Eski İçişleri Bakanı ve AKP Bursa Milletvekili Adayı Efkan Ala, "Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek siyasi fukaralıktır" dedi.
Bursa'da gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Ala, "Cumhurbaşkanı'nı neden eleştiriyorsun? Cumhurbaşkanı çıktı ortaya, 14 parti bir araya geldiniz. 14 partiye karşı mücadele etti ve millet onu seçti. Artık seçildi ve ilk defa halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı. Siz işinize bakın. Siz politika üretin. Kendinize dönün. Bu bir politik fukaralıktır. Siyasi fukaralıktır" dedi. Seçim bölgesi Bursa'ya gelen eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, bölgesel yayın yapan OLAY TV'nin yayınına katılıp gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Ankara'daki saldırıya ilişkin konuşan Ala, "Türkiye'ye karşı yapılmış bir saldırıdır. Türkiye'nin geleceğine, 78 milyona yapılmış bir saldırıdır. Terörün kimin yaptığı kime karşı yaptığından bağımsız olarak, bir insanlık suçu olarak nitelendirmek gerekiyor. Büyük bir acı ve bu acıyı 78 milyon insan paylaştı. Herkes huzursuz oldu. Türkiye birlik, dirlik, kardeşlik içerisinde bundan önceki kendine karşı yapılmış olan saldırıları aştığı gibi bunu da aşacaktır, aşıyor. Önemli olan bir problemle karşı karşıya kaldığımızda orada topyekun olabilmektir, birlikte olabilmektir" dedi.
Efkan Ala, "Bütün konuşmalarımız etnik milliyetçilik üzerine geliştirilen bir terör örgütü. Sınırımızın dışında ama eylemleriyle içimize girmeye başlayan din kaygısıyla hareket ettiğini iddia eden başka bir terör örgütü ortaya çıktı. Bu iki terör örgütü arasında Ankara patlamasıyla bir konsorsiyum benzeri bir yapılanma, ilişki olduğu konuşuluyor, söyleniyor. Sizin bu konudaki izlenimleriniz neler?" şeklindeki soru üzerine, terör örgütlerinden kiminin etnik kimliği, kiminin dini, kiminin başka hususu, inancı istismar ettiğini ve yöntem olarak da şiddeti kullandığını söyledi. Hepsini organize edenin de dışarıda bir başka üst aklın olduğuna değinen Ala, şunları söyledi: "Zaman zaman bunların haberi bile olmadan birbirine karşıymış gibi görünür ama çok çeşitli işbirliği içerisinde de olurlar. Zaman zaman da işbirliği yaptırırlar bunlara. O bakımdan çok yönlü meseleye bakmak lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdi. İçişleri Bakanlığı, müfettişleri görevlendirdi. Başsavcı, çok sayıda savcıyı görevlendirdi. Hiçbir şey saklı gizli kalmasın, arkasında kim, ne varsa, kim yaptıysa bütün berraklığıyla açığa çıksın diye, devlet çok ciddi bir çalışma içerisinde. Sayın Başbakanımız elindeki bilgileri açıkladı. 'Terör örgütleri arasında işbirliği var' diye açıklama yaptı. İlk etapta gözüyor ama bu tür işlerde -Sayın Başbakanımızın açıklaması üzerine bu değerlendirmeleri yapıyorum- her türlü olasılık mümkündür. Sonucu beklemek lazım. Yani soruşturmalar bitmeli. Soruşturmalar bittikten sonra gerçek ortaya çıkmalı ve gerçek üzerinden de biz o zaman değerlendirme ve akıl yürütme ortaya koyabiliriz. Yoksa devletin yetkili birimlerinde olan yada yetkili yerlerinde olan kimselerin elindeki bilgiler tabi ki onlara özgü. Onlar o bilgilerle daha sağlıklı değerlendirme yapabilirler. Türkiye şu an seçime gidiyor. Böyle bir dönemde, böyle bir organizasyon, öyle basit bir organizasyon olmaz diye değerlendiriyorum. Çok karmaşık, çok terör örgütünün işbirliği yaptığı ve arkasında belki başka ülkelerin de olabileceği -vardır yoktur diye elimizde bir bilgi yok- ama başka istihbarat örgütlerinin de dahil olabileceği devasa bir organizasyon olarak da karşımıza çıkabilir. Biz Türkiye'nin istikrarına geleceğine yönelik bu tür saldırılarda başkalarının ne yaptığından çok, bizim ne yapabileceğimiz üzerine yoğunlaşmalıyız." "Siyasetin cumhurbaşkanını hedef almasını nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki bir soruya ise Efkan Ala şöyle yanıt verdi: "Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'de önemli ekol ve lider. Türkiye'de ne zaman, Türkiye sınırlarını da aşan bir lider ortaya çıktıysa aynı odaklar, aynı başlıklarla, aynı sözlerle, ailesini de hedef alarak saldırıya geçtiler. Bu çok enteresandır. Sayın Cumhurbaşkanımız hem Türkiye'de hem Türk dünyasında, hem de diğer İslam ülkelerinde bilinen bir isim, bir lider olarak ortaya çıktı. Hem Birleşmiş Milletler'de, hem çeşitli uluslararası platformlarda, meseleleri dile getiren lider olarak gözükmeye başladı. Varlığını kabul ettirdi ve önemli siyasi bir aktör, lider haline geldi. Aynı odaklar, aynı başlıklarla saldırıyorlar. Bu saldırıların arkasına maalesef muhalefet olarak siyasi partilerde takılıyorlar. Asıl karşı durdukları şey Türkiye'nin istikrarı. Negatif siyasetle kendine yer açmak yerine pozitif farklı politikalar izleyerek, vatandaşa götürüp oradan onay alıp seçimle tekrar işbaşına gelmeyi deneseler çok daha kolay bir yolu seçmiş olacaklar. Bir politik çölleşme olunca, bir politika üretemeyince, kişilerin önünüze alıp milletin yöneldiği yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı olarak seçtiği kişiye hemen hakaret et, eleştir. Sürekli ondan bahset. Bu muhalefet partileri bakımından politik bir çölleşmedir. Çünkü bir şey üretmemenin adıdır bu. Kolay yolu seçiyorlar ama kime ne faydası var? Cumhurbaşkanı'nı neden eleştiriyorsun? Cumhurbaşkanı çıktı ortaya, 14 parti bir araya geldiniz. 14 partiye karşı mücadele etti ve millet onu seçti. Artık seçildi ve ilk defa halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı. Siz işinize bakın. Siz politika üretin. Kendinize dönün. Bu bir politik fukaralıktır. Siyasi fukaralıktır."