İngiliz Economist dergisi, son sayısında Türkiye'nin Irak hükümetinin rızası olmadan Iraklı kürtlerden petrol ihraç etmeyeceğini açıklaması, MİT Müştarı Hakan Fidan'ın İsrail'e çalışan 10 İranlı'nın adını İrana bildirdiği iddialaları üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsrail tarafından yapılan açıklamada İsrail'in bu iddiaların sızdırılmasına ilişkin herhangi bir ilgisi olmadığını kabul etmesi gibi çoğu konuda açılımlar yapmasına rağmen, Ankara'nın komşularla sıfır sorun politikasına geri döndüğünü söylemek için erken olduğunu belirtti.
Yazıda MİT Müştarı Hakan Fidan'ın İsrail'e çalışan 10 İranlının adını İran'a bildirdiği iddialarıyla ilgili olarak şöyle deniyor:
"Erdoğan'ın partisinin gözünde bu iddialar hükümetini devirmeye yönelik bir Siyonist komploydu. Giderek daha paranoyak olan Başbakan Erdoğan'ın İsrail'e yine zehir zemberek sözler söylemesi bekleniyordu. Fakat İsrail, bu iddianın sızdırılmasıyla ilgisi olmadığını açıkladı, Erdoğan da Türkiye'nin İsrail'in bu sözünü doğru kabul etmesi gerektiğini söyledi."
Yazıda Erdoğan'ın "güvercinvari" bu açıklamasını İran ve Irak dışişleri bakanlarının Ankara ziyaretlerinin izlediği, Türkiye'nin Irak hükümetinin rızası olmadan Iraklı Kürtlerden petrol ihraç etmeyeceğini söyleyerek Kuzey Iraklı Kürtleri bağımsızlık için cesaretlendirdiği kaygılarını yatıştırdığı belirtiliyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, dergi Erdoğan'ın tüm dünyadaki Şiilerin Muhammed Peygamber'in torunu İmam Hüseyin'in öldürülüşünü anacağı 13 Kasım'da Bağdat'ı ziyaret etmeyi planladığını aktarıyor: "Tüm bu gelişmeler Erdoğan'ın 'çok konuşulan' komşularla sıfır sorun politikasını canlandırmaya çalıştığı yorumlarını güçlendiriyor." Bu iyi haber olabilir. Zira Ankara kulislerinde Türkiye'nin şimdi tüm komşularıyla çok fazla sorunu olduğu konuşuluyor."
"Erdoğan'ın, eskiden Osmanlı'nın hâkimiyetindeki topraklarda Sünni Müslüman Kardeşler'le bağlantısı olan partileri desteklemesi mezhep ayrılığı suçlamalarına neden oldu. Türkiye'nin Suriye'de Esad'a ve Kürtlere karşı savaşan cihat yanlılarının üzerine titremesi hem Batılı müttefiklerini hem de Şii Irak ve İran'ı alarma geçirdi. Türkiye'nin Muhammed Mursi'nin görevine dönmesine izin verilmesi yolundaki çağrıları Mısır'ın yeni liderlerini kızdırdı, Suudi Arabistan'la soğukluk yarattı.
En kötüsü Erdoğan'ın ABD Başkanı'yla balayı da bitti. Mart'ta Barack Obama, Netanyahu'yu Mavi Marmara baskını nedeniyle özür dilemeye ikna etmişti. Ama Erdoğan'ın İsrail', hedef alan sözlerinin ve Mursi'yi İsrail'in devirdiği iddiası Obama'yı kızdırdı ve İsrail-Türkiye yakınlaşması umutlarını baltaladı. Türkiye'nin ABD yaptırımları altındaki Çin şirketiyle ortak füze savunma sistemleri kurma planları Washington'la arasındaki çatlağı büyüttü.
Zikzaklara ve geri dönüşlere rağmen Türk dış politikasının ilk haline gelmeye başladığından söz etmek için erken. Irak'a yönelik açılım, Türkiye'nin dışarıdaki kavgalarının bedelini kendilerinin ödediğini söyleyen işadamlarının baskısıyla başladı. İran'a yönelik açılımda Obama'nın Tahran'a kendi açılımının etkisi var. Erdoğan'ın kendi sadık tabanı bile Başbakan'ın Esad'ın devrilmesi saplantısından rahatsız. Türkiye'ye gelen Suriyeli mültecilerin sayısı 700 bini geçti. Türkiye son aylarda El Kaide zanlılarını tutuklamasına rağmen bunu ikna edici bulmayanlar var."