Denizli’de egzoz gazından zehirlenerek hayatını kaybeden biri çocuk üç işçi toprağa verildi. İSG uzmanı Deniz İpek, “Bir uzatma kablosu olsaydı işçiler ölmeyecekti” dedi. Öte yandan söz konusu inşaatta iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunmadığı ileri sürüldü.
Denizli’nin Pamukkale ilçesinde foseptikteki suyun tahliyesi sırasında egzoz gazından zehirlenerek hayatını kaybeden işçilerden Şevket Çetin (32) ve Aykut Kaya’nın (30) cenazeleri dün Denizli’de toprağa verildi. Henüz 17 yaşındaki Emrullah Kalem’in cenazesi memleketi Uşak’a götürüldü. Olayda zehirlenen 5 işçinin ise tedavisi sürüyor. Hayatını kaybeden işçilerden Şevket Çetin’in inşaatta çalışmadığı, Pamukkale Belediyesi’nde şoför olduğu öğrenildi.
Çocukluk arkadaşı Murat Ertuğrul, Çetin’in bir arkadaşını ziyaret için bölgede olduğunu, yardım çığlıkları üzerine olay yerine koştuğunu belirterek, “Şevket tanımadığı insanların hep yardımına koşardı. Bir işçiyi çukurdan çıkarmayı başarmış. Daha sonra ikinci kez aşağı inmiş ve maalesef çıkamamış” dedi.
Üç işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin altında yatan ihmaller de ortaya çıkmaya başladı. İş sağlığı ve güvenliği (İSG) uzmanı, DİSK Enerji Sen Denizli Temsilcisi Deniz İpek, işçilerin çok basit bir ihlal yüzünden yaşamını yitirdiğini söyledi. İpek, BirGün’e yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Olay yerine giderek inceleme yapma fırsatım olmadı. Ama aldığım bilgilere göre, jandarma bölgesinde bulunan bir atış poligonu inşaatında foseptik çukuru oluşturuluyor. Burada geçen günlerde yoğun bir yağış olmuştu, çukura su ve çamur doluyor. İşçiler de hem tadilat hem de su ve çamurun tahliyesi için çukura komprasör ve pompa sokuyorlar. Orası henüz inşaat alanı olduğundan enerji hattı çekilmemiş, bu nedenle pompayı çalıştırmak için jeneratör indiriyorlar. Jeneratörün egzozundan zehirlenerek hayatlarını kaybediyorlar.”
Jeneratörün kapalı alanda çalıştırılmaması gerektiğini belirten İpek, “Kapalı alanda çalışmanın en temel prensiplerinden biri bu. Bu prensiplerin ihlali nedeniyle ölümlerin gerçekleştiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Aslında foseptik çukuru denilince akla ilk metan gazının geldiğine dikkat çeken İpek, “Ama bu kullanılmayan bir çukur ve içinde taze su var, dolayısıyla burada metan gazı birikmesi mümkün değil. Bu da işçilerin jeneratörün egzozundan zehirlendiğini gösteriyor. Yapılan incelemelerde durum daha net ortaya çıkacaktır; ama aldığım bilgilere göre şu kadarını söyleyebilirim: Bir uzatma kablosu olsaydı işçiler bugün hayatta olacaktı” ifadelerini kullandı. İpek ayrıca, zorunlu olmasına karşın inşaatta iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunmadığı bilgisini aldığını söyledi.