CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, 25 Aralık yolsuzluk operasyonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı mahkeme kararıyla gözaltına almak isteyen polislere Başbakanlık koruma ekibinin silah çektiğini belirterek, “O zamanki Başbakanlık Müsteşarı, şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın talimatıyla ‘Yaklaşanı vurun’ deniyor ve mahkeme kararı uygulanmıyor” dedi.
CHP’li Ali Özgündüz, dün gece TBMM Genel Kurulu’nda partisinin grup önerileri üzerine yaptığı konuşmada 17/25 Aralık operasyonu sırasında yaşanan dikkat çeken bir olayı anlattı. 17 ve 25 Aralık soruşturmasında 4 bakan hakkında Meclis soruşturması açılması kararı verildiğini anımsatan Özgündüz, bu bakanlarla ilgili olarak daha önce MİT’in Nisan ayında Başbakan Erdoğan’a rapor verdiğine dikkat çekti. Özgündüz, “Bu, Rıza Sarraf ve ekibiyle rüşvet ilişkisi içinde oldukları, bunların ortaya çıkması hâlinde hükûmetin zora düşeceği noktasında rapor vermesine rağmen hükûmetin başındaki kişi, Anayasa’nın 112’nci maddesine göre bakanların görevlerini anayasaya ve kanunlara uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetlemekle görevli olan Başbakan, gereğini yapmayarak bu olayı bekletiyor. Dolayısıyla, bilgisi dâhilinde bazı işlerin yapıldığının da bir göstergesidir. Bu nedenle, bizim Türk Ceza Kanunu’muza göre, bu eylemi kamu görevlisinin görevi sırasında işlediği suçları yetkili mercilere bildirmemek, aynı zamanda suçluyu kayırma suçunu oluşturmaktadır” dedi.
“Değerli arkadaşlar, 25 Aralık’ta, biliyorsunuz, Başbakan’ın oğlu olmaktan başka hiçbir sıfatı olmayan Bilal Erdoğan’ın evine mahkeme kararıyla arama, el koyma, yakalama, gözaltı kararıyla polisler gidiyor. Başbakanlık koruma ekibi gelen polislere karşı silah çekiyor. O zamanki Başbakanlık Müsteşarı, şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın talimatıyla ‘Yaklaşanı vurun’ deniyor ve mahkeme kararı uygulanmıyor. Dikkatinizi çekiyorum, sıradan bir vatandaş, Bilal Erdoğan’ın hiçbir sıfatı yoktur Başbakan’ın oğlu olmaktan başka. Bu neye benzer biliyor musunuz? Herhangi bir mafya reisinin ya da bir aşiret ağasının evine mahkeme kararıyla gidiyor polis, aşiret ağası ya da mafya lideri diyor ki: ‘Yaklaşanı vurun.’ Bu eşkıyalıktır, bunun bundan hiçbir farkı yoktur. Aynı eylem yapıldı bu ülkede ve hukuk yerle bir edildi. Sonra, hemen operasyon, biliyorsunuz, bu polisler apar topar görevden alındı. Bir karikatür gördüm geçen gün. Hırsız arkasında çuvalla para taşıyor, polis diyor ki: ‘Kanun namına teslim ol.’ Silah çekiyor arkadan hükûmet ‘Kaldır elini, rozetini ver, silahını bırak’ diyor. Bu karikatür tam da bu olayı anlatıyor. Yani 17 ve 25 Aralık’ta aslında ne oldu? ‘Darbe’ falan diyorsunuz ya, aslında Hükûmet yargıya darbe yaptı, bu kadar açıktır. Hükûmetin yargıya darbesini gördük bu hükûmet döneminde.”