Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRTHaber canlı yayınında, başkanlık sisteminin olması durumunda Türkiye'nin daha ileride bir noktada olacağını ileri sürdü.
Erdoğan, hukuku zorlama noktasından sıyrılmak içinde başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
Başkanlık sistemi geldiği takdirde Türkiye'nin ileri demokrasiye geçebileceğini söyledi.
Erdoğan şöyle devam etti: "Başkanlık sistemi ABD'de olunca padişahlık sistemi olmuyor da Türkiye'de mi olacak. İngiltere bile yarı başkanlıktır. Hakim olan unsur kraliçedir. Amerika'da padişahlık sistemi mi var, Brezilya, Güney Kore, Meksika olunca padişanlık olmuyor ama neden Türkiye'de oluyor. Biz 12 seneyi bu kadar zor şartlarda yürüttüysek, demek ki gördüğümüz bazı şeyler var. Türkiye'de muhalefetin böyle kalkınma diye bir derdi yok. Biz bugüne kadar ne dediysek, hep aksini söylediler. İşin siyasi iradeyi güçlü kılmamız lazım, bunun birinci derecede dayandığı yer milli iradedir. Mili irade bu yetkiyi veriyorsa, bunu en ideal şekilde kullanmak gerekir. Ben şu anda en ideal şekilde kullanamıyorum. .
(Parlamento, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay gibi kurumların denetiminin geçerli olduğu başkanlık sistemi) Bu sistemler oluyor ama bu sistemlerin işleyişinde başkanın belli bir yere kadar yetkisi oluyor. Başbakan, bu defa başbakan olarak değil başkan birinci yardımcısı, ikincisi yardımcısı olarak görev alanlar var. Onların muadilleri, hükümet başkanlarının olduğu ülkelerde başbakanlar. Bu demek değildir ki başkan, başbakanlarla görüşemez. Onlarla da görüşür. Sistemin omurgaları vardır. O omurgalarla lüzumsuz olanlar varsa onları zaten koyarsınız bir kenara. Olması gerekenler varsa onlarla beraber zaten yola devam edilir."
Erdoğan, mevcut sistemle üçlü kararnameyle bir kişiyi istedikleri makama atamakta sorunlar yaşandığını ama başkanlık sisteminde böyle bir sorunun yaşanmayacağını belirterek, "Çalışacağım adamı ben belirlerim. Benle gelen benle gider. Bunu şu andaki sistemde yapamazsınız, sizinle gelen sizinle gitmiyor. Birileri bunu engelliyor, mesela yargı engelliyor. Yargı bunu engellediği zaman yerindelik ne olacak? Halk sorumlu olarak kimi tutuyor? Siyasiyi tutuyor. Yargıdakini tutuyor mu? Hayır. Yargıdaki gelip 'ben 11 defa alırım, 12'nci defa tekrar atarım' diyor. Yargıyla böyle bir sürtüşmenin içerisine giriyorsunuz. Böyle memleket yönetilmez ki şehirler yönetilmez ki kurullar yönetilmez ki. Bunların hepsi parlamenter sistemin bana göre eksikleridir, yanlışlarıdır. Başkanlık sistemiyle bunların ben aşılabileceğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Ermeni diasporası rahat durmuyor. Onlar yine karıştırmaya, kurcalamaya devam edip, Türkiye ile bu noktada bir cedelleşmenin, adeta bir kavganın içerisinde bu süreci işletmek istiyorlar. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Birilerinin siparişi üzerine biz, bir sözde Ermeni soykırımını da kabul etmeye mecbur değiliz. Biz diyoruz ki: Bu konuda samimiyseniz gelin bunları tarihçilere bırakalım. Tarihçiler bu konuda çalışsınlar" dedi.
Erdoğan, "Ben, Çözüm Süreci'nde hiçbir zaman maalesef, bu arkadaşların samimi olduğunu görmedim. Şu anda da samimi değiller. Eğer samimi olsalar 6-7 Ekim olayları, hala Cizre, Silopi, buralardaki olaylar olmazdı" dedi.