400 füzelerinin alımı başta olmak üzere bir dizi nedenle bozuldu.
Türkiye için makroekonomik tahminleriniz?Reel GSYH büyümesi: % -3.5İşsizlik (Ortalama): % 16.7Enflasyon (Ortalama): % 11Bütçe açığı: GSYH’nın % -4.5’ı