Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Aralık ayı başında Ankara’da toplanacak Milli Eğitim Şurası için eğitim sendikalarına gönderilen yazıda, şuranın “Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacağının” belirtildiğinin aktardı. Özbay, “Bir eğitimciye ‘himayesinde’ demek yakışıyor mu? ‘Şura sarayda toplanacak. Yok mu bizim öğretmenevlerimiz?” dedi. Özbay, sendika olarak Şura’ya katılmayacaklarını açıkladı.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın "en yüksek danışma kurulu" olarak nitelendirilen Millî Eğitim Şûrası, 7 yıl aradan sonra, aralık ayında, Ankara’da toplanacak. 'Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği', 'Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi' ve 'Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi' başlıklarının ele alınacağı Şura’nın gündem içeriği henüz belirlenmedi. Şura’nın açılış ve kapanış toplantıları, Cumhurbaşkanlığı’nda yapılacak.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim- İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, Milli Eğitim Şurası’nın gündem içeriğinin 'gizli' tutulduğunu belirterek, açıklanan üç ana başlığı eleştirdi. Şura’ya katılmayacaklarını belirten Özbay, “Onlar kitapçığı yayınlamasalar da gizli gündemden emin olsak da Şura çalışmamızı gidip yüzlerine sunacaktık. Ama şimdi ‘saraya’ alarak aslında bizim de gelmemizi istemediklerini bir kez daha somutlaştırmışlardır. Üç ayrı masa var. Bir temsilciyle katılın diyor.” dedi.
Özbay şu ifadeleri kullandı:
“O anlamda Şura’nın içerisine baktığımızda birçok eksikliği içerisinde barındırdığını hatta şura öncesi Milli Eğitim Bakanlığı dışında bazı vakıfların, derneklerin, yetkililerin hatta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eğitime yönelik açıklamasını da takip ettiğimizde, Şura’nın kendi özünde olan öğretmenler ve öğrencilere yararlarının dışında aslında kendi siyasal anlayışlarının dışında gericiliğin çıkmasını değil, çalışma koşulları anlamında bir güvencesizliğin çıkması maalesef ki beklenenler arasında.
Şura’nın başlıklarına baktığımızda en temel başlıklardan biri eksik. Eğitim temelinde olan laiklik ve bilimsellik ilkesi. Her şeyden önce kamusal olması. Bu ülkenin çocuklarına ücretsiz eğitimin ulaştırılması hakkının, Şura gündeminde olmadığını görüyoruz. Demokratik bir görüş alışveriş sürecinin yürütülmediğini görüyoruz. Daha çok Şura’da karar alıcı, tavsiye niteliğinde yorumlar yapabilecek yapıları bazı gerici dernekler ve vakıflardan seçtiklerini görebiliyoruz.”
Özbay, Şura’nın 'gizli gündemleri' arasına; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın '4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılması' önerisinin ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan 'Esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk modelinin' dahil edilebileceğini söyledi.
Özbay, “Buradaki amaç, çocukların eğitim öncesi eğitim hakkını gasp edip başka vakıflara derneklere yönlendirip bu eğitimi almış gibi mi varsayacaksınız? Esnek çalışmadan kastınız ne? Buradaki öğretmenlerimizi bir bakıcı gözüyle mi görüyorsunuz? Şura’nın gizli gündemi içerisinde bunun olduğunu görüyoruz.” dedi.
"Kendileri de mesleki eğitimin kötü olduğunu kabul ediyor"
Milli Eğitim Şurası’nda, 'Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği', 'Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi' ve 'Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi' başlıklarının ele alınacağını ifade eden Özbay şunları söyledi:
“Bugün, devlet okullarının birçoğunun kaynak anlamında sıkıntı yaşadığını biliyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği diyen önce buraya bakacak. Yine başlıkta mesleki eğitimin iyileştirilmesi, yani kendileri de başlıkta neyi kabul ediyor? ‘Mesleki eğitim kötü’ diyor. 20 yıldır mesleki eğitimi bitirdik. Meslek liselerine çocukların gitmek istemediği, mecburiyetten gittiği okullar konumuna getirdiklerini aslında kendileri de kabul ediyorlar.”
Kadem Özbay, Şura gündeminde atama bekleyen ve ücretli öğretmenlere de yer verilmediğinin belirterek, “Şura’nın katılımcılarına baktığımızda bazı gerici vakıf ve derneklerden oluştuğunu görüyoruz. Kitapçığının bile hala hazırlanmadığını… Bununla ilgili ne sitelerinde bir şey var ne de hazırlanmış şu ana kadar bir kitapçık var. AKP döneminde, Şura’nın hep bir gizli gündemi oldu. Hep beraber göreceğiz.” dedi.
Sendikalara gönderilen davette Şura’nın, 'Cumhurbaşkanlığı himayesinde' yapılacağının belirtildiğini aktaran Özbay, “Bir eğitimciye ‘himayesinde’ demek yakışıyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı kendi eğitim planını programını yapamıyor mu? Gelen yazıda diyor ki, ‘Şura sarayda toplanacak.’ Yok mu bizim öğretmenevlerimiz? Öğretmenevlerimiz, öğretmene hizmet etmekten çıktı. Şura’yı bile kendi evlerinde toplama iradesini gösteremeyen bir Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bahsediyoruz.” diye konuştu.
Şura’nın birinci gündeminin; eğitime ayrılan bütçe olması gerektiğini ifade eden Özbay, şunları söyledi:
“Atanmayan öğretmen arkadaşlarımızın bir an önce atanması, derslik sayısının artırılması, okulların fiziki koşullarının iyileştirilmesi, kadrolu yardımcı personel kadrolu öğretmen atamasının sağlanması, o nedenle eğitimini fiziki temel altyapısının ve kaynak sorununun konuşuluyor olması lazım. Bu arada eğitimin en temel öznesi olan öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili daha da iyileştirilecek koşulların konuşulması lazım.” (ANKA)