T24 - Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, silahların susması, ellerin tetikten çekilmesi için çağrı, beklenti ve girişimlerin hep yanında yer aldıklarını belirterek, "Hükümetin bu politikaları ve uygulamaları karşısında olası yeni çatışmaların tüm vebali Ak Parti hükümetinde olacaktır" dedi.Diyarbakır'da bir araya gelen BDP’li 98 Belediye Başkanı, terör örgütü PKK’nın sözde ’eylemsizlik’ kararı ve Abdullah Öcalan’ın ’çekilebilirim’ açıklaması üzerine ortak bildiri yayınladı. Bildiriyi okuyan Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, "Hükümetin samimi ve sorumlu bir tutum alması için, demokratik bir basınç oluşturmaya acilen ihtiyaç vardır. Hükümetin bu politika ve uygulamaları karşısında olası yeni çatışmaların tüm vebali Ak Parti Hükümeti’nde olacaktır. Hükümetin mevcut politika ve uygulamasına bakıldığında PKK’ye yeni çağrılar yapmaya halkımızın olmadığını düşünmekteyiz" dedi.
Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak genel seçimi ele almak amacıyla Diyarbakır’da toplanan BDP’li 98 belediye başkanı ve 9 İl Genel Meclisi Başkanı, terör örgütü PKK’nın sözde ’eylemsizlik’ kararı ve Öcalan’ın avukatları aracılığıyla İmralı’dan ’Mart’ta çekilebilirim’ açıklamaları nedeniyle ortak basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü önünde toplanan belediye başkanları adına konuşan Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Ortadoğu’daki gelişmeleri hatırlatırken, değişim sancıları yaşandığını söyledi. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki halk inisiyatiflerinin baskıcı rejimlere karşı ortaya koyduğu direnişin, yıllardır demokrasi ve onurlu bir barış için mücadele eden Kürtler’in davasının, halklılığını, bir başka açıdan ortaya koyduğunu savunan Şahin, şöyle dedi:
"Dünyanın neresinde olursa olsun, mazlum hakların demokrasiden, özgürlüklerden, emekten yana çabalarını, mücadelelerini destekliyoruz. Baskıcı rejimler yerine gerçek demokrasinin işleyeceği yeni bir yönetim anlayışının inşasını yürekten temenni ediyoruz."
’Hükümetlerin yaklaşımı Mübarek ve Kaddafi'den farklı değil'
Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin, Ortadoğu’daki gelişmeler karşısında, hükümet ve muhalefetin yaklaşımlarını, ’samimiyetten uzak’, ’çifte standartlı’ ve ’gerçekleri manipüle etmeye yönelik propaganda’ olarak değerlendirdiklerini belirtti. Şahin şöyle dedi:
"On yıllardır millet olmaktan kaynaklı haklarını kullanmak isteyen, kamu yönetimi ve sosyal yaşama kendi kimliğiyle katılmak isteyen, kültürünü özgürce yaşamak isteyen başta Kürt halkı olmak üzere mevcut hükümet dahil Cumhuriyet tarihindeki tüm hükümetlerin yaklaşımı Mübarek ve Kaddafi’nin yaklaşımından farklı olmamıştır. Bu politika halen devam etmektedir. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinin hemen sonrasında, Kürt siyasetine dayatılan operasyonlar, tutuklamalar, aynı zamanda askeri operasyonlar çözümsüzlük siyaseti değil de nedir? Ak Parti hükümeti, Kürt muhalefetinin bütün iyi niyet ve çabasına rağmen, çözümsüzlükteki ısrarı, halen devam etmektedir."
Çatışmalardan en çok etkilenen yerleşim birimlerini temsilcileri olduklarını anlatan Şahin, "Silahların susması, ellerin tetikten çekilmesi, çağrı, beklenti ve girişimlerinin hep yanında yer aldık, hatta bir parçası olduk" diye konuştu.
"Vebali hükümetindir"
Şahin, barışı istemenin, tek başına bunu getiremeyeceğini, barış için çaba sarf etmenin ve adım atmanın gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Hükümetin adım atmayışı, muhalefetin statükocu duruşu, sivil toplum örgütlerinin ve sermayenin çabalarının yetersizliği, askeri ve siyasi operasyonların devam etmesi nedenleriyle, ateşkesin Haziran ayına kadar sürmeyebileceği riski, her geçen gün artarak devam etmektedir. Ahlaki, vicdani ve siyasi sorumluluğumuz gereği, bu risk karşısında ve bu riskin yaşam bulmaması için hükümeti, sorunun çözümü için adım atmaya, sivil toplum örgütlerini, sermaye kesimlerini, barış için, diyalog için ve müzakere için daha fazla çaba sarf etmeye davet ediyoruz. Bizler yerel yöneticiler olarak halka en yakın yerel yönetim birimlerinin başında yer almaktayız. Hükümeti samimi ve sorumlu bir tutum alması için, demokratik bir basınç oluşturmaya acilen ihtiyaç vardır. Hükümetin bu politikaları ve uygulamaları karşısında olası yeni çatışmaların tüm vebali Ak Parti hükümetinde olacaktır. Hükümetin mevcut politika ve uygulamasına bakıldığında PKK’ye yeni çağrılar yapmaya halkımızın olmadığını düşünmekteyiz."
Kamuoyuna çağrı: Samimi olmaya çağırıyoruz
Şahin, askeri ve siyasi operasyonların durulması, cezaevindeki Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması, seçim barajının düşürülmesi, müzakere sürecinin başlatılması ve anadilde eğitim gibi taleplerinin, karşılanamaz olmadığını ve haksız olan tek bir talep ile önermede bulunulmadığını söyledi. Şahin, şöyle devam etti:
"Yaşadığımız müddetçe de koşullar ne kadar zor ve zahmitli olursa olsun, halkımıza hizmet etmeye ve bu amaç doğrultusunda çaba sarf etmeye devam edeceğiz. BDP’li belediye başkanları ve il genel meclis başkanları olarak hükümeti, muhalefeti, sivil toplum örgütlerini, aydınları, bütün toplumsal dinamikleri, bu ülkede yaşayan tüm insanlarımızın mutluluğu için, refahı için ve onurlu bir barış için sorumluluk almaya, samimi olmaya, adım atmaya davet ediyoruz."