Eğitim-Sen'den yeni eğitim raporu

Eğitim Sen tarafından hazırlanan "Eğitimin Durumu" raporunda, Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasıla'dan (GSMH) eğitime ayrılan payın, Barbados Adaları, Brunei Sultanlığı, Fildişi Sahilleri, Kiribati, Fiji, Vanuatu ve Honduras gibi ülkelerin gerisinde kaldığı savunuldu. Sendika Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Eğitim Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında,"2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu" isimli raporu açıkladı. Raporda yer alan tespitlerden bazıları şöyle: "-Eğitimin en önde gelen sorunlarından birisi olan okullaşma sorunu hala çözülmemiş durumda. 2008 yılında okul çağındaki nüfusun ilköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 97 iken, ortaöğretim çağındaki çocukların sadece yüzde 58'i okullara devam ediyor. Yükseköğretimde okullaşma oranı ise yüzde 20'ler düzeyinde kalıyor. -İlköğretimde 2002 yılında 35 bin 133 olan okul sayısı 2008 yılında 34 bin 93'e geriledi. Öğrenci sayısı ise 10 milyon 331 bin 645'ten 10 milyon 870 bin 570'e yükseldi. Öğretmen sayısı da aynı dönemde 373 bin 303'ten 409 bin 318'e çıktı. Köylerde yaygınlaşan birleştirilmiş sınıf, yatılı ilköğretim bölge okulu sistemi ve taşımalı eğitim uygulamalarının artması nedeniyle okul sayısında azalma yaşandı. -Sürekli artan öğrenci sayısına rağmen, öğretmen sayısının aynı oranda artmaması düşündürücü. Bu durumun en önemli nedenleri emeklilik ve eğitimde kadrolu istihdamın azaltılarak, sözleşmeli, ücretli vb. esnek istihdam uygulamasının benimsenmiş olması. -Türkiye'de, GSMH'den eğitime ayrılan pay (yüzde 3,2), sosyo-ekonomik yapısı itibariyle ülkemizin çok gerisinde olan ve çoğunun haritadaki yerini bile bilmediğimiz Barbados Adaları (yüzde 7,1), Brunei Sultanlığı (yüzde 4,8), Fildişi Sahilleri (yüzde 4,6), Kiribati (yüzde 11,4), Fiji (yüzde 5,2), Vanuatu (yüzde 7,3), Honduras (yüzde 4) gibi ülkelerin bile gerisinde kalmıştır. -2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yüzde 17,18'i yatırımlara ayrılırken, 2008'de bu oran yüzde 5,66'ya düştü. -İlköğretimden yükseköğretime kadar yapılan tüm eğitim harcamaları açısından Türkiye'de bir öğrenci için ortalama 1527 dolar ayrılırken, OECD ortalamasında bu miktar 7 bin 61 dolar. -Öğretmelerin 1120 YTL seviyesindeki ortalama maaşı 730 YTL'lik açlık sınırının biraz üzerinde 2 bin 377 YTL'lik yoksulluk sınırının yarısında kalıyor. -Dershanelere giden öğrenci sayısı son 2002-2007 yılları arasında sürekli artış göstererek 1 milyon 71 bin 827'ye yükseldi. 2002 yılında özel dershane sayısı 2 bin 122 iken, 2008 yılında bu rakam 4 bin 31'e ulaştı. -Eğitimin niteliğini yükseltmek için derslik yapımına paralel olarak her yıl en az 50 bin kadrolu öğretmen atamasına ihtiyaç var. -Ders kitaplarının içeriğinde bilimsel olmayan, ırkçı-gerici-cins ayrımcı öğeler yer alıyor." Raporun tam metni için tıklayınız.