Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'ne 1970'lerde bırakılan istilacı balık türleri nedeniyle göldeki 10 doğal türden dördünün tamamen yok olduğunu, altısının da ciddi tehlike altında bulunduğunu açıkladı. Kesici, kavinne, eğrez, sıraz ve gökçe balıklarının yok olduğu süreci, "ekokırım" diye nitelendirdi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi, Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, Eğirdir ve Beyşehir göllerinin bir zamanlar hem yörenin hem ülkenin doğal su ve su ürünleri kaynağı olduğunu, ancak son yıllarda doğal balık türlerini bulmanın imkansız hale geldiğini söyledi. Bu göllerin doğal ekosisteminde 10'dan fazla otçul tatlı su balığı yaşadığı yıllarda balıkçı sayısının da 8 bini bulduğunu dile getiren Dr. Kesici, “Otçul balıklar kalmayınca göllerde aşırı bitki artışı, kirlilik ve kurumalar da yaşandı. Günümüzde bu göllerimizde gerçek balıkçı sayısı 100 civarında. Yıllar önce adeta balıkların kaynadığı göllerin içi adeta boşaldı. Artık doğal balık avlamak mümkün değil" dedi.
1970'lerden önce başlatılan ve hala devam eden balıklandırma çalışmalarıyla göllere bırakılan türlerin istilacı olduğunu kaydeden Dr. Kesici, dişli Alman balığı, İsrail sazanı, kadife balığı, gümüş balığı gibi etçil türlerin tavuk kümesine bırakılan tilki gibi göldeki doğal balık türlerinin neslinin tükenmesine neden olduğunu söyledi. Kesici, “Etçil olan dişli Alman balığı gölde besin bulamayınca bu kez kendi yavrularını yiyerek (kanibalizm) kendi popülasyonunun da yok olma seviyesine gelmesine neden olmuştur" diye konuştu.
İstilacı etçil türlerin Eğirdir ve Beyşehir göllerinde "ekokırım"a neden olduğunu belirten Kesici, “İstilacı türler yerleştikleri ortamın ekolojik özelliklerini değiştirir. Eğirdir ve Beyşehir göllerine aşılanan etçil balık türleri de yerli sazangiller üzerinde baskı kurarak 10 türün en az dördünün neslinin tükenmesine, diğer türlerin popülasyonunun da aşırı oranda azalmasına neden oldu. Doğal göllerimizin biyolojik olarak yok edilmesine neden olmuştur. Eğirdir'de doğal türler kavinne, eğrez, sıraz ve gökçe balıklarının türlerinin nesli tamamen tükenmiştir. Çapak (sazan), sivrisinek, çöpçü, dişli sazancık, tatlısu kolyozu ve kaya balığı türlerinin de nesilleri ciddi düzeyde tükenme riski altında" dedi.
İlk kez 1933'te tespit edilen, 'Eğirdir yöresinin hamsisi' niteliğindeki kavinnenin avcılığının eski yıllarda çok kolay olduğunu anlatan Dr. Kesici, “Çapari benzeri oltaların göle atılıp çekilmesi adeta aynı zamanda olurdu. Oltalarda salkım şeklinde kavinneler tutulurdu. O nedenle yörede, 'atıve çekive' deyimi balık avcılığında yer almaktaydı. Kavinneler, aynı zamanda son yıllarda bölgede turizmi ve yaşamı olumsuz etkileyen gün sinekleriyle beslenirdi. Kavinnelerin nesli tükenince yörede gün sineği popülasyonu giderek arttı. Balıklandırma yapılmadan önce o kadar çok fazlaydı ki göl kıyısında, göle daldırılan ilistir kapla bile tutmak mümkündü" dedi. (DHA)