Bugün Türkiye çapında zorunlu din derslerine ve okulların imam hatipleştirilmesi gerekçesiyle Birleşik Haziran Hareketi’nin uzun süredir hazırlandığı “uyarı boykotu” tüm ilkokul, ortaokul ve liselerde gerçekleştirilmeye başlandı.
İzmir'de saatler 13:25'i gösterdiğinde Basmane'den Konak Meydanı'na yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Aralarında gazetecilerinde bulunduğı çok sayıda kişi gözaltına alındı.
İzmir'de henüz gerçekleşmeden gözaltılarla gündeme gelen Birleşik Haziran Hareketi'nin başlattığı okul boykotu için şehrin belirlenen noktalarında toplandılar. AKP hükümetlerinin tek tipçi eğitim çabası gösterdiğini iddia eden eylemciler, “Laik, bilimsel, anadilde eğitim ve demokratik yaşam” teması altında boykot protestosu düzenlendi.
Sabah saatlerinde Buca Belediyesi önünde davul ve zurna eşliğinde halay çekildi. TOMA'lar ve güvenlik önlemleri dikkat çekti.
İzmir Basmane Meydanı'nda toplanan binlerce kişi, pankartlarla Konak Meydanı'na yürümek istedi. Polis yürümek isteyen gruba TOMA ile müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Eğitim-Sen üyeleri, Elazığ ve Batman'da okulları boykot eylemi yaparak yürüyüş düzenledi. Elazığ'da, valilik kararıyla, toplantı ve gösterilere yasaklanan PTT Meydanı'na yürümek isteyen gruba Sen üyelerine polis biber gazıyla müdahale etti.
Birleşik Haziran Hareketi’nin, bilimsel laik eğitim için okullara yönelik boykot çağrısına karşı, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu’nun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıyla, ’bu eyleme milli eğitim personeli ve öğrencilerin katılması durumunda, haklarında gerekli disiplin işlemlerinin yapılmasını istediği’ yazının ortaya çıkması tartışmaları da beraberinde getirdi. İzmir Valisi Mustafa Toprak, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Kendilerine gelen bazı duyumlar üzerine böyle bir yazının yazıldığını ve böylelikle, gençlerin, marjinal gruplardan, suçlardan uzak tutulmalarının istendiğini belirten Vali Toprak şöyle dedi:
"Devletin görevi, vatandaşlarını suç ve ve suç ortamlarından korumaktır. Okula girişi engelleyici toplumsal olayı gerçekleştireceği duyumları alınmış. Bunlar da zaten planlarını, internet sitelerinden aleni olarak yayınladılar. Bizler de kanunun bize verdiği sorumluluk çerçevesinde, çocuklarımızın, o yavruların her türlü olumsuz fikirlerden, ortamdan, olumsuzluklardan, uzak tutulması için yazışma gerçekleştirdik. Öğretmenlerin görevi, vicdanen ve kanunen bağlı oldukları okul içersinde eğitim vermektir. Öğrencilerin okulda olmalarını sağlamaktır. Bizler burada, önleyici konularda gelen bilgileri değerlendirdik. Çocukları etki alanlarından uzak tutmak için, bu konuda da tedbirler alınmıştır. Problem geliştiği takdirde de önlemler alınmıştır."