Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, piyanist Fazıl Say'ın bir sosyal paylaşım sitesindeki ifadeleri nedeniyle "dini değerleri aşağılamak" suçundan hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili olarak "Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi" dedi.
Bakan Bağış, Ortaköy'deki AB Çalışma Ofisi'nde İsveç'te yaşayan yabancı gazetecileri kabul etti. Konuk gazetecilerin AB süreci ve Kıbrıs konusundaki sorularını yanıtlayan Bağış, daha sonra bir gazetecinin Fazıl Say'a verilen 10 aylık hapis cezasına yönelik sorusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Bağış Türkiye'nin, yargı reformları ile attığı adımlarla uluslar arası kamuoyunda verdiği olumlu mesajlara karşın bu olayla anılmasının hoş olmadığını belirterek, "Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi. Ama burada Avrupa Birliği'nin de AB'ye üye ülkelerin de Türkiye'deki demokratikleşme reform adımlarını teşvik edici olması gerekir. Bir münferit yargı kararı üzerinden Türkiye'ye yüklenmek, Türkiye'ye ağır eleştiriler getirmek çok doğru olmasa gerek. Biz ne Fazıl Say'ın ne de herhangi bir vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından mutlu olmayız" dedi.
"Keşke Sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip onlara saygıyla yaklaşmış olsaydı bu dava süreci hiç başlamamış olurdu" diyen Bağış, şöyle konuştu:
"Zaten millet vicdanında kendi yargılamasını yapıyor. Ama şu anda içinde bulunduğumuz durum ne Türkiye için, ne Fazıl Say için, ne Türkiye'nin imajı için, ne AB sürecimiz için çok hayırlı olmamıştır. Bu süreci takip edeceğiz. Sonuçta alınmış bir yargı kararı var. Ve bütün demokrasilerde olduğu gibi yargı kararları bağımsızdır. Yasamanın ya da yürütmenin yargı üzerinde bir tahakkümü olamaz. Ama süreci takip edeceğiz. Ümit ediyorum ki Türkiye bu süreçten en doğru mesajları vererek, çıkacaktır. Ümit ederiz ki, bir daha bu davadan alınması gereken mesaj herkesin birbirine saygılı olmayı öğrenmesidir. Kimse kimsenin kutsalına, değerlerine hakaret etmesin. Herkes birbirinin kutsalına saygı göstermeyi öğrensin. Ve Türkiye de AB standartlarından bir ülke olma yolunda ilerlemeye devam etsin."