Egzersizi önemsemeyenler boyun fıtığına yakalanıyor

Egzersizi önemsemeyenler boyun fıtığına yakalanıyor
Meslekleri gereği uzun süre aynı pozisyonda hareket etmeden çalışanlar, boyun fıtığına yakalanma riski taşıyor. Özellikle sekreter, büro memuru ve bilgisayar başında saatlerce çalışanlar için bu tehlike söz konusu. Az hareket edilen bir işte çalışanların çoğunun ilerleyen yaşlarda boyun fıtığına yakalandığını söyleyen Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Ali Samancıoğlu Zaman gazetesine yaptığı açıklamada, herkesin günlük düzenli egzersiz yapması, bu şekilde boyun ve sırt kaslarının kuvvetli tutulması gerektiğini belirtiyor. Egzersizlerin yapılmaması durumunda fıtıklaşmanın kronikleşerek sertleştiğini kaydeden Samancıoğlu, "Hastanın omuriliğinde zedelenmelere (myelomalazi) yol açarsa kol ve bacaklardaki güçsüzlük ilerleyerek felce kadar gidebilir, hatta ani ölümlere dahi yol açabilir." diyor. Günümüzde insanların hastaneye gitme sebepleri arasında, baş ve bel ağrılarından sonra en çok görülen şikâyetin boyun ağrıları olduğunu ifade eden Op. Dr. Samancıoğlu, boyun fıtığına, çalışma şartları kadar spor yapmamanın da sebep olduğunu vurguluyor. Boyun bölgesindeki boyun (servikal) omurlarının kafatasını taşımak ve vücudun postürünü (dikliğini) sağlamakla görevli olduğunu anlatan Samancıoğlu, omurga kemiklerinin etrafında yer alan adale gruplarının görevinin de baş ve boyun hareketlerinin yapılmasını sağlamak olduğunu söylüyor. Kişinin boyun kaslarının karşılayabileceğinden daha fazla bir kuvvete maruz kaldığı travma, ters hareket, ağır yük kaldırma gibi durumlarda adalenin, yükü karşılayamadığı için yükün omurga kemiklerine bindiğini belirten Op. Dr. Samancıoğlu, şunları aktarıyor: "Görevi sadece kafatasını taşımak ve vücudun postürünü sağlamak olan omurga kemikleri, fazla yük sebebiyle zorlanarak önce boyun bölgesinde başa veya sırta doğru ilerleyen ağrılar yapar. Bu durum uyarıcıdır ancak kişi aldırış etmez, aynı fazla kuvvetlere maruz kalırsa, omurga kemikleri arasında hareketi kolaylaştıran ve disk adını verdiğimiz kıkırdağımsı yapı da zorlanır. Bu durumda kişinin ağrıları artar, boyun sertleşmesi, tutulması ve hareket kısıtlılığı gelişir. Kişi yine önlem almazsa, omurga kemikleri arasındaki diskte fazla yüke bağlı pörtlemeler (fıtıklaşma) başlar." Bunlara dikkat edin Masa başında çalışıyorsanız, kol destekli bir sandalyede, omuzlarınız geride ve ayaklarınız yere değecek şekilde oturun. Sırtınıza ve belinize arkadan destek verin. Ensenize de bir yastık ile destek sağlayın. Sandalyeden öne doğru kayarak kalkın. Uzun süre bilgisayar kullanmak, kitap ve gazete okumak, televizyon seyretmekten sakının. Yüksekten bir şey alacaksanız, merdiven kullanarak o yüksekliğe yakın olmaya çalışın. Telefonun ahizesini omuz ile boynuzun arasına sıkıştırarak konuşmayın. Ağrılarınız varsa boyun fıtığından şüphelenin Nöroşirurji Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, boyun fıtığının en önemli belirtisinin ağrılar olduğunu söylüyor. Hastalığın başlangıç döneminde boyun ve sırt ağrısı ön planda. Olay ilerledikçe dejenere olan diskin sinirlere baskı yapması sonucunda kollarda, parmaklara kadar inen ağrı ve uyuşmalar ortaya çıkıyor. Bir süre sonra sinirin baskı altında kalmasına bağlı olarak kuvvet azalması başlıyor. Tedavi edilmezse omurilik baskı altında kalınca bacaklarda güçsüzlük ve idrar kaçırma gibi oldukça tehlikeli bir dönem başlıyor. Kesin tanı muayene ve MR incelemesi ile konuluyor. Süzer, boyun fıtığının tedavisiyle ilgili ise şu bilgileri veriyor: "Sanılanın aksine, boyun fıtığında cerrahi tedavi son çare olarak görülüyor. Hastaların büyük çoğunluğu için yatak istirahati, ilaç tedavisi veya fizik tedavi yeterli geliyor. Uzun süre boyunluk kullanılması boyun kaslarını zayıflatacağı için önerilmiyor. Boyun fıtıklarının çoğunda fizik tedavi ile düzelme sağlanabiliyor. Boyun fıtığının tedavisinde cerrahi yönteme ortalama on hastadan birinde başvuruluyor."